HDP Eş Genel Başkanı Sancar grup toplantısında konuştu

HDP Eş Genel Başkanı Sancar grup toplantısında konuştu
HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, partisinin haftalık Meclis grup toplantısında gündemdeki gelişmeleri değerlendirdi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, partisinin haftalık Meclis grup toplantısında gündemdeki gelişmeleri değerlendirdi.

Sancar’ın konuşmasında şu ifadeler öne çıktı:

“Pandeminin başından beri verilen sayılar, kamuoyuna duyurulan sayılar meğer yalanmış. Biz bunu söylüyorduk zaten, yalan olduğunu biliyorduk. Sadece bizler değil pek çok kuruluş bu yalanların nasıl pazarlandığını, pandeminin nasıl yalanlarla yönetilmek istendiğini kamuoyuna, halkımıza açıklıyordu. Bunların başında TTB geliyordu. Ne hikmetse birden iktidar da bugüne kadar yaptığı şeyin temelden yalan olduğunu kabul etmek zorunda kaldı. Muhtemelen vaka sayılarına göre yapılacak aşı tahsisi veya sağlanacak ekonomik yardımlardan daha fazla pay almak için şimdi birdenbire 8 ayı sildiler ve hiçbir şey olmamış gibi yüksek rakamları ilan etmeye başladılar. “

“Açıklanan rakamlara göre Türkiye'de bugün vaka sayısı 30 binin üzerine çıkmış durumda. Dünya genelinde en fazla vaka sayısı bildiren ülke listesinde birdenbire 24’üncü sıradan 3’üncü sıraya yükseldi Türkiye.  

“En tepede ‘yetkiler bendedir, her şey benden sorulur’ diyen AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanının burada sorumluluğu yok mu?

“Bakan 1 Ekim'de basın toplantısında hem vatandaşlara hem Dünya Sağlık Örgütüne yanlış bilgi verilmesininin nedeninin ulusal çıkarları korumak olduğunu söylemişti. O zaman küçük bir mahcubiyetle bu sözleri sarf etmişti, 'bir sebebimiz var, anlayın bizi' demeye getirmişti. Ulusal çıkar kavramı bu iktidarın yalanlarını saklamak için en fazla sığındığı gerekçedir. Biz diyoruz ki ulusal çıkar ancak toplumun katılımıyla, bilgisiyle, tartışmasıyla belirlenebilir.

“Pandemi ile ilgili tedbirler başlığı altında dün bir açıklama yaptı AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı. Yasaklar geldi. Biz de bazı yasakların gelmesini başından savunuyorduk ama bu yasakların bir mantığı olur, savunulur bir yanı olur. İktidarın açıkladığı yasaklar ise çelişkilerle dolu. Bunların ayrıntısına girmeyeceğim ama yasak açıklanırken destek es geçiliyor. Destek yok, yasak var! Destek neden gerekli? Eğer sokağa çıkma yasağı ilan edecekseniz, işletmelerin kapanması kararı alacaksanız, insanların geçimlerini sürdürmeleri konusunda da tedbir almak zorundasınız. Evde kalanlara, esnafa, çalışamayacak durumda olanlara destek mutlaka bütçeden ve devlet hazinesinden verilmelidir. Ama bakıyoruz iktidarın açıklamasında yasak var, destek yok. Yasaklar da büyük ölçüde ekonominin çarklarını döndürmek için konuluyor. Halk ise ekonominin çarkları içinde ezilsin diye kendi kaderine terk ediliyor. “

"Belki de iktidarı ayakta tutan ve iktidar ortaklarını birbirine yapıştıran şey de bu Kürt düşmanlığıdır. Eğer bu Kürt düşmanlığına karşı güçlü bir toplumsal mücadele yürütürsek, emin olun iktidar ortakları daha fazla birbirlerine girecektir. O nedenle biz daha güçlü bir şekilde ‘Kürt sorunu vardır. bu sorun ancak demokratik zemininde diyalog ve müzakere ile çözülür’ diyoruz. Bu ülkenin bütün diğer sorunlarının önünü açacak olan da demokrasiye özgürlüğe refaha giden yolu açacak olan da budur. Kürt sorununda çözümdür."