Urla Villalarına Ruhsat Yolu Açıldı!

Urla Villalarına Ruhsat Yolu Açıldı!
Erdoğan ailesine ait olduğu iddia edilen villalara ruhsat yolu açıldı!İZMİR'in Urla İlçesi Zeytineli köyünde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da zaman zaman tatilini geçirdiği Urla Hacılar Koyu'nda, işadamı Mustafa Latif...

Erdoğan ailesine ait olduğu iddia edilen villalara ruhsat yolu açıldı!

İZMİR'in Urla İlçesi Zeytineli köyünde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da zaman zaman tatilini geçirdiği Urla Hacılar Koyu'nda, işadamı Mustafa Latif Topbaş tarafından yaptırılan villaların bulunduğu bölgede, SİT derecesi değişikliğinin iptali davasında, oluşturulan bilirkişi heyeti raporunu mahkemeye sundu. Bilirkişinin raporunda, yapılaşma olan yerlerin 3'üncü derece, olmayan yerlerin ise 1'inci derece SİT alanı olması gerektiğine yer verildi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da zaman zaman tatilini geçirdiği, Hacılar Koyu'ndaki villalar, 25 Aralık yolsuzluk iddiaları arasında da yeraldı. Villaların bulunduğu koy, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından, birinci derece SİT alanından yapılaşmaya izin veren 3'üncü derece doğal SİT alanı statüsüne geçirildi. Bu duruma tepki gösteren çevreciler ve ile bölgedeki hak sahipleri, 1'inci derece doğal SİT alanı içerisinde bulunan 200 hektarlık alanın, 'Sürdürebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı' olarak tescil değişikliği yapıldığını ve işlemin iptali istemiyle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na karşı İzmir 2'nci İdare Mahkemesi'nde dava açtı.

Davaya bakan İzmir 2'nci İdare Mahkemesi, bölgede keşif yapılması kararı aldı. Mahkeme bilirkişi olarak, Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Hakkı Uğurtaş, Uludağ Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sabahattin Sıddık Cindoruk ve Balıkesir Üniversitesi Necatibey Eğitim Fakültesi Biyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ekrem Akçiçek, bilirkişi heyeti olarak görevlendirildi.

BİLİRKİŞİ HEYETİ ÜÇ KEŞİF YAPTI

Mahkeme tarafından oluşturulan üç kişilik bilirkişi heyeti, biri gece olmak üzere farklı tarih ve farklı saatlerde üç keşif yaptı. Bilirkişi heyeti, incelemelerinden sonra da hazırladıkları raporlarını mahkemeye sundu. Toplam 18 sayfadan oluşan rapora göre, bölgede bulunan bitkilerin ve bazı hayvan türlerinin genel tanıtımlarının yanı sıra ekolojik yapısı hakkında da bilgi verildi. Bilirkişinin raporunda, koydaki hayvan türleri için, “koyda tespit edilen omurgasız hayvan türleri arasında ulusal veya uluslararası koruma statülerinde, tehlike veya tehdit altında bir tür bulunmamaktadır. Omurgalı hayvanlardan 'amphibi' ve 'reptli' türleri ülkemizde geniş yayılışa sahip yaygın türler olup ulusal ve uluslararası tehlike katagorilerinde yer almamaktadır. Bu dönemde gözlenen kuş türleri, ülkemiz için yerli kuşlar statüsündedir. Çalışma alalında nadir, hassas veya ülkemizi için endemik bir hayvan türüne rastlanmamıştır" değerlendirmesine yer verildi.

İKİ FARKLI SİT KAPSAMI

Bilimsel bakış açısıyla bölge parselleri ile çevresinin incelendiği söylenen raporun sonuç bölümünde ise, “Söz konusu alandaki 11 parsel, tarımı insan yerleşimi, hayvancılık ve spor etkinlikleri faaliyetlerinden dolayı, antropojenik (İnsan kaynaklı) etkilere yoğun biri şekilde maruz kaldığı görülmüştür. Bu parsellerde meydana gelen sistematik etkilerden dolayı floristik, faonistik ve ekolojik yönlerden geri döndürülmesi mümkün olmayan sonuçların ortayla çıktığı gözlemlenmiştir. İnsan etkisinden dolayı tabii bitki görüntüsününün bozulduğu, endemik herhangi biri bitki türünün tespit edilmediği bunun yerine tarım alanlarının oluşturulduğu, üzüm, zeytin ve badem gibi kültür bitkileri tarımının yapıldığı tespit edilmiştir. Diğer 9 parselde ise, insan etkisine maruz kalmamış bakir alanlara olanak tespit edilmiştir. Özellikle bu parsellerde gözlenen hakim 'Finike ardıcı' korunması öncelikle topluluklar arasında yeralmaktadır. Bu parsellerde yapılan çalışmalar sonucunda, 4 endemik ve 3 endemik olmayan nadir bitki taksonu tespit edilmiştir. Endemik taksonlardan 4 tanesi, en az endişe verici katagorisindedir. Netice olarak söz konusu alanın iki farklı özellikte parsel gruplarını içerdiği belirlenmiştir. Yerleşimin olduğu parsellerin belirtilen sebeplerden dolayı sürdürülebilir koruma ve kontrolü kullanım alanı olarak (üçüncü derece doğal SİT) değerlendirmesi gerektiği, diğer parsellerini ise, insan etkisine daha az maruz kalmış olduğundan doğallığını halen koruduğu gözlenmiştir. Bundan dolayı bu parsellerin, 'kesin korunacak hassas olan' birinci derece doğal SİT olarak kalması gerektiği kanaatine varılmıştır" denildi.

Mahkemenin de bu rapor doğrultusunda karar vermesi halinde villaların ruhsatlı hale gelmesinin yolunun açılacağı, çevresinin ise 1'inci Derece SİT ilan edilmesi nedeniyle "çivi bile çakılamayacağı" belirtildi.

Bu arada villaların çevresinde bulunan tarihi temel ve sarnıçlar nedeniyle yapılan 'tarihi SİT' incelemesi için ayrıca rapor hazırlanacağı öğrenildi.