Dünya için tehlike çanları çalıyor: Bal arılarının ömrü kısalıyor

Yeni bir makale, yetişkin bal arılarının ömrünün son 50 yılda yaklaşık yüzde 50 oranında kısaldığını gösteriyor.

Avrupa Arılar Kırmızı Listesi, neredeyse her on yabani arı türünden birinin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu gösteriyor. Arılar ve diğer tozlayıcılar olmadan, gıda için bağımlı olduğumuz ürünlerin çoğunu yetiştiremeyeceğimizden geleceğimiz arılarla iç içe geçmiş halde.

Science Alert'te yer alan habere göre, bu araştırmanın, son birkaç on yılda dünya genelinde yaşanan yüksek seviyedeki arı kolonisi ölümlerini açıklamaya yardımcı olabileceğini düşünülüyor. Arı ölümleri özellikle 2006-07 kışında ABD'de ciddi boyutlara ulaşmış, bazı ticari arıcılar kolonilerinin yüzde 90'ını kaybetmişti.

Kanada, Avustralya, Belçika, Fransa, Hollanda, Yunanistan, İtalya, Portekiz, İspanya, İsviçre, Almanya, Finlandiya ve Polonya'da da açıklanamayan yüksek oranlarda arı kolonisi ölümleri rapor edilmişti. 2012-13 soğuk kışında İngiltere'deki bal arısı kolonilerinin yüzde 29'u ölmüştü.

50 yıllık veriler

Maryland Üniversitesi'nden Anthony Nearman ve Dennis van Engelsdorp, matematiksel modelleme kullanarak arıların yaşam süresinin azalmasının toplu koloni ölümlerine yol açabileceğini gösterdi. Araştırmaya göre, 1969'dan bu yana ABD'deki bal arısı ömrü ortalama 34 günden sadece 18 güne düştü. Araştırmada yaban arıları değil, kovanlardan çıkarılan ve kafeslerde tutulan işçi arılar incelendi.

Yazarlar, modern bal arılarının, 40 yıl önce keşfedilmesinden bu yana vektörü olan varroa akarının küresel yayılımı nedeniyle daha yaygın hale gelen deforme kanat virüsü gibi hastalıklardan daha fazla muzdarip olabileceğine inanıyor.

Haşere tehlikesi

Modern arılar, 50 yıl önce mevcut olmayan yeni nesil haşereler sebebiyle güçten düşmüş olabilir. Arıların larvalarını besledikleri polenler genellikle haşerelerle kirleniyor. Bu durum işleri daha da kötüleştiriyor olabilir çünkü neonikotinoid adı verilen oldukça zehirli bir grup haşerenin düşük dozlarına maruz kalan arıların hastalığa karşı direnci azalıyor.

Yazarların sunduğu bir başka açıklama da arı genlerinin değişmiş olabileceği yönünde. Bal arılarının ömrü genleriyle bağlantılı. Arıcıların müdahale ettiği yapay veya doğal seçilim, daha kısa ömürlü arıların tercih edilmesiyle gelişebilir.

Bilim insanları bunun diğer türlerde de yaşandığını görüyor. Örneğin morinalar artık daha erken ve daha küçük boyutlarda olgunlaşıyor çünkü aşırı avlanma nedeniyle balıklar nadiren büyüyecek kadar uzun süre hayatta kalabiliyor.

Belki de modern dünyadaki haşereler ve hastalıklar gibi stres faktörleri, bal arılarının artık nadiren uzun süre hayatta kalmasına sebep olacak. Dolayısıyla evrimleri "hızlı yaşa-genç öl" yaşam tarzını destekliyor olabilir.

Arıların dertleri

Arılar halihazırda hayatta kalmaları konusunda birçok tehlikeyle karşı karşıya. Bristol Üniversitesi tarafından Kasım 2022'de yayınlanan ayrı bir çalışma, gübrelerin bitkilerin elektrik alanını değiştirdiğini ve bunun da arıların çiçekleri algılama şeklini değiştirdiğini ortaya koydu. Bu da onları çiçekleri ziyaret etmekten alıkoyuyor.

Ve arıların yaşam alanları yok oluyor. Birleşik Krallık'ta 1930'lardan bu yana tarımın yoğunlaşmasıyla kır çiçeği çayırlarının yüzde 97'si yok oldu.

Araştırmanın zayıf noktası

Veriler kafeslerde tutulan işçi arı gruplarına dayanıyor. Bu küme genellikle stres faktörlerinin arılar üzerindeki etkilerini incelemek için kullanılıyor. Bu tür deneylerde araştırmacılar normalde kontrol gruplarını aynı zamanda ve aynı koşullar altında oluşturuyor.

Nearman ve van Engelsdorp, 1969'dan bu yana ABD'de yürütülen bu tür birçok çalışmada kontrol gruplarından elde edilen geçmiş verileri kullandı. Yazarların da kabul ettiği gibi, bu durum raporlarının zayıf noktasını oluşturuyor.

Laboratuvar koşullarının 1969'dan beri aynı kaldığını garanti edemezler. Belki de eski çalışmalarda ahşap kafesler, modern çalışmalarda ise plastik kafesler kullanılıyordu. Kafes boyutları küçülmüş ya da büyümüş olabilir. Modern inkübatörlerdeki hava akışı artık daha hızlı ya da daha yavaş olabilir. Bu tür ayrıntılar nadiren not ediliyor.

Bilim insanları için çalışmanın bulgularını çözmek kolay olmayacak. Ancak önceki on yıllara ait yabani balarısı uzun ömürlülüğüne ilişkin tarihsel verileri bulabilirsek, bunları günümüz dünyasındaki ölçümlerle karşılaştırmamız mümkün olabilir.

Hayati önem taşıyorlar

Arı ömrünün azalması tozlaşmanın azalması anlamına geliyor. Arılar ve diğer tozlaşmayı sağlayan böcekler, dünya çapında yetiştirdiğimiz ürünlerin yüzde 75'inin iyi bir şekilde hasat edilmesi için gerekli.

Tüm arı türleri bal arılarına benzer zorluklarla karşı karşıya, ancak yaşam sürelerinin değişip değişmediğini bilinmiyor. Eğer arılar vahşi doğada gerçekten daha kısa süre yaşıyorlarsa, bunun nedenini bulmak hayati bir önem taşıyor.

Bilim ve Teknoloji Haberleri