Aşık Mahzuni Şerif, mezarı başında anıldı

Aşık Mahzuni Şerif, mezarı başında anıldı
Aşık Mahzuni Şerif ölümünün 19. yılında Hacıbektaş'taki kabri başında türküleriyle anıldı.

17 Mayıs 2002 tarihinde vefat eden Aşık Mahzuni Şerif, bugün Nevşehir'in Hacıbektaş ilçesindeki kabri başında yapılan etkinlikle anıldı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç, CHP Nevşehir Milletvekili Faruk Sarıaslan, Hacıbektaş Belediye Başkanı Arif Yoldaş Altıok ve Mahzuni ailesi adına Mahzuni Şerif'in oğlu Ali Mahzuni etkinlikte duygularını dile getirdi. Konuşmaların ardından sanatçılar, Aşık Mahzuni Şerif'in türkülerini söylediler.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç'un açıklamaları şöyle:

'O kadar çok hesap sorardı ki'

"Mahzuni Baba, Anadolu'nun pek çok insanının olduğu gibi bizim de gurur duyduğumuz bir isim. Özellikle biz Maraşlıların çok daha büyük gurur duyduğu; Afşinlilerin, Elbistanlıların çok daha büyük gurur duyduğu bir isimdir. Mahzuni Baba ömründe hep adaleti savunmuştur. Mahzuni Baba yeri gelmiş Anadolu köylüsünün sesi, feryadı olmuş; onların sorunlarını dile getirmiş; onların dertlerini sazına, sözüne, mızrabına vurmuş ve halkın sesi olmuştur. Hep halk için çalışmıştır. Hiç başka bir şeyi gözetmemiştir. Kendi kişisel menfaatlerine hiç bakmamıştır. Bugün Mahzuni Baba yaşasa inanın ne türküler yazardı. Mahzuni Baba bu yaşananları görse, türküleriyle o kadar çok hesap sorardı ki... 128 milyar doların da hesabını sorardı, başka şeylerin de hesabını sorardı... Hep halkın menfaati için koşturmuş, asrımızın Pir Sultan'ıdır. Mahzuni Şerif'in iki büyük sevdası vardı: Birisi Hünkâr Hacı Bektaş-ı Veli, birisi de Mustafa Kemal Atatürk. Biz her yıl buraya geliyoruz, her yıl Mahzuni Baba'yı anıyoruz. Çok büyük kalabalıklarla, binlerle anıyorduk ama maalesef bu pandemi yüzünden dar kapsamlarla anıyoruz. Bir kez daha Aşık Mahzuni Şerif'in önünde saygıyla eğiliyorum ve Mahzuni Baba'yı unutmayacağımızı dile getiriyorum."

CHP Nevşehir Milletvekili Faruk Sarıaslan, Aşık Mahzuni Şerif'in sazını ve sözünü halktan ve haktan yana kullanan bir ozan olduğunu belirterek "Aynı zamanda geleceği gören, geleceğe göre Türkiye'nin şekillenmesini isteyen bir Mustafa Kemal Atatürk hayranıydı. Onun içindir ki 'Sarı Saçlım Mavi Gözlüm' türküsünü söylemiştir. Kendisini rahmetle anıyorum" dedi.

'Çok mutluyuz'

Hacıbektaş Belediye Başkanı Arif Yoldaş Altıok, şöyle konuştu: 

"Aşık Mahzuni Baba'nın 19. ölüm yıl dönümü etkinliğine hoş geldiniz. Mahzuni Baba, bizi bırakıp gideli 19 yıl geçti. Bugün o büyük ustanın Hakk'a uğurlanışının yıl dönümü. Her zaman vurguladığımız gibi Mahzuni Baba son asrın Pir Sultan'ı idi. Pirimiz Hacı Bektaş-ı Veli ve O'nun yaşadığı bu topraklara sevdalıydı. Her türküsünde ve her nüktesinde haktan, hukuktan, adaletten ve dostluktan bahsederdi. Hasta yatağında en büyük isteği ve vasiyeti sevdalısı olduğu pir topraklarına defnedilmekti. Mahzuni Baba bu isteğine 2002 yılında kavuştu. Milyonlarca insan gibi eserleriyle büyümüş ve aşığı olduğu toprakların belediye başkanı olarak sözlerimi şöyle noktalamak istiyorum: İyi ki dünyaya gelmişsin ve iyi ki milyonlarca sevenin gönlüne taht kurmuşsun. Hacıbektaş olarak, sizin gibi bir değeri topraklarımızda mihman ettiğimiz için ne kadar mutlu olsak ve ne kadar gurur duysak azdır. Bu sorumluluğun bilinciyle seni unutmayacağız Mahzuni Baba. Seni özlem ve saygıyla anıyoruz."

'Ömrümün sonuna kadar taşıyacağım'

Mahzuni ailesi adına konuşan, Mahzuni Şerif'in oğlu Ali Mahzuni duygularını şu sözlerle dile getirdi:

"Ozanlar, mazlumların ezenlere karşı meşaleleridir, avazlarıdır. Cehalete karşı bir aydınlanmadır. Aşık Mahzuni Şerif bu meşaleyi 62 yıl taşıyabildi. Ama bu fiziki yaşam. Mahzuni Şerif gibi define olmuş insanlar sırra karışmış; sırrın manasına erip, gönülleri fethedip, o gönüllerde nakşolmuş yüce insanlardır. Mahzuni Şerif diyor ki, 'Öyle bir zamana düştük küfrün adı iman oldu. Doğru dürüst gider iken hakkın yolu duman oldu. Koyun sesi kurdun sesi, bir çıkıyor neyin nesi? Adamın adam sevgisi geçti gayrı zaman oldu.' Bu eserin üzerinden yaklaşık 30 sene geçti. Peki ne değişti? Ozanlığın kırılma noktası budur. Ön görülük, geleceği görebilmektir. Bu; 'alınması gerek çok yol, aydınlatılması gereken çok insan var' demektir. Mahzuni hep buna işaret eden bir emektar oldu. Sizlerin huzurunda bu büyük emektarın gerek yol gerek bel evladı olarak elimden geldiğince bu misyonu taşımak adına ömrümün son nefesine kadar devam edeceğimi de belirtmek isterim."