Saray, SBF'ye silah doğrultan akademisyen sorusunu cevaplamadı; MEB'e yönlendirdi

Saray, SBF'ye silah doğrultan akademisyen sorusunu cevaplamadı; MEB'e yönlendirdi
HDP İstanbul Milletvekili Oya Ersoy'un Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'a sorduğu 'SBF'ye silah doğrultan Murat Anıl Varol'un akademisyen olarak alınmasına' ilişkin sorusu "Muhatabı ben değilim" denilerek cevaplanmadı.

Haber: Ali Isıyel

Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'ne (SBF), silah doğrultarak fotoğraf çektiren ve bu fotoğrafı daha sonra yayımlayan Murat Anıl Varol'un Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne akademisyen olarak alınmasıyla ilgili Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'a yöneltilen soru, "İlgilisi ben değilim" denilerek cevaplanmadı.

"Milli Eğitim Bakanlığına sorun"

Oktay, kendisinin yetki alanına girmediğini belirterek sorunun muhatabı olarak Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'u gösterdi.

HDP İstanbul Milletvekili Oya Ersoy'un sorusuna Oktay'ın verdiği yanıtın tam hâli şöyle:

Anayasanın 98'inci maddesi uyarınca Başkanlığınızca tarafıma gönderilen yazılı soru önergelerinden, Cumhurbaşkanlığı Merkez Teşkilatı ile Cumhurbaşkanlığına Bağlı Kurum ve Kuruluşların göreb alanına giren konulara ilişkin önergeler cevaplandırılmaktadır.

 

1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile 4 sayılı Bakanlıklara Bağlı, İlhili, İlişkili Kurum ve Kuruluşlar ile Diğer Kurum ve Kurulışların Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi uyarınca bakanlıkların görev ve yetki alanına giren önergeler bakanlıklar tarafından cevaplandırılmaktadır.

 

İstanbul Milletvekili Sayın Oya ERSOY tarafından verilen 7/23748 esas numaralı yazılı soru önergesinde bahsi geçen hususlar Milli Eğitim Bakanlığının görev ve yetki alanına girmektedir.

"Üniversiteler biat eden, sorgulamayan kurumlara dönüştürülmek isteniyor"

Ersoy, 12 yıldır Anayasa Hukuku dersi verilen Bülent Yücel'in derslerinin elinden alınarak, Murat Anıl Varol'a verilmesine tepki göstererek, "Başka öğretim görevlililerine verilmesi bir tarafa, eli silahlı kişiler hukuk fakültelerine öğretim görevlisi olarak işe alınıyor" dedi. Ersoy ayrıca, üniversitelerin biat eden, sorgulamayan kurumlara dönüştürülmek istendiğini de ifade etti.

Ersoy'un Milli Eğitim Bakanlığının cevaplaması için verdiği soru önergesi şöyle:

31 Aralık 2016 yılında Murat Anıl Varol adındaki şahısın, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi iken Siyasal Bilgiler Fakültesi’ne silahını doğrultarak vermiş olduğu pozun basında yer alması tepkilere neden olmuştur. Varol’un vermiş olduğu pozun altına ise “yılın fotoğrafı” notunu düşmesi ve ardından SBF İşletme Bölümü Ticaret Hukuku Anabilim Dalı’na asistan olarak başlaması hem öğrencisi olan gençler hem de üniversitenin “akademisyen” niteliğine vermiş olduğu önem açısından kamuoyunda tedirginlik yaratmıştır.

 

Varol’un kamuoyundan gelen tepkiler üzerine yapmış olduğu açıklamada ise, edebiyat ve şiire olan düşkünlüğünden bahsederek, “Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden, eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak” dizelerini değiştirerek “Ağır ağır sıkacaksın bu merdivenlerden” şiirine dönüştürdüklerini iddia etmiştir.  Varol ifadesinde sanat ve şiire yatkınlığının sonucu olarak silahı eline alıp poz verdiğini ifade etmiştir. Ancak, sanatın herhangi bir dalı ile uğraşmış olsaydı bu pozu vermekten kaçınırdı. Duygularını elinde silah ile ifade eden Varol, üniversitede görevini yerine getirirken kızdığı ya da sinirlendiği zamanlarda aynı poz kendini bu şekilde ifade etmeyeceğinin garanti yoktur.  Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanlığı bünyesinde, elinde silah ile poz veren bir akademisyeni hala görevde tutması ve derslere sokmasının hiçbir izahı yoktur ve kabul edilemez. 

 

Yıllarca akademiye emek veren 567 akademisyen barış bildirisine imza attığı için üniversitelerden ihraç edilmiş ve 805 akademisyen hakkında da dava açılmıştır. Barış istedikleri için akademisyenleri ihraç edenler üniversitenin kapısında silahla poz veren birini akademisyen olarak göreve başlatmıştır.

 

Ülkenin en eski ve köklü üniversitelerinden biri olan, 1859 yılından günümüze kadar birçok sanatçıyı mezun eden Siyasal Bilgiler Fakültesi elinde silah ile poz veren bir akademisyeni bünyesine almamıştır. Üniversitede akademik kariyer gerçekleştirirken şahsın, eğitimci kimliğinin yanı sıra topluma güven veren davranışlarının da olması gerekir. Ancak bu fotoğraf karesinde şahıs tam tersi “bir mafya filminin karesinde kendini görmekte ve yaşamaktadır” sanat ve şiire olan yatkınlıkta verilecek olan poz en fazla elinde bir şiir kitabı ile poz vermek olabilir.

 

Bu bağlamda;

  1. Türkiye’nin en eski ve köklü Üniversitelerinden biri olan Siyasal Bilgiler Fakültesi bünyesinde elinde silah ile poz veren birinin akademisyen olarak görev yapması doğru mudur? Milli Eğitim Bakanlığı olarak akademisyen hakkında herhangi bir idari işlem başlatılmış mıdır?
  2. Bir akademisyenin elinde silah ile poz vermesi mesleği ile örtüşmekte midir?
  3. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi, akademisyen hakkında herhangi bir idari soruşturma açmış mıdır? Görevden almayı düşünüyor mu?

Ne olmuştu?

Murat Anıl Varol, elinde tuttuğu tabancayı hukuk fakültesinin önünde SBF'ye doğru doğrulttuğu pozunu sosyal medyada yayımlamış ve "yılın karesi" olarak paylaşmıştı. Bu kişinin daha sonra akademisyen olarak Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne alınması tepki çekmiş ve CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu olayı Meclis gündemine taşımış ve "yılın en utanç verici olayı" olarak nitelemişti.

Varol ise kendini "Paylaşım mizahi amaçlıydı, tabanca da oyuncak" diyerek savunmuştu. Varol, "Arkadaşımızın 'ağır ağır sıkacaksın bu merdivenlerden' demesi üzerine, aramızda bu olayı mizansen olarak canlandırma fikri gelişti" diye konuşmuştu. Varol ayrıca kendini 'ideolojim yok' diyerek tanımlamış ve 'özür' dilemişti.