İstanbul'da susuzluk tehlikesi geçti mi?

İstanbul'da susuzluk tehlikesi geçti mi?
Yaz mevsimini kurak geçiren İstanbul geçtiğimiz Cuma gününden itibaren yoğun kar ve yağmur yağışı alıyor. Peki son günlerde etkili olan kar yağışı kaynak suları beslemede ve barajların doluluk oranını yükseltmede etkili oldu mu?

İstanbul Teknik Üniversitesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Toros Hürriyet'e yaptığı açıklamada, yağışların önümüzdeki 4-5 ay için yeterli olup olmayacağı, yazın kuraklık tehlikesinin yaşanıp yaşanmayacağına ilişkin merak edilen sorulara yanıt verdi.

Toros, doluluk oranı yüzde 48'e çıkan barajlardaki duruma ilişkin, "23 günde yüzde 23 artış oldu. Geçen yılki verilere baktığımızda, barajların aylık doluluk yüzdesine göre haziran ayına kadar dolmaya devam ettiğini ve temmuzdan itibaren azalmaya başladığını görüyoruz.  2021 yılı başında 20,13 olan barajlardaki doluluk oranının yüzde 20 artarak yüzde 48,67 seviyesine kadar çıkması olumlu bir gelişme olarak değerlendirilebilir" ifadelerini kullandı. 

Merak edilen sorulardan biri de yağışların kuraklığa çözüm olup olmayacağıydı. Toros bu soruyu "Son yağan karın yeraltı suyunu beslemesi, yavaş yavaş akışa geçmesi sebebiyle önümüzdeki günlerde barajlardaki su seviyesi yükselmeye devam edecektir. Karların erimesi sonucu barajların doluluk oranları yüzde 50 seviyesini aşabilir. Şu an için İstanbul’da barajların sahip olduğu su, kuraklığın önemli oranda geçtiğini gösteriyor. Bununla birlikte barajlar yüzde 100 dolu bile olsa bizlerin suyun verimli ve idareli kullanılması konusundaki duyarlılığımızı devam ettirmemiz şart" şeklinde yanıtladı. 

"Su seviyesinin yükseleceğine eminiz" diyen Hüseyin Toros şöyle devam etti: İstanbul'da uzun yıllar verilerine göre yağışların yüzde 51'i ocak-temmuz, yüzde 49’u ise ağustos-aralık döneminde düşer. Mart, nisan ve mayıs aylarında yağışların yüzde 21’i meydana gelmektedir. Şu an için tahminler bu aylarda mevsim normallerinde bir yağış alabileceğimizi gösteriyor

"Yüzde 50lik oran 8-9 ay yeterli olur"

Toros, yüzde 50'ye ulaşan baraj doluluk oranlarının 8-9 ay yeterli olabileceğini söyleyerek şunları aktardı:

"Barajlarda doluluk yüzde 50 olduğunda 415 milyon metreküp su yapıyor. Günlük su tüketimi 3 milyon metreküp kabul edebiliriz. Bunun 1,3’ü Melen ve Yeşilçay’dan geliyor. Geriye kalan 1,7 milyon metreküp su ise İSKİ barajlarından geliyor. Bu durumda barajlardaki su 256 gün yeterlidir. Bu durumda su, İstanbul için sadece 8-9 ay yeterli olur"

Toros, "Baraj doluluk oranların yüzde kaç seviyesine indiğinde tehlike sinyali anlamına gelir?" sorusunu ise "Mayıs ayında yüzde 20'lerde kalırsak bu büyük bir alarm diyebilirim" dedi.

Günlük su tüketimine ilişkin konuşan Toros "İstanbul’daki su tüketimini kişi başına böldüğümüzde yaklaşık 200 litre/gündür. Tabii ki burada işyerlerindeki tüketimler de dâhil. Benim yaptığım hesaplara göre kişi başı 50 litre/gün yeterli olmakta. İşyerlerinde farklı amaçla kullanımlar hariç eğer biz kişi başı su tüketimimizi 50 litre/gün seviyesine düşürebilirsek İstanbul’da günlük su tüketimi 1 milyon metreküpün altına düşecektir. Bu durumda Melen ve Yeşilçay’dan gelen sular bile yeterli olabilir" ifadelerini kullandı.

Su kıtlığı ihtimali

Hüseyin Toros, "Son yıllardaki İstanbul yağış kayıtlarını incelendiğimizde bu şekilde bir durum gerçekleşmemiş. Ayrıca 1911 yılından beri ölçüm yapılan Kandilli Rasathanesi verilerine göre İstanbul’da yıllar içerisinde yağış artmakta. Son yıllarda yeterli olmuyor ama su kıtlığı yaşar mıyız? Şimdilik 'hayır' diyebilirim" ifadelerini kullandı. 'Yağmur bombası' uygulamasına da açıklık getiren Toros, uygulamanın nasıl yapılacağına dair bilgiler aktardı. "Yağmur bombası, genellikle uçak kanatları altına yerleştirilen bir sistem ile gümüş iyodürün (AgI) bulutlara püskürtülmesi teknolojisidir. Yoğun sis oluşan bazı yollarda sisin veya doluyu önlemek için aşırı tohumlama ile bulutların dağıtılmasında araştırma amaçlı da kullanılıyor. Yağmur bombası ya da başka bir değişle ‘yağış artırımı’ kuraklığa çözüm olabilir veya olamaz şeklinde görüşler hâkim. Bununla birlikte yağmur bombası atılabilmesi için yeterli su buharı ve havanın belli sıcaklık aralıklarında olması gerekiyor. En önemlisi ise yoğuşma çekirdeklerinin yetersiz olmasıdır. Yağış artırımı teknolojisi birçok özel durum içermesinden daha çok birçok ülke tarafından araştırma amaçlı kullanılmakta. Yağmur bombasının İstanbul’da olası bir kuraklığa çözüm olması şu anki teknolojiler ile mümkün görünmemekte. Bununla birlikte bu teknoloji araştırma amaçlı yapılabilir" dedi. 

 

 

Etiketler :