Selahattin Demirtaş özeleştiri yaptı

Selahattin Demirtaş özeleştiri yaptı
Selahattin Demirtaş, tutuklu bulunduğu Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi’nden gazetecilere gönderdiği mektupta siyasi eksiklikleri nedeniyle özeleştiride bulundu.

HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, tutuklu bulunduğu Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi’nden gazetecilere mektup gönderdi. Mektubunda AİHM'in "hak ihlali" kararından da söz etti. 

Özeleştiri yaptı

Mektubunda HDP üzerinden yürütülen tartışmalara dair de değerlendirmeler yapan Demirtaş, siyasi olarak eksiklikleri için özeleştiri yaptı. Demirtaş şöyle dedi: 

“Cezaevi imkanları ölçüsünde, tüm gelişmeleri takip etmeye çalışıyorum. Elbette bana ve HDP‘ye yönelik eleştirileri büyük bir saygıyla karşılıyor, eleştirilere değer veriyor, onları anlamaya çalışıyorum. Geçmişteki siyaset tarzımız, söylemimiz, pratiklerimiz konusunda özeleştirel yaklaşmak gerektiğine de samimiyetle inanıyorum. Ayrıca bunu tüm siyasetçilerin yapması gerektiği kanaatindeyim.

Bizler dört dörtlük siyaset yaptığımızı iddia edersek sadece kendimizi kandırmış oluruz. Nihayetinde Türkiye bugün bu haldeyse her siyasi aktörün kendi ölçüsünde sorumluluğu var, buna muhalefet de dahil. Barışı sağlayamadık, demokrasi getiremedik, ekonomi çöktü, toplum ağır bedeller ödüyor. Başarılı olsaydık bunların hiçbiri yaşanmayacaktı. Durum bu kadar nettir. Bence bu saatten sonra mazeretlerin arkasına sığınmanın da bir anlamı yok. Muhalefet topluma güven vermek istiyorsa özeleştiriden kaçmamalı, olgun bir şekilde özeleştiri verebilmelidir.

"Medya ve yargı eliyle yürütülen bir linç kampanyasıdır"

Son beş yıldır kendisi ve HDP üzerinden sistematik bir şekilde iftira kampanyası düzenlendiğini dile getiren Demirtaş şunları söyledi: 

“Hükümetin sistematik şekilde yürüttüğü kampanya bir eleştiri kampanyası değil, iftira ve kumpasa dayalı, medya ve yargı eliyle yürütülen bir linç kampanyasıdır. Benimle ilgili medyada yazılan, çizilen, söylenen neredeyse her şey, bariz bir yalan ve iftiraya dayanmaktadır.

Bazı sözlerim bağlamından koparılarak algı oluşturulmaya çalışılmıştır. Hakkımdaki tüm kumpas suçlamalarını mahkemelerde bir bir çürüttük ve bunları Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) önünde de ortaya koyup haklı bir şekilde davayı kazandık.”

"Elbette bütün bunlar seçim kazanmak uğruna yapılıyor"

Yargılandığı dava süreci ile ilgili de görüşlerini dile getiren Demirtaş, dava dosyasının gerçeği ile arasında uçurum olduğunu belirtti ve şöyle konuştu:

“Benimle ilgili son beş yıldır o kadar yoğun şekilde ve korkunç bir algı operasyonu yürütüldü ki, mahkemeler, dışarıda üretilen algı ile dava dosyamın gerçeği arasındaki uçurumda sıkışıp kalmış durumdalar. Biat etmiş yargıçlar, hakkımda üretilen algıya uygun şekilde yargılama yapıp bir an önce iktidarın beklediği ağır cezaları vermeye çalışıyor ve bunu yaparken Anayasa’yı, yasaları yerle bir ediyorlar. Birazcık hukuk vicdanı taşıyanlar ise korkudan ne yapacakları bilemez durumdalar. Çünkü koskoca Cumhurbaşkanı’nı yalancı çıkaracak bir karar vermenin maliyetine katlanmaktan çekiniyorlar.

Ve elbette bütün bunlar seçim kazanmak uğruna yapılıyor. AİHM Büyük Dairesinin hakkımda verdiği kararda da belirtildiği üzere, Cumhuriyet tarihinin en önemli referandumu ve cumhurbaşkanlığı seçiminde, Erdoğan rakiplerini hapse attırarak kendine siyasi üstünlük sağlayıp seçimleri öyle kazanmıştır. Bu karar bile başlı başına, 16 Nisan referandumu ile cumhurbaşkanlığı seçiminin meşruiyetini tartışmalı hale getirmiştir.

Şimdi sırada, aynı yöntemlerle 2023 seçimlerini kazanma hesabı var. Beni ve HDP’yi ‘terörist’ ilan edip kriminal hale getirerek, belki de göstermelik bir yargılama sonucunda ‘hükümlü’ pozisyonuna düşürerek ya da partiyi kapatarak muhalefet bloğunu iyice sıkıştırmak hedefleniyor. ‘Bağımsız Türk yargısı’ tarafından verilecek olası bir karara saygı duymayıp HDP’ye selam veren herkesi daha ağır bir saldırı dalgasına tabi tutarak ‘terör destekçisi’ ilan etme kampanyasını üst boyuta taşıyacaklar.”

Paylaştığı bilgilere ilişkin “Türkiye’nin geleceğini ilgilendiren son derece önemli bir seçime giderken oluşacak siyasi dengeler açısından da hayati önemdedir” ifadesini kullanan Demirtaş mektubunu şöyle bitirdi: 

“Bizler her koşulda, barışın ve özgürlüklerin savunucusu olmaya, içeride veya dışarıda bunun mücadelesini yürütmeye kararlıyız. Bugüne kadar bir kez olsun mahkemelerden tahliyemi talep etmedim çünkü beni tutuklayanlar onlar değildi. Bu tutumumda herhangi bir değişiklik de olmayacaktır.”

Demirtaş 107 görüntünün hiçbirinde yok

Avukatları aracılığıyla dava dosyalarında yer alan hakkındaki iddialara da yanıt veren Selahattin Demirtaş çarpıtıldığını söylediği konuşmalarının tam metinlerini paylaştı. 

Demirtaş hakkında 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden davanın iddianamesinde, Demirtaş’ın, olaylı geçen çok sayıda izinsiz gösteriye bizzat katıldığı belirtilerek, 107 adet görüntü kaydı, dava dosyasına eklenmişti. Ancak Demirtaş’ın avukatlarının talepleri üzerine yargılamanın üçüncü yılında görüntüler bilirkişiye gönderilmişti. Demirtaş’ın paylaştığı, avukatlarının hazırladığı dosyalarda bilirkişinin raporu da yer aldı. Raporda Demirtaş’ın 107 görüntünün hiçbirinde olmadığı ortaya çıktı. 

Liste paylaştı

KCK yöneticileriyle görüştüğü öne sürülen Demirtaş'ın paylaşılan belgelerde telefon dinlemelerine takılan görüşmelerin HDP yöneticileri, belediye başkanları ve milletvekilleriyle yapıldığı, isimlerine yer verilerek aktarıldı. Öte yandan Demirtaş’ın gazetecilerle paylaştığı dosyada, yargılanmasında görev yapan savcıların hakkında FETÖ’den işlem yapıldığına dair listeler de yer aldı.

1.jpg

Sahte hesap 

Demirtaş hakkında gazetecilerle paylaşılan dosyalarda  3.530 sayfalık iddianameyle ilgili "7 Ocak 2021 tarihinde açılan davanın 3.530 sayfalık iddianamede, Sn Demirtaş aleyhine olan iki adet somut delilden biri, kendisine ait olmayan sahte bir Twitter hesabından atıldığı iddia edilen tweetlerdir" denildi.

2.jpg