"Bunlar Nasıl Festival" Dedirtecek Türden Festivaller
Domates fırlatmakmış da tepelerden yuvarlanmakmış… Sizin için derlediğimiz bu festivallerin kimisi yürek istiyor, kimisi de "ne gerek var şimdi buna" dedirtiyor. Ülkelerin kendince eğlenceli olan festivallerinin bakalım kaçı size hitap ediyor?
1-Portakal festivali
Nimetle şaka olmaz ancak gel gör ki başka memleketlerde oluyor. Şimdiki adresimiz İtalya’da bir kasaba; İvrea. Takvimler şubat ayını gösterdi mi çeyizinizden Orta çağ kıyafetlerinizi çıkarıyorsunuz, bir güzel giyiyorsunuz. Sonra da portakallarınızı zırhlanarak savaşa girişiyorsunuz. Yüzünüz, gözünüz turuncuya bulanana kadar o portakal senin bu portakal benim eşinize, dostunuza, dayınıza, emminize fırlatıyorsunuz. Fazlasıyla c vitamini içeren bir festival yani.
2-Domates festivali
En sevdiği çorba domates olanlar buyurun sizi şöyle çorbanın en ortasına alalım. Evet, ne dediğimizin farkındayız nitekim bu festivalin sonunda kendinizi adeta koca bir domates çorbasının içinde bulacaksınız. İspanya’nın Bunol şehrinde ağustos ayında düzenlenen bu etkinlikte kasa kasa hazırlanmış domatesleri başlama sesini duyduğunuz an birbirinize fırlatıyorsunuz. Vıcık vıcık olana kadar domatesi de elden bırakmıyorsunuz. Ne kadar gerekli olduğu tartışılsa da festivalin 1940’lardan beri süregeldiği de bir gerçek.
3-Pikachu festivali
Pi-ka-çuuuu… Siz bu çizgi film kahramanını yiyip bitirmeden biz hemen anlatmaya koyulalım. Tahmin ettiğiniz üzere bu sevimli festival Japonya’da geçiyor. Yüzlerce tatlış pikaçu sokakları dolduruyor. Sizler için hopluyor, zıplıyor dans ediyor hatta bale bile yapıyor. Kendinizi Pokemon gibi hissettirecek bu festivalden fazlasıyla elektrik alacağınızı düşünüyoruz.
4-Hamak festivali
Hemen hamağı görüp de “Tam bana göre” diye atlamayın öyle. Lakin bu hamaklardan düşebilirsiniz. Çünkü size arka bahçenizdeki yerden 10 cm yükseklikteki hamaklardan bahsetmiyoruz. Şimdi efendim şöyle oluyor ki hamağınızı alıyorsunuz, babalar gibi İtalya’daki Alpler'e tırmanıyorsunuz. Ondan sonra iki dağ arasına gerilmiş iplere hamaklarınızla diziliyorsunuz. Tüm gün şarkıydı, türküydü çığırıyorsunuz, kitabınızı falan okuyorsunuz, sonra sıkılınca da karaya ayak basıyorsunuz. Aman diyeyim siz yine de uyuyakalmayın ne olur ne olmaz. Ama yok adrenalin benim işim diyorsanız buyurun bir hamaklık yer açtık.
5-Denizkızı festivali
Hayır, canım sadece bayanlara özel değil. Sudan çıkma bu festivalde kadın erkek demeden denizkızı kıyafetlerinizi üstünüze geçiriyorsunuz, sonra da cup diye suya atlıyorsunuz. Maalesef racon bu. Böylece kadın erkek çoluk çocuk demeden bir efsaneyi yaşatıyorsunuz.
6-Peynir yuvarlama festivali
Tam olarak yapmanız gereken şey tepe üstü yuvarlanmak. Benim aklım zaten başım değil diyorsanız Mayıs’ta İngiltere’ye gidiyorsunuz, Gloucestershire eyaletindeki Coopers tepesine varıyorsunuz. Dik yamaçtan bırakılan Gloucester peynirini yakalamaya çalışıyorsunuz. Bunu yaparken iyice sağa sola çarpıyorsunuz ki kafayı gözü kırabilesiniz(Bu şaka tabi ki). Bu festivalin nasıl çıktığı bilinmez ama bulanın bayağı canı sıkılmış anlaşılan.
7-Yanan adam festivali
Haydi, bir de buradan yakın. Yakın yakın korkmayın, tutuşturun gitsin. Festivalin amacı görünüşte önünüze geleni ateşe vermek gibi dursa da ana teması öyle değil. Sanatın, işbirliğinin, yaratıcılığın vücut bulduğu koskoca bir açık hava festivalinden bahsediyoruz size. Yanan adam Festivali, Amerika’da Nevada eyaletinin tam ortasındaki Black Rock Desert çölünde bir hafta boyunca kendinizi ifade etmeye dayalı bir etkinlik. En son güne geldiğinizde de artık varsın dünya yansın deyip devasa tahtadan adamı ateşe verip kötülükleri de kül edip tıpış tıpış evinize dönüyorsunuz.
8- Maymun açık büfe festivali
Her festival size değil ya. “Onların da canı var efendiler” diye düşünen Taylandlılar’ın Lopburi şehrinde maymun dostları için düzenledikleri festival. Aslında ziyafet desek daha doğru olacak. Çünkü Kasım ayının son Pazarı yapılan festivalde maymunlarımız, tapınak yanına bırakılan yiyeceklere Allah ne verdiyse dalıyor, tıka basa yiyor. Bu arada Allah ne verdiyse derken şaka yapmıyoruz. Olur da bir gün düşerse yolunuz, yanınıza kola içen bir maymun oturursa şaşırmayın.