Köy imamının taciz ettiği iddia edilen 9 çocuğun aileleri şikâyetçi olmadı

Van’ın Özalp ilçesinde, 2015 ile 2019 yılları arasında dokuz çocuğa cinsel tacizde bulunduğu iddia edilen köy imamıyla ilgili davanın duruşması bugün görüldü.

Duvar’dan Rojda Oğuz’un haberine göre; ilk ifadelerinde tacizi anlatan çocukların ifadeleri değiştirildi ve aileler şikâyetçi olmadı. Mağdurların avukatı ise çocuklara baskı yapıldığını öne sürdü.

Olay, 2015 ile 2019 yılları arasında Van’ın Özalp ilçesine bağlı Dönerdere Köyü’nde yaşandı. İddiaya göre, 54 yaşındaki köy imamı M.Ş.G. bu yıllar arasında Kur’an kursuna gelen kız çocuklarına cinsel istismarda bulundu.

Köy imamı, bu iddia üzerine 2019 yılının mayıs ayında tutuklanarak Van M Tipi Cezaevi’ne gönderildi.

Dört kız çocuğu, daha önce tacizi anlattıkları ifadelerini geri çekti. Savcılık soruşturması bunun üzerine beş çocuk üzerinden sürdürüldü. İddia makamı, her mağdur için 8 ila 15 yıl arası ceza talep etti.

Olay yaşandığında 12 yaşından küçük olan çocuklar, ilk ifadelerinde köy imamı M.Ş.G.’nin kendilerine fiziksel tacizde bulunduğunu söylemişti. Çocukların üç kez ifadelerine başvuruldu. Son ifadelerinde ise dört çocuk, “Kur’an kursuna gitmemek için” taciz iddiasında bulunduklarını söyledi.

Van 1’inci Ağır Ceza Mahkemesinde davanın bugün görülen duruşmasında karar çıkması bekleniyordu. Sanık M.Ş.G. duruşmaya SEGBİS yöntemiyle tutuklu bulunduğu cezaevinden katıldı. Çocukların ailelerinin de katıldığı duruşmaya koronavirüs salgını gerekçesiyle gazeteciler alınmadı. Duruşmada ailelerin hiçbiri sanık M.Ş.G.’den şikâyetçi olmazken, sanık da tüm iddiaları reddederek beraatını talep etti.

Mahkeme heyeti ise imamın tutukluluk hâlinin devamına karar verdi ve eksiklerin tamamlanması adına duruşmayı 1 Aralık 2020 tarihine erteledi.

Davaya ilişkin açıklama yapan mağdur H.A.’nın avukatı Erkan Sayyiğit, olayın köy okulunda görev yapan bir rehber öğretmenin verdiği cinsel istismara ilişkin eğitimin ardından ortaya çıktığını söyledi. Sayyiğit, çocukların dava süreci boyunca gerek aileleri gerekse köylüleri tarafından baskılara maruz kaldıklarını öne sürdü.

Sayyiğit sözlerini şöyle sürdürdü:

Aileler çocuklarına inanmadığı için yanlarında durmadı ve sürekli imamın suçsuz olduğunu dile getirdiler. Çocukların yaşadıkları bu travmatik olay karşısında yalnız kalmaları, aile ve köy ahalisinin sürekli ifadelerini değiştirmeleri yönünde baskılarına daha fazla dayanamayan çocuklar, kovuşturma aşamasında şikayetten vazgeçip imama iftira attıkları yönünde beyanda dahi bulundular. Her ne kadar mağdurlar adli görüşme odasında mahkeme huzurunda şikayetten vazgeçseler de biz bu beyanların özgür iradeleri sonucu dile getirilen ifadeler olduğunu düşünmüyoruz.