İsrail güçleri tarafından öldürülen Al Jazeera muhabiri Şirin Ebu Akile'nin cenazesi için bugün Kudüs'teki bir hastanenin önünde toplanan Filistinlilere, İsrail polisi tarafından ses bombası atıldı.
Hastaneden cenaze alayı olmadan çıkarıldı
Filistinliler, Ebu Akile'nin tabutunu Eski Şehir'deki Fransız Hastanesi'nden Roma Katolik Kilisesi'ne kadar taşımak istedi. Ancak hastanenin önünden ayrılamadan İsrail güçleri cenaze alayına saldırarak geri püskürttü.
Dakikalar sonra İsrail güçleri tabutun bir aracın içine konulmasını istedi. Tabutun cenaze alayı olmadan hastaneden ayrılmasına izin verilerek cenazeye katılmak isteyen onlarca insana engel olundu.
Bayrağa, pankarta, ulusal şarkılara yasak
Gazetecinin tabutu, onlarca insanın beklediği Roma Katolik Kilisesi önüne getirildi. İsrail güçleri, cenazede Filistin bayraklarının dalgalandırılmasını, pankart açılmasını ve ulusal şarkıların söylenmesini yasakladı.
Kardeşini sorguya çağırdılar
Öldürülen gazetecinin kardeşi dün sorgulanmaya çağrılmış, bu durum Filistinliler tarafından aileye baskı uygulama çabası olarak görülmüştü.
Evine baskın düzenlendi
Yerel medyaya göre, İsrail güçleri dün Ebu Akile'nin evine baskın yaparak gazetecinin onuruna asılan Filistin bayrağını parçalama girişiminde bulunmuştu.
Ne olmuştu?
Katar merkezli Al Jazeera televizyonunun deneyimli saha muhabiri Şirin Ebu Akile, İsrail askerlerinin bu sabah işgal altındaki Batı Şeria'da bulunan Cenin Mülteci Kampı'na düzenlediği baskını takip ettiği sırada İsrail askerlerinin açtığı ateşle öldürülmüştü.
Görevini yaptığı sırada ve üzerinde "basın" yazılı çelik yelek giydiği halde İsrail askerlerince gerçek mermiyle vurularak başından ağır yaralanan Ebu Akile yaşamını yitirmişti.
Al Jazeera'nin ilk nesil saha muhabirlerinden 51 yaşındaki gazeteci, İsrail'in işgal altındaki topraklarda Filistin halkına yönelik saldırılarını kayıt altına almak için uzun süredir bölgede çalışmalar yürütüyordu.
Kudüs'te 1971'de doğan Ebu Akile, Ürdün'deki Yermuk Üniversitesi Gazetecilik ve Medya Bölümü mezunuydu.