Bu da oldu: Nazım Hikmet'in oyununa müftülük yasağı

Bu da oldu: Nazım Hikmet'in oyununa müftülük yasağı
Nâzım Hikmet'in eserinden tiyatroya uyarlanan 'Taranta Babu'ya Mektuplar' Erzincan'da müftülük tarafından yasaklandı.

Daha önce Amasya Belediyesi tarafından 'Taranta Babu'ya Mektuplar' eserini 'politik' bulunduğu gerekçisiyle yasaklanan Nâzım Hikmet uyarlaması 'Taranta Babu'ya Mektuplar' oyunu bu kez Erzincan'da ve müftülük tarafından yasaklandı.

Bianet'Ten Pınar Tarcan'ın haberine göre, oyuncu Cansu Fırıncı, yasağı Erzincan belediyesi, müftülük ve emniyet arasında bir 'bermuda şeytan üçgenine' bağlarken şunları anlattı:

"Taranta Babu'nun bu seferki yasaklanması duyanlara çok renkli geliyor fakat bu rengin yeşil tonu baskın. Neden renkli geliyor çünkü bir tiyatro oyunu bu kez müftülük tarafından fiilen engellendi, yasaklandı. İnsanlar bunu öğrendiği zaman müftülükle bir tiyatro oyununun ne alakası var diye soruyorlar. Aynı soruyu biz de soruyoruz müftülükle tiyatro oyununun ne alakası var.

"ERZİNCAN'DA İKİ SALON VAR, BİRİ MÜFTÜLÜĞÜN"

Alakası şu, Erzincan'da iki tane tiyatro sahnesi var. Biri belediyenin, biri de müftülüğün salonu, müftülüğün 400 kişilik bir konferans salonu. Ne amaçla 400 kişilik bir salon müftülüğe bağlanmış, ne tarz etkinlikler yapılıyor, bu salon ne kadar etkin kullanılıyor bilemiyoruz. Ayrılan kamu kaynakları ne şekilde değerlendiriliyor bilemiyoruz.Ama bu salon sadece müftülüğün etkinlikleri için değil elbette, bir ayın 30 gününün müftülük etkinlikleri için kullanılıyor olması olası değil, tabii ki değişik etkinlikler için de kiralanıyor. Bunların arasında kültür sanat etkinlikleri de var. Oyunu orada organize etmek isteyen arkadaşlarımız –belediye AKP'den MHP'ye geçmiş Erzincan'da- zaten AKP'deyken de başvursa vermezlerdi sahneyi Taranta Babu'ya. Müftülük sahnesine başvurmuş arkadaşlar. Fakat absürtlük bununla da bitmiyor, Erzincan'da oyunun oynanması için valilik, dernekler masasından izin alınması gerektiğini söylemiş.

Bunu hangi yasaya dayanarak söylemiş, bu şartı neye göre koşmuş bilmiyoruz.Dernekler masası sizden bir takım belgeler ve bilgiler istiyor. Bu belgeler arasında oyun metni de var.

Sonra uzun bir sessizlik dönemi oldu. Aradan iki-üç hafta geçtiğinde tekrar aranıyor, 'Biz cevap bekliyoruz' diye, onlar da 'Tam da biz sizi arayacaktık, oyununuzu oynamanızda bir sakınca yoktur' diyorlar. 'Fakat emniyetin de şartları var, bir de emniyete gidin' diyorlar.

Emniyete gidildi, ki aslında emniyetin bir şartı olamaz, sadece bildirimde bulunulabilir.

Şartlarınız varmış' diye emniyete gidildiğinde arkadaşlara bir güvenlik şirketinin kartı verilmiş, 'Buradan koruma kiralayacaksınız' diyorsunuz.

EMNİYET: ÖZEL GÜVENLİK KİRALAYIN

Niçin özel güvenlik kiralıyoruz?' diye sorulduğunda, 'Oyun günü oranın güvenliğinin ancak bir özel güvenlikten satın alabilirsiniz' diyor Emniyet.

Şimdi son derece renkli bir durum, görevi emniyeti sağlamak olan bir tiyatro oyununun güvenliğinin sağlanamayacağını, bu güvenliğin satın alınması gerektiğini söylüyor.

Şaşırıyorsunuz, sonra müftülüğe gidildi, dernekler masasından alınan belgeyle müftülüğe gidildi. Bizim örneğimizde müftülük izni önce verdi, sonra geri aldı.

Muhtemelen günü yanlışlıkla verdi, sonra da aldı. Niçin yanlışla verdi, neden geri aldı onun cevabını da biz bilemiyoruz.

Şimdi teşbihte hata olmaz derler, bir bermuda şeytan üçgeni kurulmuştur Erzincan'da bir tiyatro oyununun oynamaması için, valilikten emniyete, emniyetten müftülüğe.

Bu üçgenin içerisinde oyununuzu oynayabilirseniz son derece şanslı hissedersiniz kendinizi.

Tabii bu üçgen nasıl rahat bir şekilde açılır. Çok basit, Necip Fazıl oynarsınız, dini içerikli oyunlar oynarsınız, suya sabuna dokunmayan oyunlar oynarsınız.

Herhangi bir mevzusu olmayan, sadece insanları güldürmeye yarayan oyunlar oynarsınız.

İnsanlar oyundan çıktıktan sonra 'ne anladınız?' diye sorulduğunda sadece 'çok güldük, eğlendik' diyecekleri oyunları oynarsınız, bu engelleri aşarsınız.

Ama faşizme mücadele eden, faşizmi yeren bir oyun oynuyorsanız bu üçgenin içinde sizi kaybediyorlar.

Fakat tabii burada ana mesele şu, orada oyunu yasaklayınca kazandılar mı?

Siz oradan yasaklayınca on ayrı yerden 'Taranta Babu'nun sahnelenmesi için elimizden geleni yapmaya hazırız' diyen başka kurumlar çıkıyor ortaya.

Başka belediyeler 'biz oyununuzu sahnelemek istiyoruz' diye arıyor, milletvekilleri 'bu çağda böyle yasaklama olur mu, biz bu oyunu vekili olduğumuz yerlere taşıyacağız' diyor.

Sivil toplum örgütleri arıyorlar, bu da oyunumuzu yasaklayan Erzincan Müftülüğü'ne dert olsun."