İkinci Susurluk'ta şok eden bulgular: Şikayetler dikkate alınmamış

İkinci Susurluk'ta şok eden bulgular: Şikayetler dikkate alınmamış
İkinci Susurluk vakası olarak bilinen ve uyuşturucu baronları arasındaki hesaplaşma sonrası bir dizi cinayete tanıklık eden olaylar silsilesinde yeni bulgular ortaya çıktı. İlhan Ünğan cinayetinden önce savcılığa defalarca şikayette bulunulduğu öğrenildi.

Uyuşturucu baronları arasındaki ‘hesaplaşma’ cinayetlerinde yeni ayrıntılar gün yüzüne çıkıyor. Geçtiğimiz yıl öldürülen İlhan Ünğan hakkında Burhan Kuzu ile Türkiye gündemine oturan İranlı uyuşturucu baronu Zindaşti’nin avukatının cinayetten önce defalarca savcılara şikayet dilekçeleri verdiği ancak Ünğan’ın yakalanmadığı ortaya çıktı.

Konuyu BirGün’deki köşesine taşıyan Timur Soykan’ın haberine göre; iki cinayeti azmettirmekten hakkında yakalama kararı olan İlhan Ünğan’ın öldürüldüğü kafe dahil gittiği yerler defalarca savcılara Zindaşti’nin avukatları tarafından ihbar edilmesine rağmen yakalanmadığı belirlendi.

Ortaya çıkan iddianamede; polislerin, uyuşturucu baronlarına dönük cinayetler için telefon baz sinyal, adres ve plaka tanıma sistemi bilgileri verildiği yer alıyor.

Uyuşturucu baronları arasında savaş

2014 yılının haziranında, Noor 1 adlı bir gemi Yunanistan’a 2,1 ton eroin götürdü. Bunun üzerine 10 gün arayla iki operasyon yapıldı ve 2,1 ton eroin bu operasyonlarda yakalandı. Olayın altında Zindaşti’nin yanısıra İran asıllı Çetin Koç ve Esfandiar Gigi ile Orhan-İlhan Ünğan kardeşlerin olduğu iddia edilmişti. Eroinin yakalanması üzerine uyuşturucu baronları arasında büyük bir savaş başladı.

Zindaşti’nin aracına 26 Eylül 2014’te İstanbul’un Büyükçekmece ilçesinde pusu kuruldu. Zindaşti saldırıdan kurtulurken, Zindaşti’nin 19 yaşındaki kızı ile şoförü yaşamını yitirdi. Zindaşti saldırıdan Orhan Ünğan ve Çetin Koç’u sorumlu tuttu. Zindaşti’nin iddiasına göre, Yunanistan’daki uyuşturucuyu ihbar edenin kendisin olduğunu düşünen Ünğan ve Koç saldırıyı düzenlemişti.

Orhan Ünğan 2015 yılında Belçika’da yakalandı ve Türkiye’ye teslim edildi. Yakalamanın ardından Ünğan, Zindaşti’nin polislere rüşvet vererek hakkında kumpas düzenlettiğini ileri sürdü. Dört yıl boyunca tutuklu yargılanan Orhan Ünğan ve kardeşi İlhan Ünğan hakkında “iki cinayeti azmettirmek” suçlamasıyla müebbet hapis istendi. Bu suçun dışında pek çok suçtan aranan İlhan Ünğan ise hiç yakalanmadı.

Art arda cinayetler

Yaşanan gelişmelerin ardından dünyanın pek çok yerinde cinayetler art arda işlenmeye başladı. İranlı Esfandiar Gigi, Yunanistan’da eroinin yakalanmasının ardından iddiaya göre İstanbul’a kaçtı. Bu olaydan sonra Gigi’den bir daha haber alınamadı. Gigi’nin öldürüldükten sonra cesedine demir bağlanarak Marmara Denizi’ne atıldığı öne sürüldü.

Zindaşti’nin kızının ve şoförünün öldürüldüğü saldırıdan birkaç ay sonra, 22 Aralık 2014’te Orhan Ünğan’ın adamları olduğu düşünülen Hacı Osman Sezen ile Turgay Akar, Küçükçekmece’de bulunan bir balık lokantasında vurularak öldürüldü. Tetikçiler kayıplara karıştı.

6 Mayıs 2016’ya gelindiğinde Çetin Koç, Dubai’deki yüksek güvenlikli evinin otoparkında ölü bulundu. Koç’un ölümünden sorumlu tutulan Kanadalı iki profesyonel tetikçi, bu olaydan bir ay sonra Kanada’da öldürüldü.

1 Kasım 2017’de ise Orhan Ünğan’ın avukatı Kudbedin Kaya Yeşilköy’deki yine bir balık lokantasında vurularak öldürüldü. Tetikçiler yine kayıplara karıştı.

Burhan Kuzu'nun olaya dahil olması

Cinayetlerle ilgili olarak Zindaşti 6 Nisan 2018’de gözaltına alınarak tutuklandı. Ne var ki Zindaşti içeride çok kalmadı. Tutuklanmasından 6 ay sonra tahliye edildi. Burhan Kuzu’yla ilgili iddialar da burada devreye girdi. Zindaşti’yle fotoğrafları ortaya çıkan Burhan Kuzu’nun hakime siyasi baskı yaptığı iddia edildi. Zindaşti’nin ise yine aynı hakime 3,5 milyon dolar rüşvet verdiği öne sürüldü.

Mahkemeye baskı iddialarına ilişkin konuşan Kuzu, Zindaşti’nin avukatı İlker Dağlı’nın kendisi için çok değerli bir öğrencisi olduğunu ve ricası üzerine hakimi arayarak “hukuki mütalaasını” bildirdiğini ileri sürdü. Dağlı ise, bu açıklamadan 6 ay sonra bir cinayetten suçlandı.

İlhan Ünğan cinayetine giden 'yakalamama'

Zindaşti 11 Ekim 2018’de tahliye oldu. Tahliyesinden 6 ay sonra, 7 Nisan 2019’da İlhan Ünğan Kadıköy’deki Bağdat Caddesi’nde bulunan oldukça işlek Happy Moon’s adlı kafeden çıktıktan sonra saldırıya uğradı ve öldürüldü. Birçok suçtan aranan ve hakkında iki cinayeti azmettirmek suçlamasıyla mahkemesi olan İlhan Ünğan’ın en işlek yerlerden birinde bulunması soru işaretleri yarattı. Ünğan’ın uçakla yurtdışı tatiline gittiği dahi ortaya çıktı. Ağabeyi Orhan Ünğan, cinayetten 10 gün önce duruşmaya çıkmış ve kardeşinin öldürüleceğini beyan etmişti.

Zindaşti iddianamesinde İlhan Ünğan’ın cinayetine ilişkin önemli iddialar da yer alıyor. Bunlara göre; Ünğan avukatı Kaya’nın intikamını almak ve Zindaşti’nin Türkiye’deki işlerine engel olmak adına Dağlı’yı öldürtmeye karar verdi. Ünğan’ın Dağlı cinayeti için yanında çalışan Tolga Hakan Ceyhan’a 2 milyon lira teklif ettiği öne sürüldü. Ceyhan parayı kabul etti ancak daha önce kendi avukatlığını da yapmış olan Dağlı’ya giderek cinayet planını anlattı.

Yine iddianameye göre Ünğan, polis memuru Erkan Kocabaş ile İstihbarat Daire Başkanlığından emekli olan polis Güven Güzel ile sık sık temas kuruyordu. Güven Güzel, İhan Ünğan’a Dağlı ve eşinin telefonlarının hangi bazlardan sinyal verdiğini söylüyor ve Dağlı’nın adres ve plaka bilgilerini Ünğan’a aktarıyordu. Ünğan ise buradan edindiği bilgileri, cinayeti planladığını sandığı avukatı Ceyhan’a iletiyor; Ceyhan ise hepsini Dağlı ile paylaşıyordu.

Dağlı bütün bu gelişmeler üzerine Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nin yolunu tuttu. Ünğan cinayetinden 21 gün önce, yani 18 Mart 2019’da adliyede kendisine dönük silahlı saldırı planı olduğuna dair şikayet dilekçesi verdi. Dilekçede Ünğan’ın kendisiyle ilgili polislerden bilgi aldığını belirtti ancak polislerin can güvenliğini gerekçe göstererek bu isimleri paylaşmadı.

Dağlı, savcılığa cinayetten 10 gün önce yani 28 Mart 2019’da bir dilekçe daha verdi. Bu dilekçesinde Ünğan’ın gittiği yerleri de paylaştı. Bunlar arasında Ünğan’ın 10 gün sonra öldürüleceği Happy Moon’s isimli kafe de yer alıyordu. Kafede toplantı yapıldığı iddia edildi.

Cinayetten 5 gün önce, 2 Nisan 2019’da Dağlı, Ünğan ve adamlarının evinin çevresinde keşif yapacağı istihbaratını edindi. 155’i aradı ancak şahıslar bulunamadı. Dağlı bir kez daha Ceyhan’dan aldığı son bilgileri, mesajların ekran görüntülerini ekleyerek yeni bir dilekçeyle savcılığa başvurdu.

Cinayetten 3 gün önce 4 Nisan 2019’da ise Dağlı bu kez Ceyhan’la birlikte adliyeye gitti. Ceyhan ifadesinde Dağlı’ya yönelik cinayet planını itiraf etti. İşi kabul etmiş gibi davrandığını söyledi. Yapılan keşifleri, bu esnada çekilen videolar, gittikleri yerleri tek tek sıraladı. Ceyhan, polislerin Ünğan’dan yüksek meblağlı rüşvetler aldığını da öne sürdü.

Cinayet günü

Bu bilgilere rağmen Ünğan yakalanmadı. İstanbul içinde çok rahat bir şekilde gezebiliyordu. 7 Nisan 2019 saat 16.00 sularına gelindiğinde, daha önce savcılık kayıtlarına defalarca geçen Happy Moon’s adlı kafede İlhan Ünğan ve Tolga Hakan Ceylan birlikte oturuyordu. Ünğan’ın 8 yaşındaki oğlunun yanısıra şoförü ve bazı arkadaşları da yanlarındaydı. Ceyhan bir tetikçi ayarlamıştı. Efkan Öveç adlı tetikçi, kafenin dışında bekliyordu. Kafeden çıktıkları ve arabaya binmek üzere oldukları sırada Öveç, arabanın bulunduğu yere gideren Ünğan’ı öldürdü. Ceyhan da Öveç ile birlikte kaçtı. İlker Dağlı ve Tolga Hakan Ceyhan cinayet şüphelisi olarak aranmaya başladı.

Dağlı cinayet sonrası ülkeyi terk etti, suçlamarı ise kabul etmedi.

Adliye önünde teslimat

İddianameye kanıt olarak giren ve cinayetten sonra Ceyhan’ın araçta bıraktığı düşünülen bir torbada İlker Dağlı’nın da parmak izleri bulundu. Kamera görüntüleriyle torbanın izi bulundu. Söz konusu torbayı Dağlı, adliyeye Ceyhan ile birlikte geldikleri gün, adliye önünde bir motokuryeden teslim almıştı. Bu torbayı da Ceyhan’a teslim etmişti. Dağlı, Ceyhan ve Öveç’in şifreleri telefonlar kullandığı ve telefonların da bu torbanın içinde bulunduğu öne sürülüyor.

Savcılığın hazırladığı iddianamede Ceyhan ve Dağlı’nın cinayetten ceza alması istendi. Haksız tahrik indiriminin ise uygulanmaması talep edildi. Savcılık iddianamesinde Dağlı’nın cinayeti yalnızca kendini korumak için değil aynı zamanda üyesi olduğu Zindaşti örgütünün en önemli hedeflerinden birini ortadan kaldırmak için işlettiği savunuldu.

Cinayet esnasında tutuklu bulunan Orhan Ünğan ise daha sonra şu ifadeleri kullandı:

Tolga Hakan Ceyhan, İlker Dağlı’ya ilişkin kardeşim hakkında asılsız ithamlarda bulunmuştur. Bu şahıs kardeşim İlhan Ünğan’ın Bağdat Caddesi’ndeki Happy Moon’s isimli kafeye sürekli gelip gittiğini söylemiştir. Bunun üzerine yapılması gereken aranması olan kardeşimin tutuklanması adına işlemlerin başlatılması ve kolluk birimlerine haber verilmesiyken adeta göz göre göre kardeşimin öldürülmesine zemin hazırlanmasına izin verilmiştir. Tolga Hakan Ceyhan, İlker Dağlı ile işbirliği yaparak önce savcılık dosyasına giderek asılsız ifadeler vermiş, daha sonrasında da kardeşimin öldürülmesi olayına iştirak etmiştir.

Etiketler :