Otuzlarında bir yalnız kadın arketipi olarak milyonların kalbini fetheden Jones 50’lerinde geri döndü.

Helen Fielding, yeni kitabı Bridget Jones: Mad About the Boy’da en çok tanınan karakterini yeniden ziyaret ediyor. Peki, geçenlerde yayımlanan alıntılar bize Bridget’ın hayatı hakkında neler öğretti?

1) O artık bir dul

Fielding, şaşırtıcı, gazete manşetlerini cezbedecek bir hamleyle Bridget’ın gerçek aşkı, insan hakları avukatı Mark Darcy’yi (film uyarlamalarında Colin Firth’in oynadığı) öldürüp kahramanını dul bırakmış. Belli ki okurlar bağlantısız bir Bridget Jones’tan daha çok hoşlanıyor, bu nedenle dizinin bekası açısından kahramanının mutlu sonunun icabına bakılması gerekiyordu.

2) 51 yaşında

Elinde bir kadeh şarapla bir sevdadan diğerine sürüklenen otuzlarındaki yalnız kahraman artık orta yaşlarında. Bu durum küçük çaplı bir şok yarattı.

3) Daniel Cleaver hiç değişmedi

Daniel (beyazperdede Hugh Grant’in canlandırdığı) tersine zamanla daha da zamparalaştı. Yeni alıntılara göre o her fırsatta Bridget’la yatmaya çalışan karta kaçmaya başlamış olan bir sefih. Eve çakırkeyf döndüğünde kendisine sarkabilmek için Bridget’a çocuklarına bakmayı bile teklif ediyor.

4) Külotlar hâlâ önemli

Bridget’ın artık hangi tarzı—büyük anne donları ya da orta yaş krizinin belirtisi g-stringleri—tercih ettiği belli olmasa da Daniel’ın ne renk külot giydiğini sormaya devam ettiği kesin.

5) Bridget’ın iki çocuğu var

Dağınık anneleriyle birlikte Londra’daki büyük bir evde kalan ve her ikisi de isimlerini açık bir şekilde Boden kataloğundaki giysilerden almış görünen Mabel (5) ve Billy’ye (8) dadıları Chloe, büyükbabaları ve Bridget’ın her zamanki gayler, boşanmışlar ve diğer arkadaşlarından oluşan arkadaş grubu göz kulak oluyor.

6) Seks hâlâ en önemli motivasyon unsuru

Mark’la evlenene kadar hayatını aşk yaşamı konusunda endişelenerek geçiren dul Bridget’ın düşünceleri tekrar sıkı bir şekilde “vuruşmaya” (fiili muhtemelen böyle adlandırıyor) yoğunlaşıyor. Roxster adlı 29 yaşında bir çıtırı var.

7) Annelik zordur

Artık ev kuşu bir anne olan Bridget, ofis politikası ve işyeri ilişkilerinin yerine çocuk parkıyla ilgili deneyimleri, bit korkusu ve oğlunun beden eğitimi öğretmeniyle ilgili hayallerini koymuş.

8) İnternet çare olmuyor

Bir zamanlar sesli mesajlara bağımlı olan Bridget, artık gelen kutusunu mümkün olan her fırsatta tazeliyor ve Twitter’daki takipçi sayısı konusunda endişeleniyor.

9) Kişisel gelişim kitapları hâlâ önemli

Erkekler Mars’tan Kadınlar Venüs’ten yerine French Children Don't Throw Food’u okumaya başlamış.

10) Hâlâ İngiltere’ye içebiliyor

Chardonnay şarabının böylesine demode kalmasına neden olan şey Bridget’ın damak tadını kendisinin de belirttiği gibi içilen birim miktarın izlenmesini yeterince zorlaştıran kokteyllere kaydırmış durumda.

11) Çıtır edebiyatının oyunbozanı olarak hüzün

İlk kitaplar rastgele iyimserlik ve potansiyel şapşallıkla doluydu, şimdi ise Bridget’ın duygusal tatmin arayışı bütün o dizüstü çizmeler ve mojitolara rağmen daha aksi bir tona bürünüyor. Hüzün anları komedide yürek parçalayıcı izler bırakıyor.

Radikal