Güneydoğu Asya ülkesi Filipinler'de Hükümetteki Filipinler Demokratik Partisi'nden (PDP-Laban) Rodrigo Duterte, geçtiğimiz günlerde bir açıklama yaparak "halkın iradesine itaat edeceğini" söylemiş ve görev süresi sona erdikten sonra siyaseti bırakacağını belirtmişti. Gelecek yıl yapılacak Filipinler genel seçimlerinde aday olma planından vazgeçtiğini söyleyen Duterte, emekli olduktan sonra görev süresince uyuşturucuya karşı açtığı kanlı savaş sebebiyle kendisine savunma hazırlayacağını açıkladı.
Uyuşturucuya karşı açtığı kanlı savaşla adından sık sık bahsettiren Duterte, emekli olduktan sonra Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin olası soruşturması için savunma hazırlayacağını belirttiği bir video yayınladı.
Duterte, söz konusu videoda, "ICC için savunmamı hazırlayacağım. Sadece gerçeklere bağlı kalın çünkü bunların kayıtları var" diye konuştu.
Kızının aday olacağı konuşuluyor
Duterte'nin ardından kızı Sara Duterte'nin adaylığı konuşulan iddialardan biri. Şu an babasının eski görevi olan Davao kentinin belediye başkanlığını yürüten Sara Duterte, henüz devlet başkanlığı için adaylığını açıklamadı.
Rodrigo Duterte daha önce "devlet başkanlığının kadınlara göre olmadığını" ifade ederek cinsiyetçi bir çıkış yapmıştı.
'Katletmekten mutluluk duyarım'
Duterte uyuşturucuyla mücadelesini Yahudi Soykırımı ile kıyaslamış ve "Hitler 3 milyon Yahudiyi katletti. Ülkemde 3 milyon uyuşturucu bağımlısı var. Onları Hitler gibi katletmekten memnuniyet duyarım" demişti.
Dünya çapında infial yaratan bu açıklamaları, daha önce belediye başkanlığı yaptığı dönemde "suçluları" öldürtmek için ölüm mangalarına onay verdiği belirtilen Davao kentinde yapmıştı. Söz konusu açıklama ardından dünyadan tepki gören Duterte'ye en büyük tepki de ABD olmak üzere farklı ülkelerdeki Yahudi gruplarından gelmişti.
Kanlı kampanya
2016 yılında göreve geldikten sonra uyuşturucuyla mücadele için kanlı bir yola başvuran Filipinler Devlet Başkanı Rodrigo Duterte döneminde binlerce kişi uyuşturucu kullandığı ya da sattığı gerekçesiyle sokaklarda öldürülmüştü.
Söz konusu kampanya sırasında öldürülenler genellikle sokak ortalarında bırakılırken, cesetlerinin yanlarına da nelerle suçlandıklarını sıralayan birer mesaj bırakılıyordu. Bu yöntemin "caydırıcı" olacağını düşünen Duterte de "En azından Almanya'nın Hitler'i varsa, Filipinlerin de ..." diyerek kendisini işaret eden açıklamalarda bulunuyordu.
Uyuşturucu savaşlarının devam ettiği günlerde Rodrigo Duterte'ye muhalif isimlerden Renato Reyes, "Yasadışı uyuşturucuların sona ermesini biz de istiyoruz, ancak ölümler son bulmalı. Uzun dönemli ve kapsamlı bir çözüme ihtiyaç var, ancak faşist bir çözüm başarısız olmaya mahkumdur" ifadelerini kullanmıştı.
Aşı olmayana hapsi uygulaması
Koronavirüs salgınında kötü sınav veren Asya ülkelerinden Filipinler'de Devlet Başkanı Duterte, aşı merkezlerini doldurmayan yurttaşlarına seslenmiş, "Tercihinizi yapın, ya aşı olursunuz ya da sizi hapse atarım" demişti.
'Karantinayı ihlal edenleri vurun'
Duterte, koronavirüs salgınının yayılmasını önlemek adına ülkenin en büyük adası olan Luzon’da ilan edilen bir aylık karantina süresinde "sorun yaratan" kişilerin vurularak öldürülmesi için askere ve polise talimat verebileceğini söylemişti. Duterte; "Bu herkes için bir uyarı olsun. Bu aralar hükümeti takip edin çünkü düzeni sağlamak son derece önemli. Sağlık çalışanlarına, doktorlara zarar vermeyin çünkü bu ciddi bir suç. Polise ve orduya talimatı şu; eğer birisi sorun yaratırsa ve hayatları tehlike altına atarsa onları vurup öldürün” diye konuşmuştu.
Duterte'den, Obamaya: 'O... Çocuğu'
Küfürbazlığı ve suçlularla mücadele yöntemleri nedeniyle uluslararası arenada adından çokça bahsettiren Duterte, Laos'taki görüşme öncesi insan hakları konusunu gündeme getireceği için eski ABD Başkanı Barack Obama'ya "O... çocuğu" demişti. Bu çıkışı ardından "pişman" olduğunu açıklasa da Obama görüşmeyi iptal etmişti.
Papa için de küfür etmişti
Dönemin ABD Başkanı Obama'ya küfrü ardından üslubunda değişikliğe gitmeyen Duterte, Papa için de "O... çocuğu" ifadelerini kullanmıştı. Duterte; "Trafik beş saat sürdü. Neden olduğunu sordum, yolun kapalı olduğunu söylediler. Kimin geldiğini sordum. Papa dediler. Papa'yı arayıp 'O.... çocuğu. Bir daha bizi ziyarete gelme' demek istedim" açıklamasını yapmıştı.
Duterte, Papa Francis, ABD'nin Manila Büyükelçisi, BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri gibi kişilere küfretmesiyle gündeme gelmişti.