Tahir Elçi ölümünün 2. yıldönümünde anılıyor
Tahir Elçi ölümünün 2. yıldönümünde anılıyor
Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi, bugün ölümünün 2. yıldönümünde düzenlene törenlerle anılan Elçi için ilk tören Dört Ayaklı Minare önünde öldürüldüğü saat olan 10.53’te düzenlendi. Törene, Diyarbakır Barosu, avukatlar, insan hakları savunucuları, milletvekilleri, aydınlar, ailesi ve Diyarbakırlılar katıldı. Elçi’nin Yeniköy Mezarlığı’ndaki mezarı başında da anma töreni düzenlenirken, akşam da “Tahir Elçi (Kırık Saat) Belgeseli”nin gala gösterimi yapılacak.
Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin yakın dostu eski Diyarbakır Barosu Başkanı Mehmet Emin Aktar, “Tahir Elçi bir hakikat savaşçısıydı. Çünkü adaletsizliğin içinde doğmuştu. Bunun içinde doğmak, ona başka seçenek bırakmamıştı” dedi.
Elçi’nin dosyasında bir arpa boyu yol gidilmedi
28 Kasım 2015’te Sur’da tarihi Dört Ayaklı Minare önünde basın açıklaması yaptıktan sonra öldürülmesinin üzerinden 2 yıl geçerken Aktar, soruşturma sürecini eleştirdi.
Tahir Elçi’nin adalet arayışının en büyük nedeninin, faili meçhul cinayetler, köy yakmalar, gözaltı ve işkence gibi ağır hak ihlallerinin yaşandığı topraklarda doğması olduğunu söyleyen eski Diyarbakır Barosu Başkanı Aktar, “O buraya aitti ve o aidiyet üzerinden burayı daha yaşanabilir kılma mücadelesi vermeyi seçti” dedi. Elçi’nin çok disiplinli olduğunu ve fikri takibe önem verdiğini, asla umutsuzluğa kapılmayarak mücadele ettiğini, yıllarca süren davalardan bu nedenle sonuç aldığını belirten Aktar, ”Mesela Şırnak’ta 1990’lı yılların başında Kuşkonar köyüne savaş uçaklarının bomba atması, yıllarca inkâr edildi ama o ölmeden birkaç yıl önce bu davaya ilişkin elde ettiği bir belge ile, o zamana kadar savaş uçaklarının o gün uçuş yapmadığı yolundaki devlet iddiasını, belgeyle çürüttü” dedi.
“Tahir’in dahil olduğu birçok soruşturma etkin kılındı” diyen Aktar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Mesela Cizre JİTEM davası bunlardan biridir. Bu tür davalar bir hukuki başarıyla beraber takip eden avukatlar açısından bir tehdittir aynı zamanda. Dolayısıyla Tahir Elçi de bu davalar nedeniyle sürekli tehdit altındaydı. Bu tür grupların organiza oldukları ve devlet görevlileri olmaları nedeniyle, devletten gelen bir gücü de kullandıkları dikkate alındığında, tehdidin de boyutu ortaya çıkıyor. Tahir Elçi de son derece tehlikeli ve riskli davaların izini sürdü ve bu mücadeledeki isimlerin de başında geliyordu. Çok büyük risklere rağmen yılmadan çalıştı” diye konuştu.
Tahir Elçi anmasına polis barikatı
Tahir Elçi, katledilişinin ikinci yıldönümünde vurulduğu Dört Ayaklı Minare önünde yapılan etkinlikte anılırken Diyarbakır Barosu Başkanı Ahmet Özmen "Yüreğimizdeki acı ve öfke katlanarak büyüyor. Son iki yılda ülke demokratikleşmeden daha da uzaklaşarak hiç olmadığı kadar baskıcı olmuştur" dedi. Özmen’in konuşmasının ardından Dört Ayaklı Minare’nin önünü kapatan polis barikatına karanfiller bırakıldı.