Çocuk ve kadınların da aralarında bulunduğu 2 bin'den fazla göçmen, hava sıcaklığının sıfır dereceye düştüğü Polonya - Belarus sınırında bekleyişlerini, ormanlık alanda kurdukları çadırlarda geçiriyor.
Belarus üzerinden Avrupa Birliği (AB) üyesi Polonya'ya girmek, oradan da diğer AB ülkelerine geçmek isteyen göçmenler, Belarus-Polonya sınırındaki bekleyişlerini imkansızlıklar içerisinde sürdürüyor.
İnsanlık dramı kameralarda
Polonya - Belarus sınırında yaşanan insanlık dramında, küçük bir kız çocuğunun ağlayışı ve diğer kız çocuğunun da teselli için sarıldığı anlar gazetecilerin kameralarına yansıdı.
Sivil toplum kuruluşlarının insani yardım dağıttığı göçmenlerin durumu ise Avrupa tarafından görmezden geliniyor.
Belarus makamları ve diğer STK'ların yanı sıra Kızıl Haç, çarşamba günü Polonya-Belarus sınırında Bruzgi kontrol noktası yakınında mahsur kalan göçmenlere yiyecek ve diğer ihtiyaç malzemelerinin iletilmesini sağladığı belirtildi.
Belarus Devlet Sınır Komitesi ise salı günü yaptığı açıklamada, Polonya sınırındaki çitlerin önünde yaklaşık iki binden fazla göçmenin beklediğini tahmin ettiklerini açıkladı. Komitenin resmi Twitter hesabından paylaşılan bir videoya ise "Aralarında çok sayıda kadın ve çocuğun bulunduğu iki binden fazla mülteci sınır hattında beklemeye devam ediyor" notu düşüldü.
Ne olmuştu?
Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko, 6 Temmuz’da yaptığı konuşmada, Belarus'un AB ile Geri Kabul Anlaşması’nı askıya alma sürecini hatırlatarak, Rusya ve Belarus’a yönelik Batı'nın tutumundan sonra artık savaştan kaçan insanları kendilerinin alamayacağını ifade etmişti.
Avrupa’ya gitmek üzere Belarus'a gelenleri ülkede tutmayacaklarını söyleyen Lukaşenko, "Polonya, Litvanya, Letonya, Ukrayna ile sınırlarımızı kapatacağımızı ve Afganistan, İran, Irak, Libya, Suriye, Tunus’tan gelenler için ‘yerleşim yeri’ haline geleceğimizi düşünenler yanılıyorlar. Biz, hiç kimseyi tutmayacağız. Onlar bize gelmiyorlar, aydınlanmış, sıcak, rahat Avrupa’ya gidiyorlar" demişti.
AB, Belarus yönetimini Irak gibi ülkelerden gelenleri AB ülkeleri Polonya, Litvanya ve Letonya sınırlarına göndererek "düzensiz göçü araç olarak kullanmak ve Birliği bu yolla istikrarsızlaştırmaya çalışmakla" suçluyor.
İki ülke arasında sıkışan bu kişilerin soğuk hava koşulları ve yetersiz beslenme nedeniyle zor şartlar altında yaşam mücadelesi verdiği son 2 ayda, bu sebeplerle yaklaşık 10 kişinin hayatını kaybettiği belirtiliyor.