Zorunlu başörtüsü ve ahlak polisine tepkiyle başlayan gösteriler, kısa sürede ülke geneline ve dünyaya yayıldı. Çıkan olaylarda emniyet güçlerinin müdahalesi sonucu yüzlerce kişi öldü, binlerce kişi ise yaralandı. Gösterilerde, 10 binden fazla kişinin gözaltına alındığı belirtiliyor.
Tahran Başyargıcı Ali El-Kasi Mihr, 31 Ekim'de yaptığı açıklamada, son olaylarda "yıkıcı eylemlerde bulunan, güvenlik güçlerine saldırma yoluyla yaralanmalarına veya ölmelerine neden olan, kamu malını ateşe verme gibi ağır suçlarla ilgili sadece başkent Tahran'da bin civarında iddianamenin hazırlandığını" duyurdu. Göstericilerden "isyanın liderleri" olarak nitelendirilerek gözaltına alınanlardan bazıları, İran Ceza Kanunu'nunda yer alan "ateşli ve ateşsiz silahlarla insanlara saldırmak, ülke güvenliğini tehlikeye atarak korku ve dehşet salmak, kamu düzenini bozmak ve yeryüzünde bozgunculuk yapmak" gibi suçlamalarla idam cezasıyla yargılanıyor.
Milletvekillerinden idam bildirisi
Geçen pazar günü İran Meclisi'ndeki 227 milletvekilinin imzasıyla, "gösterilerde ateşli veya ateşsiz silahlarla insanların canına kast eden ve ölümlerine neden olan kişiler hakkında idam cezasının uygulanmasını öneren" bir bildiri yayımlandı.
Devrim Mahkemesi'nde 29 Ekim'de gerçekleştirilen duruşmada, gösterilerde gözaltına alınanlardan Muhammed Kubadlu, Saman Sayyidi, Muhammed Berugani, Ebulfazl Mihri Hüseyin Hacılu, Muhsin Rızazade Karaklu ve Said Şirazi'nin davaları görüldü.
Sözkonusu sanıklar, "yeryüzünde bozgunculuk yapmak", "ülke güvenliğine karşı suç işlemek amacıyla toplantı düzenlemek", "emniyet mensuplarına saldırmak", "kamu malını ateşe vererek ülke düzeni ve güvenliğini bozmak" gibi suçlarla yargılanıyor.
Öte yandan, İranWire haber sitesinde yer alan haberde, Tahran'daki gösterilerde gözaltına alınan Mahan Sadarat hakkında idam kararı verildiği öne sürüldü. İsmini vermeyen yargı kaynağı, davaya bakan hakimin, Sadarat hakkında, "Motosikleti ateşe vermek, şikayetçinin telefonunu imha etmek ve bıçakla kasten adam yaralamak" suçlamasıyla idam cezası metnini hazırladığı ve ileriki günlerde bu kararını açıklayacağını ifade etti.
Sadarat, bir hafta önceki duruşmada hakkındaki iddiaları yalanlamıştı.
İran’daki gösteriler
Tahran'da 13 Eylül'de "ahlak polisi" olarak bilinen İrşad devriyeleri tarafından gözaltına alındıktan sonra gördüğü şiddet sonucunda hastaneye kaldırılan 22 yaşındaki Mahsa Amini'nin 16 Eylül'de yaşamını yitirmesi ülkede infiale yol açmıştı.
Amini'nin 17 Eylül'de memleketi Sakkız kentindeki cenaze töreni sonrasında başlayan gösteriler, ülkenin birçok kentine yayılmıştı.
Gösterilerdeki can kaybına ilişkin resmi makamlardan net bilgi paylaşılmazken, Norveç merkezli İran İnsan Hakları Kurumu (IHR), Amini'nin ölümü sonrasında başlayan gösterilerde emniyet güçlerinin müdahalesi sonucu hayatını kaybedenlerin sayısının 300'ü aştığını açıkladı.
İran'da Sünnilerin yoğun olarak yaşadığı Sistan-Beluçistan eyaletinin yönetim merkezi Zahidan kenti, 30 Eylül'de cuma namazı sırasında protestocular ile İran güvenlik güçleri arasında "Kanlı Cuma" olarak bilinen büyük olaylara sahne olmuştu. Olaylarda 40'dan fazla kişi hayatını kaybetmişti.