İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yaptığı açıklamada Merdan Yanardağ hakkında 25 Haziran Pazar günü TELE1 kanalında Abdullah Öcalan hakkındaki açıklamaları nedeniyle "suçu ve suçluyu övme" ile "terör örgütü propagandası yapmak" suçlarından resen soruşturma başlatıldığı kaydedildi.

Bugünkü canlı yayında polislerin kanala geldiğini belirten Merdan Yanardağ, "Değerli seyirciler arkadaşlar kulağıma söyledi.. Polisler gelmiş, aşağıda bekliyorlar. Programdan sonra polis arkadaşların tebligatını alacağız ve neden gelmiş olduklarını öğrenmiş olacağız" dedi. Yanardağ, yayın ardından gözaltına alınarak Vatan Emniyet'e götürüldü.

Kritik gelişme

Merdan Yanardağ bu gece gözaltına kalacak yarın sabah savcılığa ifade vermek için sevk edilecek.

Öte yandan Terörle Mücadele (TEM) polisi fotoğraf çektirmeye izin vermedi.

Merdan Yanardağ, kanaldan böyle çıkarıldı:

Ne olmuştu?

Gazeteci Merdan Yanardağ, TELE1'de yaptığı bir konuşmada "“Türkiye’de en uzun süre yatan siyasi mahkumdur. Normal infaz yasaları geçerli olsa aslında serbest bırakılması gerekiyor, ev hapsi vs. Abdullah Öcalan’a uygulanan tecritin hukukta hiçbir yeri yoktur. Kaldırılması lazım. Biz görmüyoruz, duymuyoruz, tartışamıyoruz. O izliyor mu izlemiyor mu bilmiyoruz

“Ama orada elinde rehin olarak tutmuşsun, adamla pazarlık yapıyorsun. Onun üzerinden tehdit savuruyorsun. Ailesiyle bile görüşemiyor, avukatlarıyla görüşemiyor. Böyle bir infaz düzeni olabilir mi?" demişti.

"Cımbızlayarak aldılar"

Yanardağ, gelen tepkilerin ardından bugünkü canlı yayında şu ifadeleri kullandı:

"Cımbızlanarak yok ben 'filozof, zeki, tecritin kaldırılması gerekiyor' demişim diye cımbızlanarak laf almışlar. Bu bölümleri çıkarınca sanki durduk yere Abdullah Öcalan programı yapılıyormuş gibi anlaşılıyor. 45-50 dakikalık programın 5-6 dakikasından ibaret o kısımlar. Tecrit kaldırılsın gibi kampanya başlattığımızı iddia ettiler. İnfaz yasasına dair söylediğim şeyler doğrudur. Terör örgütü lideri olmaktan yargılanmış birisi vardır, terör örgütü lideri dememek mümkün mü? Ancak her mahkumun hakkının olabileceğini söyledim. Hizbullahçılar da terör örgütü mensubu değil miydi? Onlara neden ayrı bir model, politika uygulayıp serbest kaldılar? İmralı'da tutulan kişiyle sürekli pazarlık yapılıyor ve Türkiye siyasetinde bunu kullanıyorlar. E ben de dedim bu tecriti kaldırın... Ev isteyenler AKP'liler değil miydi?"