Nişantaşı'nda 'Altın Değerinde' sergi

Nişantaşı'nda 'Altın Değerinde' sergi
Nişantaşı'nda "Altın Değerinde" isimli sergi 4 Kasım'a kadar sanatseverlerle buluşmaya devam edecek.

Nişantaşı F Sanat Galerisi'nde "Altın Değerinde" başlıklı sergi sanatseverlerle buluştu.  Hülya Düzenli'nin tuval, kağıt işleri ve ilk defa çalıştığı porselenleri ile farklı zemin ve malzemeler aracılığıyla zenginleşen bir dil kullanılıyor. 

Düzenli, sergisi için "Bu sergi benim için sürprizlerle başladı, sürprizlerle de devam ediyor. Serginin hikâyesini en yalın haliyle paylaşmak isterim sizlerle. Her şey Sivrice’deki nohut oda bakla sofa evimizin pencereleri ile başladı. Bir hastalık geçirmiştim, yorgundum... Üstelik boya ve kimyasallardan da uzak durmam gerekiyordu. Evin pencerelerine dostlarımızın verdiği ışıktan koruyan stor perdeleri asmıştık. Hiçbir şey yapamamanın getirdiği bezginlikle kalemi elime aldım ve dışarıdaki zeytin ağaçlarını da evin içine taşımaya başladım. Böylece zeytin ağacıyla yakınlaştık. Ben çizdikçe onu sevdim o çizildikçe bana açıldı.

Bir gün F Sanat Galerisi’nin sahibi Füsun Aydoğan ve galeri danışmanı Figen Batı, benden hazırladıkları bir sergi için bir porselen tabak yapmamı istedi. Böylece ilk porselen tabağım, ortaya çıkmış oldu. 'Zeytine Sevgi' isimli asırlık bir zeytin ağacının resmi!

Ardından porselen tabaklardan oluşan bir kişisel sergi açma teklifleri üzerine ben de başladım zeytin ağaçlarını tabaklara sırlamaya... İlerleyen zaman içinde zeytin ağacı dile geldikçe geldi, fısıldadıkça fısıldadı: ‘Hülya, Kaz Dağlarını unutma, ‘altın’ altımda duran değil. ‘Altın’ olan benim. Unutma!’  ‘Hülya, bak gövdem nasıl da coşkulu, sımsıkı sarılan sevdalar gibi!’’  ‘Hülya, bedenim göz göz, nazar değmesin' der gibi!’ ‘Hülya, dallarım çıtır çıtır uzanır hayata,  kırılgan ve hassas mırıltılarla seslenir gibi!’  ‘Hülya unutma, güvercin ağzında zeytin dalıyla dönmüştü gemiye. Hayatı ve barışı önermeye!’

Zeytinle gittikçe derinleşen sohbetimin fısıldadıkları netti: Sergimin adı olan  'Altın Değerinde' tam da bu fısıltılardan, zeytin ağacının bilge ama bir o kadar da kırılgan sohbetinden çıktı...

Tüm sanat serüvenim ve üretim sürecim boyunca birçok malzeme ve teknikle, birçok duyarlılığa temas ettiğim işler yaptım. Desenle yıllar içinde kurduğum bağ nedeniyledir ki bu sergi desen ağırlıklı hatta fazlasıyla yanılsamacı bir yaklaşım diliyle şekillendi. Soyutlama ise anlatımcılığın gerisinde bir yerlerde var olmaya devam ediyor.

Son olarak demem odur ki, bu sergi insana has bir duyarlılıkla, ressam gibi bakan Hülya’nın hayata dair küçük notlarından ortaya çıktı.

Bu notları ve zeytin ağacıyla yaşadığım, beni kadim zamanlara, umut dolu bir geleceğe götüren hikâyemi paylaşmaktan onur duyarım.” ifadelerini kullandı.

Sergi 4 Kasım'a kadar sanatseverlerle  buluşmaya devam edecek.

1-bir-zeyti-tanesi-i-d.jpg5-altin-degerinde-i-d.jpg