Prof. Dr. Kocatürk: Kahkaha atılan yerde sosyal mesafe 2 katına çıkmalı
Ziyaretçilerin maskeleriyle oturmak zorunda olması hakkında konuşan Göğüs Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Celalettin Kocatürk, “Maskeler çene altına inmemeli. Yemek yerken ve bir şeyler içerken çıkarılan maske temiz bir peçete ile saklanmalıdır” uyarısında bulundu.
Koronavirüs salgını nedeniyle getirilen kısıtlamalar 1 Haziran itibariyle ‘yeni normal’e döndü. Bu kapsamda şehirlerarası seyahat yasağı kısıtlaması kalkarken, kafeler, restoranlar, çay bahçeleri de hizmet vermeye yeniden başladı.
Yaz ayının gelmesiyle birlikte insanlar da tatil planı yapmaya hazırlanıyor. İstinye Üniversitesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Celalettin Kocatürk, normalleşme sürecini değerlendirdi. Kocatürk, “Çok hızlı bir sürede yeni normale adapte olmaya başladık. Hastalık tamamen bitti gibi davranıyoruz. Dünyadaki son iyileşecek hasta da iyileşmeden bu hastalık bitti diyemiyoruz. Hastalığın bulaşıcılığı hala yüksek. Hastalık hala çok bulaşıcı ve bu yüzden bireysel tedbirlerimizi asla gevşetmememiz lazım” diye konuştu.
"'Artık bana bulaşmaz’ hissine kapılmamak gerekiyor"
Sıcakların başlamasıyla birlikte insanlarda bir rehavetin söz konusu olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Kocatürk, “Sıcaklarda ultraviyole ışınıyla ve hava sıcaklığının artmasıyla hastalığın bir miktar azalacağını biliyoruz ama yok olmayacağı kesin. Artık kişisel önlemlerimizi almamız gerekiyor. ‘Bu hastalık yeterince yayıldı, artık bana bulaşmaz’ hissine kapılmamak gerekiyor. Yapılan çalışmalar şu an da yüzde 2, yüzde 5 civarında bu hastalıkla karşılaştığımızı gösteriyor. Toplumun hala çok büyük bir kısmı bu hastalıkla karşılaşmadı. Bu virüsün hastalandıracağı çok insan olabilir” ifadelerini kullandı.
"Kafelerde maske kullanırken bunlara dikkat edin"
Bireysel korumada maskenin önemini hatırlatan Prof. Dr. Kocatürk, sözlerine şöyle devam etti:
İnsanların tatil planı için hazırlıklarda bulunduğunu söyleyen Prof. Dr. Kocatürk, sosyal mesafenin deniz ve havuzlarda da korunması gerektiğine dikkat çekti.
Prof. Dr. Kocatürk, “Sosyal mesafe korunmayınca kalabalıklar çok daha tehlikeli hale gelebilir. Deniz için herhangi bir ekstra korkuya gerek yok. Düzenli bir mesafeyi koruduktan sonra ister denizde, ister dağda olun fark etmez. Herhangi bir ek riskiniz olmaz. Burada dikkat etmek istediğimiz şey hava akımı olabilir, klimanın olduğu ortamlar olabilir” dedi.
"Kahkaha atılan yerde sosyal mesafe 2 katına çıkmalı"
Sıcaklıkla beraber klima kullanımının da arttığını ifade eden Kocatürk, “Normalde 1.5-2 metrelik sosyal mesafe istiyoruz ama arkadan bir hava akımı geliyorsa, konuşuyorsak, öksürüp, kahkaha atıyorsak sosyal mesafeyi en az 2 katına çıkarmamız gerekiyor. Hava perdelerinin çalışmamasına dikkat edelim, ellerimizi kuruladığımız yüksek hava akımlı cihazları kullanmayalım, evdeki klimaların mutlaka bakımını yaptırıp, filtrelerini değiştirelim” diye konuştu.
"Güneşin ultraviyole etkisinden yararlanabiliriz"
Ultraviyole ışınlarının bakteri ve virüslerde etkili olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Kocatürk, sözlerini şu ifadelerle tamamladı: