Kılıçdaroğlu Berat Albayrak’ın istifasını değerlendirdi

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Atatürk'ü anarken "Düşmanının bile saygı duyduğu bir kişilik" ifadelerini kullandı. "Mustafa Kemal, milli mücadeleyi bütün mazlum milletler adına verdiği için örnek alınıyor" dedi. Osmanlı İmparatorluğu'nun parasını basacak bankası yokken Merkez Bankası'nı kurarak önemli bir işlevi yerine getirdi diyen Kılıçdaroğlu, geçtiğimiz hafta hayatını kaybeden müzisyen Timur Selçuk'u da andı.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satırbaşları:

Azerbaycan-Ermenistan açıklaması

"Yine güzel bir haber Azerbaycan'la ilgili. İşgal altında toprakları vardı. Uzun yıllardır Azerbaycan işgalin bitmesini istiyordu. Ama olmadı tek yol vardı savaşmak. Savaştılar ve başardılar. Aliyev bu savaşta çok sıcak bir mesaj verdi. Biz Ermenistan halkına karşı değiliz. Biz Ermenistan'ı yönetenlere karşıyız dedi. İşgalin sona ermesiyle birlikte bir dostluğun başlayacağını düşünüyorum. Umarım iki komşu daha tutarlı bir diyalog sürecine başlamış olurlar. Ermenistan tarafından kamuoyuna açıklanan bildiri bölgedeki ateşin düşmesine katkı verecektir. "

"Devleti arpalığa dönüştüren Erdoğan'dır. Rüşvet alanları büyükelçi atayan yine Erdoğan'dır. Hakaret, neresi hakaret. Rüşvet aldın diyorum korkudan dava bile açamıyor. Ama mahkeme kararıyla bunları yayınlamak yasak."

"16-28 yaş arası gençlerin umutları tükenmiş"

"Diyarbakır il başkanımız aradı Silvan'da dedi 16-28 yaşında çok sayıda intihar var. Bu konunun araştırılması lazım. İntiharın nedenleri nedir bir araştıralım dedi. İnsan haklarından sorumlu arkadaşımızı gönderdik. İntihar edenlerin tamamının ekonomik sorunları var. Düğünde takılana altını satarak evimize ekmek götürüyoruz diyor bu aileler. Ben AK Partiye oy veren kardeşlerime seslenmek isterim. Sizin vicdanınız böyle bir şeye el veriyor mu? 16-28 yaş arası gençlerin umutları tükenmiş. Ülkenin şu geldiği hale bak. Erdoğan bunun farkında mı? Haberi bile yok. Sarayda böyle bir olay yok ki. Bu tablo hepimizin önünde olması gereken bir tablo. "

İzmir depremi

"Yaralar hızla sarılıyor. Yıkılan hane sayısı 143. Acil yıkılması gereken hane sayısı 831. İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne ait 224 konut eşyalarıyla birlikte tamamlandı ve beyaz eşyalar da dahil olmak üzere depremzedelere verilecek. Hilton otelinin odaları depremzedelere açıldı. Belediye ile otel arasında yapılmış güzel bir sözleşme var. Hiç kimse aç ve açıkta kalmayacak. Orta hasarlı habelere de 5'er bin liralık ödeme yapılacak."

Berat Albayrak açıklaması

"Berat Albayrak'ı en çok eleştirenlerden biri de benim. Gerçekleri milletin bilmesi gerekiyordu. Biz özellikle son yıllarda bir sorunu ortaya koyuyorsak arkasından mutlaka çözümü de ortaya koyuyoruz. Önemli bir süreci başlattı. Muhalefet çözüm üretmek zorunda değil ama Türkiye'de yaşanan sorunları görünce onlara yol da gösterdik. Olabilir bizim önerilerimiz eksik de yanlış da olabilir. Çıkar dersiniz biz de bakarız. Bugüne kadar yaptığımız eleştirilerden hiçbiri hakkında bu eksiktir, yanlıştır eleştirisi gelmedi. Çünkü biz her sorunu uzmanına danıştık. 13 madde saydık. Bu 13 maddenin çözümüyle ilgili bizim üstümüze düşen bir şey varsa her türlü desteği vermeye hazırız dedik. Siyaset kurumunun bu sorunu çözmesi lazım dedik. Sorumlu bir muhalefet anlayışıyla bunu yaptık. Biz bildiğimizi okuruz dediler. Sonra ekonomik buhranın içinde bulduk kendimizi. Milyonların işsiz kaldığı bir süreç. Yüz binler çöp konteynerlerinden beslenmeye başladılar.

Şimdi eleştiriyi yaparken devletin en olduğunu da bilmek gerekiyor. Tek adam rejimi benim dışında kimse bir şey söyleyemez demektir. O nedenle biz tek adam rejiminin ülke için felaketler üreteceğini hep söyledik. Bugün geldiğimiz nokta da budur. 

İnsanların ekmek bulamadığı bir sürecin içindeyiz. 18 Mayıs 2020’de yaptığımız bir basın toplantısıyla ekonomik krizi nasıl aşarız sorununu paylaştık. Siyasi parti devlet değildir, siyasi parti ne zaman ben devletim diyorsa orada sorunlar başlar. Tek adam rejimi bir kişinin ben devletim dediği rejimdir. Tek adam rejiminin ülke için felaketler üreteceğini hep söyledik. Bugün geldiğimiz nokta budur. Berat Albayrak istifa etti. Gerçekten istifa etti mi etmedi mi uzun bir sessizlik oldu. AKP grubunda da AKP’ye bütün değerlerini ayaklar altına alarak destek veren MHP’de de büyük bir suskunluk oldu.

İstifanın üstünden 17 saat geçmiş olmasına rağmen 1780 radyo ve televizyondan sadece 5’i istifa haberini verdi. Gerçek anlamda havuz medyası olduklarını kanıtladılar. Kayınpeder damat ülke yönetiyor, havuz medyası tek kelime edemiyor. Kalemini satan insandan gazeteci olur mu? Kalemini saraya tahsis eden insandan gazeteci olur mu? İstifanın kabul edilmesi ülkemiz için hayırlı bir iştir ama arkasındaki gerçekler nedir bilmiyoruz. İstifanın sorumlusu damat değildir. Bu işin sorumlusu Erdoğan’dır.

At izi it izine karıştı sözünün anlamına baktım. TDK sözlüğüne baktım, iyiyi kötüden doğruyu yanlıştan ayıramayacak halde bir karışıklık meydana gelmesine at izi it izine karıştı ifadesi bu anlama geliyor. Sormak gerekiyor ne oldu da 'At izi it izine karıştı', ne oldu? Belki önümüzdeki günlerde Berat Bey çıkıp bu konularda biraz daha ayrıntılı açıklama yapar.

Milletvekillerimiz 81 ile giderek doğrudan esnafla görüştü. Türkiye'nin sorunlarını en iyi saptayan partinin CHP olduğunu bütün dünya alem bilmeli. Hiçbir CHP’li çıkar peşinde değil. Bizim için önemli olan bu ülkede herkesin karnının doymasıdır, herkesin alın terinin karşılığını almasıdır. Milletvekillerimin sunduğu raporlar çok önemli materyaller içeriyor. Bu raporlarda üzüldüğüm bir olay var. Bizim önerdiğimiz çözümlerin çok az kısmının kobi yöneticileri tarafından duyulduğunu gördüm. Raporları tekrar tekrar yöneticilerle konuşup çözümlerimizi onlara aktarmak bizim görevimizdir.

Kobilerin yüzde yirmisinin borçlarının döviz olması ve dövizin kontrolsüz artması iş açısından büyük bir risk. Gümüşhane’de bir işletmeci arkadaşlarıma şunu söyledi; “Bu firmaların devlete ve kurumlara olan borçlarını ödesinler fabrikanın anahtarlarını hemen teslim edeyim”. Bir işletmeci bu noktaya gelmişse Türkiye açısından çok önemlidir.

Eskiden yatırımlar planlanırdı. Bunlar artık yok. Kayseri'den bir esnaf "Cumhurbaşkanı çıkıp ey Almanya ey Hollanda dediği zaman bizim sorunlarımız iki katına çıkıyor. O pazarlara mal satmakta zorlanıyoruz" diyor. 

Vatandaşlarımızın yüzde 90’ının önerilerimizden haberi yok. Arkadaşlarımız 81 ile gidecekler insanlarla görüşecekler ve önerileri onlara yazılı olarak verecekler. Bize çok konuşan adam lazım değil bize dünya ile kavga eden adam da lazım değil. Bizim gerçek anlamda bir devlet adamına ihtiyacımız var.

KOBİ'ler için çözüm önerileri

Kısa vadede yapılması gereken çözümler şunlardır:

1. Nisan ayında ertelenen vergiler ve banka kredileri için vadelendirme imkanı getirilmelidir. KDV sistemi baştan revize edilerek girdi çıktı farkları ortadan kaldırılmalı. 
2. Kobilerin kredi piyasalarında değişen koşullara karşı direncini artırmak ve finansman seçenekleri genişletilmelidir. Kobiler için banka ve sigorta vergisi sıfırlanmalıdır. 
3. Katma değeri yüksek ürün üretecek firmalar için özel kredi ve vergi desteği sağlanmalıdır. 
4. Asgari ücret tamamen vergi dışı kalmalıdır.
5. Kamu ihale sistemi kobileri teşvik edecek şekilde değiştirilmelidir. 
6. Devlet kurumlarına satılan mallar dolayısıyla üreticinin kamuda bekleyen alacakları süratle ödenmelidir.
7. Bütün organize sanayi bölgelerinde teknoloji liseleri kurulmalıdır.
8. Kobilerin uluslararası pazarlara erişimi desteklenmelidir.
9. Teşvik sistemi dizayn edilmelidir. İşsizlik üreten Doğu, Güneydoğu bölgelerinde özel olarak teşvik edilmelidir.
10. Organize sanayi bölgelerindeki kobiler için enerji özel olarak fiyatlandırılmalı.
11. Bilişim altyapısında bölgesel farklar giderilmelidir.
12. Ekonomik kriz öncesi vergi ve sigorta borcunu ödemiş kobilere vergi indirimi teşviki verilmeli.
13. Ödenmeyen banka borçları çekler ve senetler nedeniyle kara listede yer alan kobiler bir defaya mahsus kara listeden çıkarılmalıdır.

Bu bizim temel ekonomik hedefimiz haline gelecek. Biz kalkınan Türkiye istiyoruz, örnek olmak istiyoruz. Benim bu millete sözüm var biz bunu hep birlikte yapacağız, Türkiye’yi büyüteceğiz. Herkesin işi herkesin aşı olacak.  Gücün kaynağı üretimdir bilgiyle üretimi birleştirdiğiniz zaman dünyada söz sahibi olursunuz. Biz bu çabayı gösteriyoruz ve iş dünyasının bizi yakından izlemesini istiyoruz.