Türklerin Sadece Yüzde 4’ü İngilizceyi Akıcı Konuşup Anlayabiliyor

Türklerin Sadece Yüzde 4’ü İngilizceyi Akıcı Konuşup Anlayabiliyor
Türk dizileri tün dünyada izlenme rekorları kırarken, bu durumun Türklerin yabancı dil öğreniminde büyük sorun yarattığı ortaya çıktı. Uzmanların araştırmalarına göre, kendi dilinde dizi izleyen ilk iki ülke Türkiye ve Hindistan. İngilizceyi öğrenme konusunda en başarısız ülkelerde Türkiye ise başlarda geliyor.

İngilizce konuşabilme oranına göre Türkiye’nin dünyada son sıralarda geldiğinin altını çizen İngilizce Dil Eğitmeni Metanet Dalgül “ Türkiye nüfusunun yüzde 32’si temel düzeyde İngilizce kelime ve yapıyı biliyor. Lakin, bu yapıları kullanma, akıcı konuşma ve dinlediğini anlamada ise sadece yüzde 4’lük dilim başarılı. Bunun ise birçok sebebi var. Bunların başında Türk dizi ve filmleri izlemek geliyor” dedi.

Dalgül özetle şunları kaydetti:

“Yabancı dil konusunda yüzde 4’ü aşamamamızın önemli bir nedeni, çoğunlukla Türkiye yapımı dizi, film ve programları izliyor olmak. Dünya genelinde en çok kendi yapımı dizi/film izleyen iki toplumdan birisi Türk toplumu. Diğer ise Hintliler. Lakin, Hindistanın bir zamanlar İngiltere sömürgesi olma durumundan ötürü, İngilizce ile ilgili bir sorunları yok.”

whatsapp-image-2023-08-29-at-10-18-01.jpeg

Türkçe değil İngilizce izleyin

Metanet Dalgül, vatandaşlara şu tavsiyelerde bulundu:

"Dili doğal bir şekilde, hayatın akışı içerisinde, dil kültürünü benimseyerek öğrenmenin en etkin yollarından biri, dizi/filmleri İngilizce izlemek. Dildeki yapıların, kalıpların durumla bağlantısını öğrenmek için yurtdışına çıkmaya gerek kalmadan, İngilizceyi dizi ve filmlerden öğrenebilirsiniz. Özellikle de karmaşık içeriğe sahip olmayan, eğlenceli diziler öğrenme sürecinizi pozitif yönde etkiliyor. Beyni stres altında bırakmadan, rahatlatarak gönderdiğimiz bilgileri, beyin otomatik olarak işleme alıyor ve öğrenme gerçekleşiyor. Bu sayede de, ‘dil öğrenmek ders çalışmak değildir’ fikrini hayatınızda uygulamış, zihnen kendinizi her durumda dili öğrenebilecek düzeye ve farkındalığa getirmiş olursunuz.

Sınav odaklı eğitim yanlış!

“Bir diğer neden ise sınav odaklı dil eğitimi veriliyor olması. Bir çocuk okulda yabancı dil öğrenirken nasıl ki bilgisi sınavla ölçülüyor, bir yetişkin de, herhangi bir dil yeterlilik sınavına girmese dahi, sınava hazırlanır gibi dil eğitimi alıyor. Klasik dil eğitimi veren kitaplara bağlı ilerleyen eğitimlerde, tıpkı dil yeterliliği sınavlarındaki gibi ‘ödevler’ yaptırılıyor. Dil öğrenen yetişkinler bu alıştırmaları yaparken, soruyu çözme stratejisini da çözmüş oluyor. Kısa bir süre sonra, alıştırmadaki aranan kelimeyi, kalıbı, yapıyı bilmese bile, mantık sıralamasına göre basit bir matematik hilesiyle alıştırmayı tamamlıyor

Sorularda hata yapmasanız da gerçek eğitim bu değil

Görünürde uygulamada hiç hata yapmayan ve tüm soruları doğru cevaplayan yetişkin, kurumun teşkil ettiği sınavda da aynı başarıyı aynı tekniklerle sağlıyor. Sonuç olarak B1, B2, C1 gibi dil bilgisine sahip olduğunu belgeleyen sertifikayı alıyor. Peki’, pratikte bu başarı gerçek dil bilgisini mi yansıtıyor? Maalesef hayır."