Şule Çet davası 15 Mayıs'a ertelendi
Ankara'da bir plazanın 20’nci katında cinsel saldırıya maruz kaldıktan sonra atıldığı öne sürülen Şule Çet’in ölümüyle ilgili davanın görülmesine başlandı. Mahkeme, Şule Çet'in yakınları ve Aile Bakanlığı'nın dışındaki kurumlar ile milletvekillerinin davaya katılma talebini reddetti. Sanık avukatı, Şule Çet’in bakire olmadığını, kızlık zarında yırtıklar olduğunu belirterek skandal bir savunmaya imza attı. Verilen ara kararda tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verilirken, duruşma 15 Mayıs’a ertelendi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ifadeler, raporlar, tanık ifadeleri, telefon incelemeleri sonrası Şule Çet’in cinsel saldırıya maruz kaldığını ve plazanın 20. katından atılarak öldürüldüğüne dair iddianame düzenledi. Şüpheliler, Çağatay Aksu ve Berk Akand’ın ’kasten öldürme’ ’cinsel saldırı’ ve hürriyetten yoksun bırakma’ suçlarından ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet ve 39 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istendi.
Davayı takip eden Cumhuriyet Gazetesi'nden Alican Uludağ, son dakika bilgilerini mahkemeden bildiriyor.
Ankara’da Gazi Üniversitesi Tekstil tasarımı öğrencisi Şule Çet (23),29 Mayıs 2018’de saat 04.00 sıralarında lüks plazanın 20. katından düşerek hayatını kaybetti. Olayın ardından Çağatay Aksu ve Berk Akand gözaltına alındı. İlk ifadelerinin ardından Aksu ve Akand serbest bırakıldı. Ancak soruşturma derinleştikçe olayın cinayet olabileceği ve Çet’in cinsel saldırıya uğradığının ortaya çıkması üzerine iki şüpheli tekrar tutuklandı.
DAVA BAŞLADI
Ankara 31. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilerek açılan davanın, ilk duruşmasının görülmesine başlandı. Duruşmayı Şule Çet'in ailesi, CHP milletvekilleri, çok sayıda kadın dernekleri ve sivil toplum kuruluşları temsilcileri de takip ediyor.
BAKANLIK MÜDAHİL OLDU
Duruşmada ilk olarak sanıkların kimlik tespiti yapıldı. Daha sonra müdahillik talepleri alındı. Mahkeme heyeti, Aile, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın müdahillik talebini kabul etti.
İLK SAVUNMA
Çağatay Aksu ifadesinde şunları söyledi:
"Böyle bir suçlamayla karşınızda olduğum için üzgünüm. Hiçbir suçu kabul etmiyorum. Öncelikle Allah'ın vicdanına sonra da sizin vicdanınıza güvendiğimi söylemek istiyorum. Cinsel saldırı, cinayet söz konusu değildir. Ona dokunmadık bile. Şu an da bile şoktayım. Halen bu kadar insan neden üstüme geliyor farkında değilim. Herkes ya gösteriş amacında ya da bilmeden bir şeyler yapıyorlar. İş yerine gelen hacizler nedeniyle mallarımız haczedildi. Bizim Şule'yle buluşma nedenimiz bunları konuşmak. Kendisi de görüşmek istiyordu benimle."
'İŞ AMAÇLI BULUŞTUK'
Sanık Çağatay Aksu savunmasını yaptı.
"Şule Çet ile ne zaman tanıştın?" sorusu üzerine Aksu şunları söyledi:
"Ben dükkanı devraldığım zaman tanıştım onunla. Devraldıktan sonra tüm personeli çıkardık. Şule'yi de çıkaracaktık ama durumunun kötü olduğunu söylediği için çıkarmadık. 2 ay boyunca çalıştı. Sonra işler kötüleşti ve işten çıkarıldı. Buluşmalarımız sadece iş yeriyle alakalıydı.
Bir gün öncesinden buluşma kararı almıştık. İş konuları konuşmak için buluşacaktık. Daha sonra Mustafa geldi, Şule 22.30 gibi bize dahil oldu. Orada Okan dediğimiz bir arkadaşımız aradım dükkanla ilgili problemleri ona da konuştuk. Ben, Berk ve masadaki arkadaşlarıma ofise geçelim dedim. Şule'ye teklif edildi, Şule de gelmeyi kabul etti. Bu arada ev arkadaşını aradığını hatırlıyorum masadayken."
O GECEYİ ANLATTI
"Ne amaçla olayın gerçekleştiği ofise gittiniz" sorusunu yanıtlayan Aksu, "Onunla patron dışında abi kardeş gibiydik. Berk, 'Şule gel ne kadar istersen oturursun, kafan dağılmış olur' dedi. Çok sorunları vardı. Parasızlığından, aile sorunlarından bahsediyordu. Bu sene de sınıfta kaldığından bahsetti. Evini taşıdığını, yatacak yeri olmadığını söylüyordu. Biz de biraz kafası dağılsın dedik. Şule bana güvenen bir insandı. Daha sonra Şule benim aracıma bindi markete gittik. Alkol ve çerez aldık. Daha sonra ofise çıktık. 00.30 sularında ofise geldik. Müzik açtık alkol almaya başladık. Bütün gece müzik dinlemekten başka hiçbir şey yapmadık. Geniş bir makam odası var orada oturuyorduk. Psikolojik durumu gayet normaldi. Sadece müzik dinledik. Herkes telefonuyla uğraşıyordu. Kesinlikle aramızda yakınlaşma olmadı. 03.50 sıralarında Şule makam odasında yürümeye başladı. Kalktığında nereye gittiğini düşündüm. 40-50 saniye sonra peşinden gittim. Ben gördüğümde sarkık vaziyetteydi. 'Ne yapıyorsun sen' deyip tutmam bir oldu. Önce sol elimle tutmaya çalıştım başaramadım. Tuttuğum sırada 'Napıyorsun sen' diye kızarcasına bağırarak söyledim. 'Ben gidiyorum' dedi, başka hiçbir şey söylemedi. Bağırdım Berk'in müzikten dolayı duymadığını düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
Şule'nin düştüğü camda parmak izi bulunmaması hakkında konuşan Çağatay Aksu, "Nasıl çıkabilir ki efendim. Elimle Şule'yi tutuyorum. Berk'e seslendim Berk duymadı. Gelmedi zaten, elimden kaydı ve düştü. O sırada Berkin yanına içeriye koştum. Berk'e söyledim, 'Şule gitti' dedim. Berk hadi gidelim biz de dedi. 'Şule gitti' diyorum. Olayın şokuyla Şule'nin gittiğini düşünüyorum. 'Ne diyorsun sen' dedi Berk. 'Tutamadım, atladı' dedim. Parmağımı gösterdim. Aşağıya indik görevlilerin yanına gittik. Berk orada Şule'yi sordu, 'Nerede' diye. Berk donuk kaldığımdan kendime gelmem için itti beni. Yere düştüm. Araca bindim. Yanımızda bulunan hastaneye doğru gittim. Berk beni aradı o sırada. Hemen geri döndüm olay yerine duvarın dibine oturdum ondan sonrasını da net hatırlamıyorum" dedi.
'O MESAJ MAZERET İÇİN'
Şule Çet'in arkadaşına attığı mesaj hakkında konuşan Aksu şunları söyledi:
"Eve gitmemek için atılmış bir mesaj o. Onun yanına gitmemek için mazeret uydurma o. Küfür içerikli mesaj yazmış. Yelken Plaza'dayken 'Bırakmıyor' diye. Şule 'Yaz bana, seni merak ediyorum, geleyim alayım' demiş."
ADLİ TIP RAPORU
Adli Tıp Kurumu'nun Şule Çet'in ters ilişkiye zorlandığı yönündeki raporu için konuşan Aksu, "Kesinlikle dokunmamız söz konusu değil. Öyle Adli Tıp raporunu ben de istedim, göremedim" dedi.
Şule Çet'in aşağıya düşmesinin hemen ardından aşağıya indiklerini söyleyen Aksu, "Hemen indik. Sağı solu silmedik. Taş devrinde yaşamıyoruz ki. Kriminali var. ışık tutunca her şey ortaya çıkıyor" diye konuştu.
BERK AKAND: KENDİMDEN GEÇMİŞİM, UYANIK DEĞİLDİM
Aksu’nun ardından diğer Berk Akand’ın savunmasına geçildi. Olay gününü anlatan Akand, alkol aldıklarını, müzik dinleyip eğlendiklerini, ilerleyen saatlerde kendinden geçtiğini ve olay sırasında uyanık olmadığını söyledi. Aksu’nun Çet’in kendisini attığını söylemesi üzerine inanamadığını belirten Akand, “Düşme anını görmedim. Suçlamaları kabul etmiyorum” dedi.
ŞULE'NİN EV ARKADAŞI TANIK OLARAK DİNLENDİ: ŞULE 'ÇAĞATAY BANA MESAJ ATIP DURUYOR' DEDİ
Duruşmada olay gecesi Şule’nin mesajlaştığı ev arkadaşı Lila tanık olarak dinlendi. Lila’nın beyanları özetle şöyle: “Çağatay Şule’ye yazıp duruyordu. Şule bana gideyim mi diye sordu. Hem para alacağım da var dedi. Çağatay Şule’ye asılıyordu. Çağatay’ın, Şule’ye asıldığını öğrendikten sonra Şule’ye ‘bağımızı koparmayalım’ dedim. Olay günü evde yemek yiyoduk. Şule bana, ‘Çağatay bana mesaj atıp duruyor, gel diyor, bana asılıyor, napayım’ dedi. Ben de ‘sen bilirsin’ dedim. Saat 21.30 gibi evden çıktı. Sonra ona ‘iyi misin? diye mesaj attım. ‘İyiyiz sıkıntı yok’ dedi. Sonra bir daha iletişime geçtik ve ‘ofise geçiyoruz’ dedi. Ben ‘seni alayım mı?’ diye sordum. ‘Yok abla ayıp olur’ dedi”
GÜVENLİK TANIK OLARAK DİNLENDİ
Çet’in hayatını kaybettiği gece söz konusu plazada güvenlik görevlisi olarak görev yapan Akif Deniz ile Murat Dalgalı tanık olarak dinlendi. Deniz olay gününü yaşananları şöyle anlattı:
“Çağatay Aksu Konya yolundan giriş yaptı. Bana B2 kapısının neden kapalı olduğunu sordu. Belirli bir saatten sonra kapatıldığını söyledim. Birilerinin buzdolabı getireceğini, kapıyı açmamı söyledi. Açamayacağımı söyledim. 5 dakika sonra Şule ve yanındaki arkadaşıyla geldi. Kayıt aldım. Aradan bayağı bir zaman geçti. Sabah namazını kıldıktan sonra otoparka indim. 03.50 civarında Murat beni arayarak, bir ses duyduğunu söyledi. Yanına gittim. Nereden geldi diye aramaya başladık, bir şey bulamadık. Ekrana baktığımız zaman birinin yere çökmüş elleri başında birini gördüm. Çağatay ‘bize ne var?’ diye sordu. Biz de ‘patlama oldu, onu araştırıyoruz’ dedim. Berk ‘yok bir şey’ dedi. Çağatay da ‘hadi gidelim’ dedi. ‘Yanınızda hanımefendi vardı o nerede’ diye sordum. Berk, ‘Çıkıp gitti görmedin mi’ dedi. ‘Görmedim beyefendi’ dedim. Ardından beraber gittiler. Sonra Murat geldi, ‘abi bir kızın düştüğünü söylüyorlar’ dedi. Ben hemen polisi ve ambulansı aradım. Daha sonra Berk geldi, ‘abi bir şeyler yapın’ dedi. Daha sonra telefonuyla Çağatay’ı ‘arayıp neredesin lan şerefsiz gelsene’ dedi. Aradan 15-20 dakika sonra polis ve ambulans’ geldi.”
İDDİANAME: 'CİNSEL SALDIRI VE CİNAYET'
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ifadeler, raporlar, tanık ifadeleri, telefon incelemeleri sonrası Şule Çet’in cinsel saldırıya maruz kaldığını ve plazanın 20. katından atılarak öldürüldüğüne dair iddianame düzenledi. Şüpheliler, Çağatay Aksu ve Berk Akand’ın ’kasten öldürme’ ’cinsel saldırı’ ve hürriyetten yoksun bırakma’ suçlarından ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet ve 39 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istendi.
Saat 10:41: Şule Çet'i öldürmekle suçlanan Tutuklu sanıklar Çağatay Aksu ile Berk Akand duruşma salonuna yoğun güvenlik altında alındı. İki sanığın traşli ve takım elbiseli, kiravatli oldukları gözlendi.
Şule Çet'in ailesini 50'nin üzerinde avukat savunmak için hazır. 300'e yakın izleyici de duruşmayı izliyor.
Mahkeme, Şule Çet'in yakınları ve Aile Bakanlığı'nın dışındaki kurumlar ile milletvekillerinin davaya katılma talebini reddetti.
'Olay bir cinayetin üstünün örtülmesidir'
Söz verilen HDP İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, “Cinayetin aydınlanmasını istiyoruz. Biz TBMM’nin milleti temsil ettiğini düşünerek buradayız. Kadın Erkek Fırsat eşitliği komisyonu olarak kadınların erkeklerle eşit şekilde yaşamadığını görüyoruz. Mahkemeye gelen Adli Tıp raporunda dahi görüyoruz. Olay bir cinayetin üstünün örtülmesidir. Kadınların belli şartlarda sokaklarda yürüyebileceği kanısını kabul etmiyoruz. AİHS ve anayasaya aykırıdır bütün bunlar. Biz kadınlar ile erkeklerin eşit şartlarda yaşaması gerektiğini düşünen insanlar olarak devletin de kadın cinayetlerinin önlenmesi konusunda gereken sorumluluğu almasını düşünüyoruz. Bu tür davalardan kadın örgütlerden ve milletvekillerinden müdahil olma taleplerinin aslında kabul edilmesi gerekiyor. Bu anayasaya uygundur. Sonuç olarak biz de bu davanın gerçekten sizin biran önce buradan gidilmesi isteğinden ziyade adaletin aydınlatılması için zamanın kullanılması gerektiğini düşünüyoruz” dedi.
Çağatay Aksu’nun avukatı Levent Ekmen, Kerestecioğlu’nun ne sıfatla dinlendiğinin tutanağa yazılmasını isteyerek, “Duruşmada kimler katılabilir, yasada belli” yanıtını verdi.
Sanık avukatından çok çirkin 'bekaret' savunması!
Sanık avukatı, Şule Çet'in bakire olmadığını, kızlık zarında yırtıklar olduğunu belirterek skandal bir savunmaya imza attı.
Sanık avukatı, Şule’nin bakire olmadığını, kızlık zarında eski yırtıklar oldığunu söyledi. #ŞuleÇetİçinAdalet
— Şule Çet İçin Adalet (@suleicinadalet) February 6, 2019
Avukat savunmasına, Şule'nin bira içtiğine vurgu yaparak devam etti.
Sanık avukatları sürekli Şule’nin bira içtiğine vurgu yapıyor! #şuleçetiçinadalet
— Şule Çet İçin Adalet (@suleicinadalet) February 6, 2019
ERTELENDİ
Mahkeme, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verdi. Şule Çet’in ölümüne ilişkin ayrıntılı rapor hazırlanmasını isteyen mahkeme heyeti duruşmayı 15 Mayıs’a ertelendi.