2018'de Brezilyalı emekli João, penisinde bir siğil ortaya çıkmasından sonra doktora gitti.
63 yaşındaki João, "Ne olduğunu bulabilmek için kliniklere gittim ama bütün doktorlar bana fazla deriden kaynaklandığını söyledi ve ilaç verdiler" diye anlatıyor yaşadıklarını.
İlaçları kullanmasına rağmen siğil gittikçe büyüdü. Durum evliliğini de etkilemeye başladı ve João ile eşinin cinsel yaşamı geriledi.
"Hiçbir şey durumu çözmedi", ama sonra nihayet geçen yıl teşhis konuldu. João'nun penis kanseri vardı.
"Ailem için çok nahoş bir sürprizdi. Penisimin bir kısmı alındığı için daha da kötü oldu. Kafam kesilmiş gibi hissettim" diyen João devam ediyor:
"İnsanlarla konuşabileceğiniz bir kanser türü değil, çünkü şakaya dönüştürülebiliyor."
Penis kanseri nadir görülüyor, ancak dünya genelindeki vaka sayısı ve ölüm oranları artıyor.
Penis kanserindeki belirtiler sıklıkla, organda iyileşmeyen bir yarayla ve güçlü bir kokuya sahip akıntıyla başlıyor.
Erken teşhiste, lezyon bulunan bölgenin ameliyatla alınması, radyoterapi ve kemoterapi gibi yöntemlerle tedavi şansı yüksek.
Ancak tedavi edilmediği takdirde, penisin ya kısmen ya tamamen ve büyük olasılıkla testisler gibi yakındaki genital organların alınması gerekebiliyor.
Bazı hastalarsa, yaşamı tamamen değiştiren tam ampütasyon ameliyatı olmak zorunda kalıyor.
Sao Paulo'daki AC Camargo Kanser Merkezi'ndeki Ürüloji bölümünden Thiago Camelo Mourão işlemi şöyle anlatıyor:
"Kısmen ampüte vakalarda, idrar penisten çıkmaya devam ediyor. Ancak tam ampütasyonda idrar çıkış deliği, testisler ve anüs arasındaki perine bölgesine konulabiliyor. Bu yüzden de hastanın tuvalette oturarak idrar yapması gerekiyor."
Uzmanlara göre penis kanserindeki risk faktörlerinden bazıları, fimoz diye bilinen sünnet derisinin sıkı olması ve sigara içmek.
Brezilya Üroloji Vakfı'ndan Mauricio Dener Cordeiro, kişisel hijyenin de bir risk faktörü olabileceğini söylüyor.
"Bir erkek penis ucunu açmaz ve sünnet derisini düzgün bir şekilde temizlemezse, salgılar birikebiliyor. Böylece, bakteri enfeksiyonları için uygun bir ortam oluşuyor.
"Bu durum tekrarlanırsa tümör oluşması adına bir risk faktörü ortaya çıkıyor."
Cordeiro hijyenle birlikte, sık görülen bir virüs grubu olan insan papilloma virüsünden (HPV) kaynaklanan enfeksiyonların "başlıca risk faktörlerinden biri" olduğunu belirtiyor. HPV ağız ve penis kanserlerine yol açabiliyor.
Corderio şöyle devam ediyor:
"Lezyonların önlenmesindeki etkinliğinin yüksek olması nedeniyle HPV'ye karşı kitlesel bir aşılama gerekli. Ancak Brezilya'daki aşılanma oranı gerçekten etkin olması için gerekenin altında.
Sorun sadece Brezilya'da değil. Son penis kanseri araştırmasına göre vaka sayısı dünya genelinde artıyor.
Penis Kanseri Nedir?
Penis kanseri, erkek üreme organı olan penisin hücrelerinde başlayan bir kanser türüdür. Bu kanser, genellikle penisteki cilt hücrelerinden veya diğer hücrelerden kaynaklanan anormal bir büyüme ve çoğalma süreci sonucunda ortaya çıkar. Penis kanserinde erken teşhis, diğer kanser türlerinde de ifade edildiği gibi önemlidir. Erken teşhis ile erken evrelerde fark edilebilen penis kanserinde, tedavi hastalığın seyrini etkileyebilmektedir.
Penis Kanseri Risk Faktörleri Nelerdir?
Penis kanseri genellikle yassı hücreli karsinom adı verilen bir kanser türüdür. Bu tür kanserler, genellikle penisteki epitel hücrelerinden köken alır. Penis kanseri görülebilmesinde etkili olabilen bazı risk faktörleri de bulunmaktadır:
Yaş Faktörü: Genellikle orta ve ileri yaş erkeklerde penis kanseri görülmesi açısında risk faktörü olabilmektedir.
Sigara İçme: Sigara içmek diğer kanser türlerinde olabildiği gibi penis kanseri riskini de artırabilmektedir.
İnsan Papilloma Virüsü (HPV) Enfeksiyonu: HPV, penis kanseri riskini artırabilmektedir. Cinsel yolla bulaşabilen bu virüs, kondom kullanımıyla da bulaşabilmektedir.
Cinsel Hijyen: Uzun süreli sünnet derisinin altında biriken smegma adı verilen madde, penis kanseri riskini artırabilmektedir.
Fimozis: Fimozis, sünnet derisinin penis başını kapatacak kadar dar olması ve geri çekilememesi durumudur. Bu durum küçük yaş grubunda belli bir yaşa kadar normal olsa da erişkinler için normal değildi ve hijyen sorunlarına neden olabilir. Ayrıca hem cinsel yolla bulaşan hastalıklar için hem de penis kanseri için risk faktörü olarak tanımlanmıştır.
Kişisel Hijyen: Temizlik ve hijyen kurallarına uyulmaması, penis kanseri riskini artırabilmektedir.
Cinsel Aktivite: Birden çok cinsel partner veya cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar ile birlikte erken yaşta cinsel ilişkinin başlaması penis kanseri riskini 3-5 kat artırabilmektedir artabilmektedir.
Aile Öyküsü: Ailesinde penis kanseri öyküsü bulunan bireylerde risk artabilmektedir.
Bağışıklık Sistemi Zayıflığı: Bağışıklık sistemini etkileyen durumlar, özellikle HIV/AIDS gibi, penis kanseri riskini artırabilmektedir.
Kronik Penil İnflamasyon: Fimozis gibi sebeplerden kaynaklanan balanoposthitis veya otoimmün hastalıklardan olan lichen sclerosus gibi durumlarla ortaya çıkabilir. Bu durumlar, penis kanseri riskini artırabilir.
Penis Kanseri Belirtileri Nelerdir?
Penis kanserinin belirtileri arasında peniste lezyonlar, renk değişiklikleri, anormal büyüme, ağrı, kaşıntı ve kanama bulunabilmektedir. Bu belirtilerden bir veya birkaçının görülmesi halinde uzmana başvurmak oldukça önemlidir:
Peniste aniden ortaya çıkan, büyüyen veya şişen bir kitle veya nodül,
Peniste renk değişiklikleri,
Peniste ağrı, hassasiyet veya rahatsızlık hissi,
Peniste açık yaralar, ülserler veya lezyonlar,
Peniste kaşıntı veya yanma,
Penis başında anormal değişiklikler,
İdrar çıkışı sırasında zorluk, yanma veya kanama,
Ereksiyon sırasında ağrı veya rahatsızlık.