Prof. Korkut Boratav'dan 'Allah kerim modeli' benzetmesi

Prof. Korkut Boratav'dan 'Allah kerim modeli' benzetmesi
Prof. Dr. Korkut Boratav, Türkiye'de yürütülen ekonomik modelin yanlış olduğunu dile getirdi.

'Hocaların hocası' olarak bilinen iktisatçı Prof. Dr. Korkut Boratav, Türkiye'deki ekonomik modelde temel bir değişikliğe gidilmesi gerektiğini dile getirdi. Mevcut model nedeniyle oluşan cari açığın ekonominin sırtında yük olarak taşınacağını, büyümeyi yukarı çekmek için yapılacak her hamlenin “döviz gerilimleri” yaratacağını ifade eden Boratav, yeni ekonomi yönetiminin politikalarının ise büyümeyi düşüreceğini söyledi. 

Cumhuriyet'ten Mustafa Çakır'a değerlendirme yapan Prof. Dr. Korkut Boratav, şöyle dedi:

- IMF ve OECD’nin öngörüleri, Türkiye için 2020 sonrasının büyüme patikasının yüzde 3’ler civarında seyredeceği doğrultusunda. Bu inişli çıkışlı kronik dış açık veren bir senaryodur.

- 2021 için yüzde 5 büyüme öngörüleri kadük olmuştur. Şu anda görevi üstlenmiş olan yeni ekonomi yönetiminin bu politikaları yani enflasyonu aşan faiz, dalgalı piyasaya teslim edilmiş döviz kuru programını sürdüreceği varsayımına dayalı olarak Türkiye, bu yıl ve sonraki yıllarda yüzde 3’ler civarında bir büyüme izleyecek. 

- Bu, Türkiye’de şu anda yaşamakta olduğumuz geniş anlamlı işsizliğin hafiflemesine imkân vermeyecek bir durgunlaşma anlamına gelir. Ekonominin durgunlaşması, Türkiye’nin emek rezervlerinin üretime taşınamaması sonucunu doğurur. 

- İstihdam, 2020’nin tümünde çarpıcı boyutlarda düşmüştür. Şu anda istihdamda artış başlamış da olabilir ama bu diplomalı-diplomasız, eğitimli-eğitimsiz çalışma yaşına gelen nüfusun iş bulması anlamına gelmiyor. Asıl kronik ve vahim işsizlik buradadır.

- Türkiye, 2020’de 36.7 milyar dolar cari açık verdi. 2021 ve sonrasında da sürekli ve kronik cari açık bir fren gibi ekonominin sırtında yük olarak taşınacak. 

- Büyüme temposunu yukarı çekmek için yapılacak her hamle, cari açığı yükseltip döviz piyasalarını baskı altına alacak. Ekonomi, 2018’den itibaren yaşadığı döviz gerilimlerine sürüklenecektir. Yani disiplin unsuru cari açıkta yatıyor.

- Şu andaki kadronun uygulamaya başladığı neoliberal makroekonomi politika çerçevesi tümüyle değişmedikçe Türkiye ekonomisi, kronik bir toplumsal bunalım ortamı içinde kalmaya devam edecektir. 

- Berat Albayrak’ın temsil ettiği “çapaçul”, yani iyimserliği tablolara, istatistiklere taşıyarak ekonominin düzeleceğini varsayan, “Dışarıdan bol para gelirse ihya oluruz, gelmezse Allah kerim” yaklaşımı ile bir yere gidilmez. Temel bir model değişikliğini düşünmek lazım.