Bağlayıcılığı bulunmayan tasarı, oylamaya katılan 676 milletvekilinden 637'sinin oyuyla geçti. 13 milletvekili aleyhte oy kullandı, 26 milletvekili çekimser kaldı.
Milletvekilleri, Rusya'nın Ukrayna'yı "tam teşekküllü işgalini" en güçlü şekilde kınayarak Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko'nun saldırıdaki rolünü de telin etti.
AB'nin Ukrayna'ya askeri ve insani yardımları artırması gerektiği belirtilen tasarıda, Ukrayna'dan çıkış yapan geçici koruma statüsü verilmesi ve istihbarat iş birliğinin önemine vurgu yapıldı.
Ukrayna'ya adaylık statüsü
Tasarıda Ukrayna'ya adaylık statüsü verilmesi için AB kurumlarına çağrı yapıldı, Ukrayna'nın AB ortak pazarına entegrasyonu yönünde çalışılması istendi. Milletvekilleri, Ukrayna'nın adaylık prosedürünün "liyakat" temelinde ilerletilmesini talep etti.
Rusya'dan gaz ve petrol alınımının sınırlandırılması
AP milletvekilleri, Rusya'ya yönelik ekonomik yaptırımların genişletilmesi, Belarus'a yaptırımların artırılması, Rusya'dan gaz ve petrol alımının sınırlandırılması, AB'nin Rusya'ya, Rusya'nın da AB'ye yatırımlarının yasaklanması, Rusya'daki tüm bankaların Avrupa mali sisteminden engellenmesi, Rusya ve Belarus'un SWIFT sisteminden çıkarılması, Rus gemilerinin AB limanlarına girişine izin verilmemesi gibi taleplerde bulundu.
'Altın vize' uygulamasının gözden geçirilmesi
Milletvekilleri, yatırım karşılığı oturum verilmesini öngören "altın vize" uygulamasına sahip ülkelerin ve AB'nin bu uygulamayı gözden geçirmesi, yaptırımlara maruz kalan Rus vatandaşlarının yakınlarına verilen vizelerin geri alınması çağrısında bulundu.
Tasarıda Batı Balkanlar'a da yer verildi. Milletvekilleri, Rusya'nın Batı Balkanlar'daki istikrarsızlaştırıcı faaliyetlerinden duydukları endişe ile Ukrayna'ya ve AB politikalarına destek veren Batı Balkan ülkelerine takdirlerini metinde ifade etti.
Tasarıda, "Avrupa Parlamentosunun, Sırbistan'ın Rusya'ya yönelik AB yaptırımlarına uymamasından üzüntü duyulduğu, bu durumun Sırbistan'ın AB sürecine zarar verdiği" belirtildi.
Metinde aday ülkelerin AB'nin sadece müktesebatıyla değil, ortak dış ve güvenlik politikalarıyla da uyum içinde olması beklentisi dile getirildi.