Yönetime paraşütle inen transferler AKP içinde de tartışma yarattı: İnsicamı bozdu

Yönetime paraşütle inen transferler AKP içinde de tartışma yarattı: İnsicamı bozdu
8. Olağan Büyük Kongresi'nde muhalefet rozetini çıkarıp yönetime paraşütle inan transferler AKP içinde de tartışma yarattı. Erdoğan'ın eski metin yazarı Aydın Ünal, gelenlerin kendi dilleri ile geldiğinin ifade ederek 'İnsicamı bozdu' dedi.

AKP’nin 23 Şubat'ta gerçekleştirdiği 8. Olağan Büyük Kongresi’nde belli olan Merkez Karar ve Yönetim Kurulu’nuda (MKYK) yer alan isimler iktidarın içinde eleştirilere neden oldu.

Tüzük değişikliği ile MKYK üye sayısı 18'den 21'e çıkarıldı ve üç yeni başkanlık kuruldu. Yeni kurulan Türk Dünyası ile İlişkiler Başkanlığına eski İYİ parti Sözcüsü de olan Ankara Milletvekili Kürşad Zorlu getirildi. MKYK yarısının değiştiği kongrede, İYİ Parti ve Gelecek Partisi'nden istifa ederek partiye katılan 9 isimden 7'si MKYK'ya girdi.

YÖNETİME PARAŞÜTLE İNEN TRANSFERLER AKP İÇİNDE DE TARTIŞMA YARATTI

“Bu saatten sonra ‘değişim’ mevzu kapanmıştır. Riski üstlenen kararı verir, riski üstlenen de Cumhurbaşkanımızdır. Hayırlı, uğurlu olsun” sözleri ile kararlara sert çıkan Eski AKP milletveklili Şamil Tayyar'ın ardından partili isimlerden bir tepki daha geldi.

Erdoğan'ın eski metin yazarı Aydın Ünal, Yeni Şafak'taki yazısında AKP içindeki rahatsızlığı ortaya koydu.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle birlikte parti ve hükümet arasında ayrışma olduğunu ifade eden Aydın Ünal, "Makas gittikçe açılıyor. Erdoğan 2018 ve 2023 seçimlerinde yüzde 50’nin üzerindeki oy oranını muhafaza ederken, AK Parti 2018, 2019, 2023 ve 2024 seçimlerinde oy kaybetti. Seçmen, Erdoğan’ı ülkenin başında isterken, parti üzerinden de olumsuzluklara tepkisini gösterdi" dedi.

'İNSİCAMI BOZDU'

AKP'ye gelenlerin beraberinde kendi dillerini de taşıdıklarını vurgulayan Ünal, iktidar partisinde ahengin bozulup tutarsızlık oluştuğu yönünde eleştirilerde bulundu.

Ünal'ın o yazısı şu şekilde:

Esasen sorun yani son yıllardaki oy kaybı, sadece AK Parti’den ya da partinin yönetim kademelerinden kaynaklanmıyor. Partinin MKYK veya MYK’sındaki isimlerin de orada yapılacak değişimlerin de seçmen tercihleri üzerinde etkisi sınırlı. Seçmen, “bu ismin orada ne işi var” diye sormuyor ve sorgulamıyorsa, belde teşkilatından genel merkeze kadar dönüp de parti yönetimine bakmıyor, ilgilenmiyor.

2018’de geçilen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle birlikte parti ve hükümet arasında ayrışma oldu ve makas gittikçe açılıyor. Partinin Genel Başkanı Erdoğan 2018 ve 2023 seçimlerinde yüzde 50’nin üzerindeki oy oranını muhafaza ederken, AK Parti 2018, 2019, 2023 ve 2024 seçimlerinde oy kaybetti. Seçmenin, Erdoğan’ı ülkenin başında isterken, parti üzerinden de olumsuzluklara tepkisini gösterdiğini söylemek mümkün.

Parlamenter sistemde parti ve hükümet iç içeydi; Başbakan ve bakanlar parti içinden seçiliyor, parti ile Hükümet çok yakın çalışıyor, irtibat halinde oluyorlardı. Şimdi ise Hükümet ve parti, Hükümet ve Meclis arasında mesafe var.

Hükümet merkezi olan Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ile AK Parti Genel Merkezi fiziken birbirlerine yakın olsalar da politika üretme ve uygulama anlamında ayrı birer odak haline geldiler. O kadar ki, Külliye bürokratları kimi zaman siyasetçi gibi davranabiliyor, partiyi ve partinin ilgili birimlerini yok sayacak biçimde siyasete müdahale edebiliyor, siyasi açıklamalar yapabiliyorlar.

AK Parti bir “eritme potasıydı”. Türkiye’nin tüm renklerini bünyesine katabiliyor, onları dönüştürebiliyor ya da kendi çizgisiyle uyumlu hale getirebiliyordu. İktidar ile parti arasında makas açılırken, AK Parti bu dönüştürücü gücünü de yitirmeye başladı. Gelenler kendi dil ve üsluplarıyla geldiler ve ciddi bir “insicam” sorunu ortaya çıkmaya başladı. Partideki bu insicam sorunu, iktidara, Külliye kadrosuna ya da Bakanlar Kurulu’na daha fazla yansıdı.

Asıl önemlisi şu: Erdoğan’ın karizmatik lider kişiliği en başından bu yana zaten partinin önüne geçiyordu. Kuşkusuz teşkilat küçümsenemez ancak Erdoğan çoğu zaman partiyi tek başına omuzunda taşıyor, tek başına oy alıyordu. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle bu ayrım daha da netleşmiş oldu. Parti, gelişmeleri uzaktan izler hale geldi.

Ancak bu uzaklık, politika üretme ve uygulama konusunda iktidarı da önemli bir kaynaktan mahrum bırakmış oldu.

İnsicam:
bağdaşım, düzgünlük, tutarlık (TDK)

Kaynak:Halk TV Haber Merkezi