Ülkenin yeni Dışişleri Bakanı Tobias Billström, "İsveç dış politikasının İsveç'in çıkarlarına dayanması gerektiğini" belirterek şöyle dedi: "Kadın ile erkek arasındaki eşitlik, hem İsveç hem de bu hükümet için temel bir değerdir, ancak hayır, feminist dış politika izlemeyeceğiz. Etiketler içeriği örtme eğilimindedir ve bu etiket daha iyi bir amaca hizmet etmedi, her şeyden önce, İsveç dış politikasının İsveç değerlerinin ve çıkarlarının ne olduğu sorusuna dayanması gerektiği gerçeğini gizledi."
Eski dışişleri bakanı Margot Wallstrom, üç "R"nin önemini vurgulayarak feminist dış politikayı başlatmıştı: "haklar, temsil ve gelir" (Rights, representation and resources)
İsveç'in uyguladığı feminist dış politika, dünya çapında bazı diplomatik anlaşmazlıklara neden olmuştu. BBC'de yer alan habere göre, 2015 yılında Wallstrom'un Suudi Arabistan'ın kadın hakları ve demokrasi konusundaki siciline ilişkin sözleri, Krallığın Stockholm Büyükelçisi'ni geri çağırmasına yol açmıştı.
İsveç daha sonra, eski dışişleri bakanının bir konuşmasını engellemesinin ardından Suudi Arabistan ile uzun süredir devam eden silah anlaşmasını hızla feshetmiş, Suudi Arabistan da sözkonusu ifadeleri "saldırgan" ve "içişlerine bariz bir müdahale" olarak nitelendirmişti.
Ne olmuştu?
İsveç'te 11 Eylül'de yapılan seçimlerden 36 gün sonra sağ koalisyon hükümeti kurulmuştu.
Ilımlı Muhafazakar Parti (M), Liberal Parti (L) ve Hristiyan Demokrat Partisi (KD) ile üçlü koalisyon hükümeti parlamentoda güvenoyu almıştı.
Aşırı sağcı İsveç Demokratlar Partisi (SD) de hükümete dışarıdan destek verdiğini açıklamıştı. Ana muhalefetteki Sosyal Demokrat Parti (S), Yeşiller ve Çevre Partisi (MP), Sol Parti (V) ve Merkez Partisi (C) güven oylamasında hükümete destek vermediklerini belirtmişti.
Sağ koalisyon hükümeti, 173 "hayır" oyu kullanılan oylamada, 176 "evet" ile güvenoyu almıştı.
halktv.com.tr // Dış Haberler