Şirin Payzın, koronavirüs ile mücadelesini anlattı: Bunun nasıl hesabını vereceksiniz?

Halk TV'de 'Sözüm Var' programını sunan Şirin Payzın 1 aylık koronavirüs tedavisinin ardından yaşadıklarını anlattı. Payzın, aşılama sürecindeki eksikliklerin sağlık sektörüne ve topluma nasıl yansıdığına dair sert eleştirilerde bulundu.

Halk TV programcısı gazeteci Şirin Payzın, hastanede ve evde geçen zorlu koronavirüs mücadelesini anlattı. Aşılama sürecindeki eksikliklerin sağlık sektörüne ve topluma nasıl yansıdığına dair eleştirilerde bulunan Payzın şöyle konuştu: 

Payzın: 'Sitokin fırtınası'na yakalandım

"Hastane süreci çok zorlu bir süreçti, neyse ki şu anda karşınızdayım. Çok şanslı hissediyorum kendimi. Karşımızda olabilme gücünü toplayabildiğim için. Ben 'sitokin fırtınası'na yakalandığım için Hastane sürecim başladı onun öncesinde evdeydim. 

Bir gazeteci olarak bu süreci yaşamış olduğumdan dolayı hiç pişman değilim memnunum çünkü daha ağır geçirdiğim içinde gözleyebilmiş oldum. Covid-19 sürecinde yaşadıklarımı anlatmak istiyorum ki, bizi dinleyenler bu işin ne kadar şaka olmadığını ne kadar ciddi olduğunu anlayabilsinler. Ayrıca hem siyaset yapanlara hem iktidara iki çift lafım var. Sistemin ne kadar zor durumda olduğunun da altını çizmek istiyorum. 

Neden biz Mart ayında açıldık?

Hemşirelerle, sağlık çalışanlarıyla ve filyasyon ekipleriyle çok konuştum. Herkes şu sorunun cevabını arıyor; Neden biz Mart ayında açıldık? Ne yeme içme sektörü, ne servis sektörü böyle bir şey talep etmiyorlardı. Tam kapanalım, aşılamamız tam bitsin ondan sonra gerekiyorsa açılalım, biz niye açıldık neden açıklamalar yapılmadı?

'Sadece yaşlıları aşılamak yetmiyor'

Bugün turizm sektöründe sırf turistler için hala aşılama yapıyorlar. Kuryeler, yemeklerimizi getirenler, servis sektöründe çalışanlar Neden açılanmadı? 16 milyon çalışan insan neden aşılanmadı? Eğer Ocak ayından itibaren yoğun bir şekilde onları aşılayabilseydik bugün yoğun bakımlar böyle dolu olmayacaktı. Sadece yaşlıları aşılamak yetmiyor. Bu insanlar akşamları eve dönüyorlar, toplu taşıma kullanıyorlar. Ve biliyoruz ki varyatlar yapılan aşılara dayanıklı değil. Dolayısıyla bu aşılama işinde bu kadar geride kalmamız bizi çok çok geriye düşürdü. Bütün hemşireler aynı şeyi söylediler; 'Eğer doğru dürüst aşılama olsaydı hastaneler bu şekilde dolmayacaktı' diye. 

'150 bin aşı Libya'daki garibanlara gitmedi'

Libya’ya 150 bin aşı gitti. İki kere yapıldığına göre 75 bin aşı demek bu. Bu aşılar Libya'daki garibanlara gittiyse ne ala ama gitmediler. Orada bir krem tabakaya rüşvet vermemiz gereken birilerine verildiler. 

'Kronik hastalar aşılanmadılar'

Ben de dahil olmak üzere kronik hastalar aşılanmadılar. Öncelik verilmedi onlarca diyabet hastası onlarca kronik hasta sırf yaşları tutmadığı için kronik hasta olmalarına rağmen İletişim kuramadıkları ulaşamadıkları için dertlerini anlatamadılar. Ailesinde hemşire doktor olan kronik hasta hayatını kaybetti. Çünkü kronik hastalara öncelik vermediniz aşılamadığınız onları. O aşılanmayan kronik hastalar birer birer hayatlarını kaybettiler. Acaba bunun nasıl hesabını vereceksiniz? 

'Aşılanan sağlık çalışanları ikinci, üçüncü tur koronavirüse kapılmış durumda'

Takılmayan her maskeyi burnunuzun altına indirdiğiniz her maske aşılanmayan her çalışan; her bir hemşirenin her bir sağlık çalışanının evine büyük bir risk altında gitmesi ve ertesi sabah büyük bir risk altında geri gelmesi demek.

Aşılanan bütün sağlık çalışanları ikinci tur üçüncü tur koronavirüse kapılmış durumdalar. Çünkü varyantlar var, çünkü varlık fonunu boşalttığınız için havalimanında kapatamadınız. Hindistan’dan Pakistan’dan Güney Asya’dan başka ülkelerden gelip İstanbul Havalimanına transit kullanıp batıya giden ya da tam tersi batıdan gelip bu ülkelere gidenler o havalimanındaki bütün çalışanları da enfekte ediyorlar.

'Hindistan varyantı yüzünden hastanelerde hasta var'

Bugün Hindistan Nepal gibi ülkeler can çekişiyorlar. Büyük bir insanlık dramı yaşınıyor. Aşıları yok aşılama yapamıyorlar ve hala oradan gelen transit yolcular İstanbul Havalimanı'nda kullanmaya devam ediyorlar. Hindistan varyantı yüzünden hastanelerde hasta var. Bütün sağlık çalışanlarımız da büyük risk altındalar aşılı olmalarına rağmen.

'Kurye şirketlerinin sahipleri neredesiniz? Bu çocukların aşıları nerede?'

Havaalanında çalışan milyonlarca genç var. Bunlar evlerine gidiyorlar aşılamamışsın. 16 milyon insan fabrika başı yapıyor ofis başı yapıyor. Pizza ısmarlıyoruz evimizde hepimizin keyfi yerinde olanlar. O çocuklar akşama evine dönüyor, annesini babasını görüyor. Böyle bir şeyi nasıl yapabilirsiniz? Siz bu insanlara aşılamak yerine 150 bin doz aşımızı Libya’ya nasıl verirsiniz? Siz bu insanları aşılamak yerine nasıl önceliğinizi kongrelerinize, toplantılarınıza verirsiniz? Bunlar kabul edilemez. Bütün bu kurye şirketlerinin sahipleri nerdesiniz? Beşinci sınıf reklamlar veriyorlar televizyonlarda; '5 dakikada kapınızda' diye. Bu çocukların aşıları nerede?" 

 

Etiketler :