NY Times’ın İstanbul Temsilcisi Carlotta Gall imzalı haberde, “Hamile bir hemşirenin şiddete maruz kalması ve geçtiğimiz sonbaharda bir asistan doktorun trafik kazasında hayatını kaybetmesi ardından Türkiye’nin sağlık sektöründe anksiyete yükseldi” ifadeleri yer aldı. Haberde, “Yükselen enflasyon ve gittikçe kötüleşen ekonomi, doktorların maaşlarını asgari ücret düzeyine indirgedi. Ülkede yaşanan bu durum ise doktorları yurtdışında daha iyi fırsatlar aramaya itti” diye yazıldı.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 18 yıl boyunca sağlık sektörüne yönelik adımlarıyla kendi itibarını parlattığını yazan NY Times, Erdoğan’ın beyin göçüyle ülkeyi terk edenleri suçladığını yazdı. Haberde, sağlık yönünde atılan adımların Erdoğan’ın destekçileri için hala ona o y verme motivasyonu olduğu da belirtildi.

'Bir yılda binden fazla doktor ülkeyi terk etti'

NY Times’ın haberinde Türk Tabipler Birliği’nin (TTB) verilerine yer verilerek, geçtiğimiz yıldan bu yana 1400’den fazla doktorun yurtdışına taşındığı son on yılda ise 4 binden fazla doktorun istifa ettiği bilgisi paylaşıldı. Öte yandan NY Times’a bilgi veren TTB yetkililerinin daha birçok doktorun yurtdışına gitmeye hazırlandığı ve kurumdan iyi durum belgesi talep ettikleri ifadelerine yer verildi.

'Enflasyon dört nala yükseliyor'

Yurtdışına gitmek isteyen doktorlarla ve gidenlerle röportaj yapan Gall, haberinde, Türkiye’de enflasyonun dört nala yükseldiğini ifade ederek, “Pandemi, dörtnala yükselen enflasyon ve Erdoğan’ın bu durumlara karşı yaptığı revizyonlar sağlık sektöründeki profesyonelleri baltaladı. Doktorlar, ezici bir iş yükünden, çalışmalarının getirisinin azalmasından, Erdoğan dönemindeki mesleğe yönelik saygı kaybından ve kendi hastalarından gelen fiziksel şiddetin artmasından şikayet ediyor” diye yazdı.

Erdoğan’ın sağlık sistemine yönelik attığı adımların uzun bir süre meyvelerini verdiğini ifade eden haberde, “Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, geçtiğimiz günlerde pandeminin en kötü günlerinde sistemin iyi çalıştığını söyleyerek Cumhurbaşkanına övgüde bulundu. Ancak sistem şüphesiz stresli bir şekilde işliyor ve doktorlara aşırı yükleniliyor” denildi.

Öte yandan haberde şu ifadelere yer verildi: “Gelirlerin düşmesi ve statülerine yönelik devam eden erozyon, birçok doktorun kaldıramayacağı bir yüke dönüştü.”

‘Pandemi bardağı taşıran son damla oldu’

İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi’nden Prof. Dr. Bülent Kılıç ile görüşen Gall, haberinde Kılıç’ın şu ifadelerine yer verdi: “Bu, uzun süredir biriken sorunların bir sonucu. Son 20 yılda reform adına ciddi değişiklikler oldu ve bence pandemideki ağır iş yükü, bardağı taşıran son damla oldu."

‘Doktorlar köle işçi düzeyinde’

Öte yandan mezun olduktan iki yıl sonra Türkiye’den ayrılan 26 yaşındaki Dr. Furkan Çağrı Koral’ın konuşmalarına da yer verilen yazıda, “Üç yıl önce maaşın adil olduğunu söylerdim, ama şimdi değil. Türkiye'de doktorlar iş yükü ve aldıkları riskler göz önüne alındığında köle işçi düzeyinde çalışıyorlar" Haberde, Koral’ın Almanya’ya gittiği ve 11 aylık bir dil eğitiminden sonra Chemnitz kasabasında doktor asistanı olarak iş bulduğu bilgilerine yer verildi.

'Sistem sürdürülebilir değildi'

Türk Tabipleri Birliği Başkanı Dr. Şebnem Korur Fincancı, "Sağlık çalışanlarını uzaklaştıran sadece düşük maaşlar değil" dedi. Fincancı şöyle devam etti: "AKP iktidarının başlangıcından bu yana, mesleğin yıllar içinde devalüasyonudur. Çok fazla randevu, Hastalar başta mutluydu ama sözkonusu sistem sürdürülebilir değildi. Hastaneler fiyatlarını yükseltmeye ve randevuları kısaltmaya başladı."

Aynı zamanda, Dr. Fincanci, "Erdoğan'ın sağlık hizmetlerinin özelleştirilmesi politikasını ve nitelikten ziyade niceliğe odaklanmaya yol açan bir performans sistemini benimsediğini" söyledi.

Hastanede şiddet virüsü: 316 sağlık çalışanı saldırıya uğradı

Ekim ayında 19 sağlık çalışanı şiddete maruz kaldı