Enes Güran'ın avukatları savunma yaptı: Sanıklar değil fail yargılansın
Diyarbakır Bağlar ilçesine bağlı kırsal Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos günü kaybolmasının ardından, 19 gün sonra 8 Eylül'de Eğertutmaz Deresi’nde cesedi bulunan 8 yaşındaki Narin Güran cinayetine ilişkin dava Diyarbakır Adliyesi'nde görülmeye başladı.
Narin cinayeti davasında 26 Aralık'ta başlayan ikinci duruşmada, ikinci güne gelindi. Duruşma sona erdi. Yarın (28 Aralık Cumartesi) 10.00 da başlayacak.
İtirafçının avukatından ortalığı karıştıracak mesaj
Diyarbakır 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nce görülen davanın ikinci duruşmasının ilk günü 14 saat sürdü. Duruşmada, "iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan "ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası" istemiyle Narin’in annesi Yüksel Güran, amcası Salim Güran ve ağabeyi Enes Güran ile Narin'in cansız bedeninin bulunduğu dereye taşıyan komşuları Nevzat Bahtiyar yargılanıyor.
"NEVZAT BAHTİYAR İNANILMAZ ZEKİ"
Enes Güran'ın ikinci avukatı Demir, katil zanlısı Nevzat Bahtiyar'ın çelişkili ifadeler verdiğine ilişkin "Nevzat Bahtiyar inanılmaz zeki. O kadar zeki ki… Narin’in naaşı bulunmadan önce ilk ifadesinde 'O gün Salim’i aradın mı?' diye soruyorlar, 'Aramadım,' diyor. Sonra arama kaydı ortaya çıkıyor, 'Aa, şimdi hatırladım,' diyor." şeklinde ifadeler kullanıldı.
Demir, Bahtiyar'a dönerek "Hem annenin evinden su çektiğini söylüyorsun hem de Salim’i su için aradığını belirtiyorsun. Peki, neden tam o saat? Oysa orada olmaman gerekiyor. Eğer su için aradıysa, bu durum samimi gelmiyor. Ayrıca, annesinin evinin önünde sulama yaparken Narin’i görme ihtimali oldukça yüksek. Şimdi, Narin’in camiden geldiği an ile Nevzat Bahtiyar’ın karşılaşması gerekiyor. Ancak Nevzat, 'Görmedim' diyor. Halbuki o saatte Narin’e en yakın kişi Nevzat Bahtiyar. Dahası, dün yapılan duruşmada, 'Ben oradan naaşı alacaktım' dedi. Narin’in cesedinin bulunmasını istiyorsun ama jandarma cesedi buluncaya kadar tek bir kelime bile etmiyorsun. Müşterek fail olmadığını söylüyorsun ama naaşı koyduğun yeri değiştirmek istiyorsun. Senin motivasyonun ne? 'Aile görsün diye' diyor. İnanmıyorum sana" dedi.
"SANIKLAR DEĞİL FAİL YARGILANSIN"
Kürsüye savunma yapmak için sanık Enes Güran’ın avukatı Muhammet Fatih Demir geldi. Avukat Muhammet Fatih Demir, sosyal medyada sanıklar hakkında yazılanları önyargı olarak değerlendirdi. Demir, "Bu önyargılarla insanlar idam istiyor. Böyle bir dünya yok. Paylaşımlara bakıyorum, ‘Sanıklar en ağır cezayı alsın,’ diyorlar. Bir dakika! Sanıklar değil, fail cezalandırılsın. Ya masum biri varsa? Ya gözden kaçan bir gerçek varsa?" şeklinde konuştu.
“ENES’İN BERAATINI TALEP EDİYORUZ”
Avukat Mahir Akbilek müvekkili Enes Güran'ın tahliye edilmesine ilişkin savunmasına şunları belirtti:
"Sayın Başkan, biz eminiz ki mahkeme, kimseye aldırış etmeden ve duygusal bir yaklaşım sergilemeden doğru kararı verecektir. Bu sebeple, müvekkilim Enes Güran hakkında beraat kararı verilmesini ve tüm tedbirlerin kaldırılmasını talep ediyoruz. Eğer mahkeme farklı bir görüşte ise ve tutukluluğun devamına karar verilecekse, müvekkilime ev hapsi verilmesini talep ediyoruz."
"KOLUNU ISIRMASI ACIYI BÖLGESEL BİR DIŞAVURUM"
Enes Güran’ın avukatı Mahir Akbilek savunmasına Güran'ın elindeki ısırık izlerinin bölgesel bir acı çekme dışavurumu olarak değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Akbilek konuya ilişkin şunları ifade etti:
"Enes’in kolunu ısırdığı bir gerçektir. Ancak bu, Enes’in kardeşini öldürdüğü anlamına mı gelir? Sanık bunu açık açık izah etti. Sosyolojik bir gerçek olarak, bizim bölgemizde 'dövünme' dediğimiz bir durum vardır. İnsanlar üst bacaklarına, göğüslerine vurarak acılarını dışa vururlar. Bu, Anadolu’ya has bir davranış biçimidir. Bir insan neden kendine zarar versin, diyerek senaryolar kuruyorlar. Oysa sanık, 'Benim yüzümü mısır koçanı çizdi,' demiyor; 'Çizmiş olabilir,' diyor. Bu, hem tıbben hem de sosyolojik olarak mümkün bir davranış biçimidir. Bölgeseldir."
DARA-2 GÖRÜNTÜLERİNDE ÖNEMLİ DETAY
Enes Güran’ın avukatı Mahir Akbilek bir mühendis tarafından iyileştirilen Dara-2 görüntülerini izlettirdi. Av. Akbilek, görüntüler incelenirken “Nevzat’ın evinin önünde bir kadın var, yüzünün Narin’e dönük olduğunu düşünüyoruz” dedi.
“OLASI FAİL DİYE BİR ŞEY YOKTUR”
Av. Mahir Akbilek cinayet dosyasında sanıkların net ifadelerle katil veya cinayete iştirak gibi suçlamalarla yargılanmasına itiraz ederek şunları dile getirdi:
"Olası faillerden bahsediliyor, ancak ben burada 'olası fail' diye bir kavram kullanacağım. Çünkü bu, yasada olmayan bir tarafı temsil ediyor. Olası fail diye bir şey yoktur. Bu fiilin hangi sanığın hangi eylemiyle ve bu eylemin üzerindeki hakimiyetiyle bağlantılı olduğuna dair somut bir tespit bulunmamaktadır.
Gelelim müvekkilim Enes’in olayda nasıl bir rol oynadığına… İddianame ve mütalaada, Enes’in suç oluşturan eylemi hangi vasıtalarla gerçekleştirdiği ya da bu suça nasıl iştirak ettiğine dair net bir açıklama bulunmamaktadır. Keza, hiçbir cinayet, bir saniyelik de olsa bir karar alınmadan işlenemez. Ancak bu karara müvekkilimin nasıl iştirak ettiği konusunda herhangi bir tespit yapılmadan, az önce eleştirdiğimiz bir yöntemle müşterek fail olarak değerlendirildiği görülmektedir.
Sayın heyetin bu değerlendirme ile mutabık kalmış olsa da, bu yaklaşımın reddedilmesi gerektiği kanaatindeyiz. Suçun iştirak boyutu, deliller ve fiil üzerindeki hakimiyet bağlamında somut bir şekilde ortaya konulmadan, müvekkilimin bu suça dahil edilmesi hukuka aykırıdır."
"CİNAYET SENARYOSU ŞART"
Av. Akbilek, savcılığın hazırladığı iddianamede cinayet senaryosunun olmadığını belirterek iddianamenin eksik olduğunu söyledi.
"Bir kasten öldürme yargılaması yapılıyor, ama bir senaryo yok. Oysa senaryo şart. Ve kimsenin karşı çıkamayacağı o sonuç ortaya çıkacak. Fiilin nasıl gerçekleştiğinin tartışılma gayreti bile yok. Olağandışı bir yargılama yapıyoruz, umarım ulaştığımız sonuç buna değer. Canlandırmalı keşif talebimin bir nedeni var, Sayın Başkan."
"BİLİRKİŞİ GÖRÜNÜMLÜ TANIKLAR"
Enes Güran'ın savunması sona erdi. Savunmasına avukatı Mahir Akbilek devam etti.
Avukat Akbilek, bilirkişi raporlarına itiraz etti. Akbilek, "Kaynağının kendisi olduğunu belirten bir bilirkişi var. Dayanaklarınızı gösterirsiniz, dayanak siz olamazsınız. Biz sizi böyle denetleriz. Ama bu rapor dayanak olarak kendisini gösteriyor. Biz sizin var olduğunuzu bile bilmiyoruz, sizi göremiyoruz. Bizim açımızdan bunlar tanık. Bilirkişi görünümlü tanıklar" şeklinde konuştu.
Akbilek, "Daraltılmış baz raporunu hazırlayanların 29-30 Ağustos’ta ilk tur keşif yapmaya gittikleri belirtiliyor. Görevlendirme yazısı 3 Eylül’de çıkmış. Görevlendirilmemiş, yemin etmemiş. Hangi bilirkişi listesinde olduğun bile muamma. Bizim açımızdan müvekkilimiz Enes Güran aleyhine ifade veren tanıklarsınız" dedi. Bilirkişi raporlarını hazırlayanların Enes Güran ile Nevzat Bahtiyar’ın aynı evde bulunduğunu iddia eden tanıklar olduğunu söyledi.
Akbilek ifadesinde şunları belirtti:
"Raporda, 'yazıyı ve ekindeki soruşturma dosyasını teslim aldık' yazıyor. Bunu kim alır? Tanıklar. Bilirkişi görünümlü tanıklar, 'HTS kayıtları ve Salim Güran’ın ilk dışında delillere temas edilmemiş' diyor. Böyle bir usul yok. Sayın hakim, bu meşru mudur? Yasal mıdır? Bir hukukçu bunu savunur mu?”
ENES GÜRAN'DAN KOMUTANLARA: ERKEKSENİZ GELİN!
Enes Güran:
Ben işkence dediğim zaman en büyük komutanları bile karı gibi kaçtı. İl jandarmada 'karı' diyordunuz ya bana, hakaret ediyordunuz ya bana, bakın ben de burada konuşuyorum, erkekseniz gelin.
"KEŞKE KELEŞLE HERKESİ TARASAYDIM"
Sanık Enes Güran:
Keşke yatağın altındaki keleşi (silahı) alsaydım ve hepsini tarasaydım. Şimdi HTS kayıtlarını çıkardılar. “Evdesin,” dediler, evet evdeyim.
Ben doğruyu konuşuyorum. İşkence yapıldı diyorum, jandarma korkuyor ve kaçıyor. Orada kadın gibi davranan erkekler, kızlar var, ama ben konuşuyorum.
Bana yaptıklarını konuşsalar ya! Takmışlar, “400 dönüm tarla” diyorlar. Diğer mahkemeye kadar sizi iade ederim. 400 dönüm tarla yok!
Ben bacımın mezarına bile gitmedim. Hiçbirinize hakkımı helal etmiyorum. Benim kardeşim eve gelmedi. Suçsuzum, hiçbir suçu kabul etmiyorum.
Son olarak, keşke ben ölseydim. Herkesi de öldürseydim. Keşke buraya gelmeseydim. Bu iftiraları kabul etmiyorum.
"NEVZAT'LA ALAKALI ŞAHİTLERİM VAR. İLERİDE SÖYLEYECEĞİM ŞOK OLACAKSINIZ"
Enes Güran: “Nevzat ile ilgili bazı konularda şahitlerim var. Onlarla birlikte ilerde anlatacağım. Hepiniz şok olacaksınız. Anlatacaklarıma. Nevzat ile ilgili. Nevzat Bahtiyar’a döndü. “Nevzat, sana tek bir kelime söyleyeyim” dedi. Ardından Enes Güran, Nevzat Bahtiyar’a dönerek “Kızın” Nevzat Bahtiyar tepki göstermek: “Şerefsizlik yapma” dedi. 2-3 saniyelik gerginlik hemen sonlandırıldı.
CEZAEVİNDE 'AHMET' İSMİNİ KULLANIYORMUŞ
Enes Güran gardiyanların güvenlik gerekçesi ile cezaevinde kendisine Ahmet ismini koyduklarını açıkladı:
"Cezaevinde gardiyanlar bana güvenliğim için Ahmet ismini koydular. Müebbet yiyen tutuklular dosyadan dolayı gelip, 'Enes’i tanıyor musun?' diyorlar. Benim Enes olduğumu bilmiyorlar. 'Ne yapacaksınız?' diyorum, 'Sadece konuşacağız,' diyorlar. Ne demek istediğimi anlıyor musunuz”
"NEVZAT'IN OĞLU ZORLA YEMEK VERİYORDU BİZE"
"Millet benim telefonumu arayıp şerefime küfür ediyordu, ben de onlara küfür ediyordum. Komutana gidip 'Arayıp küfür ediyorlar,' diyordum, adam çay içiyordu. Be adam, bir kalk, nedir bu? JASAT hiçbir şey yapmadı.
Düşünün, babanız size gelip 'Sen mi yaptın?' diyor. Allah’a havale ediyorum hepsini. Bugün konu bizim namusumuz değil, konu Narin. Kardeşimin üzerine taş bırakan kişinin tahliyesini istiyorlar. Hiçbir şey olmamış gibi işe gidip gelen adam! 'Neden şüphelenmediniz?' demekte haklısınız. Nevzat’ın oğlu her gece bizimleydi, hatta zorla yemek veriyordu bize."
"HERKES ANNESİ ENES'İ KORUYOR DİYOR AMA ÖYLE DEĞİL"
"Herkes 'Annesi Enes’i koruyor,' diyor. Annem beni korumuyor. Eğer öyle olsaydı, ikimiz de o saatte evdeyiz derdik. Ama biz böyle bir şey söylemedik. Bugüne kadar hep doğruyu konuştuk. Bir gerçek var:
O saatte gerçekten evdeyim. Baro başkanının söyledikleri birbiriyle uyuşmuyor. Kardeşim bulunduğundan beri herkes 'bakkal kapalı' diyor.
Aile Bakanlığı’na sesleniyorum: Artık biraz gelişin, somut delil bu değildir. Bugün Eren kardeşimi herkes izledi, 6 yaşındaki bir çocuğu nasıl ikna edebilirsiniz ki? Eline çikolata verseniz bile gerçeği anlatır. Bugün televizyona çıkan birisi kendisine profesör diyor, hiçbir şey bilmediklerini anladım”
"İL JANDARMADA KİMSE BİR ŞEYDEN ANLAMIYOR"
Enes Güran konuşuyor:
"Sayın hakim, kolumdaki ısırığı ben gösterdim, onlar tespit etmedi. Kendim gösterdim. Komutan görünce, görümce cennet görmüş gibi oldu.
İl jandarmaya götürdüler, pantolonuma bakıp 'Burada kan var,' dediler. 'Ne kanı ya?' dedim. Kan değil dedim. Hatta kendisi burada, bu salonda.
Orada kendisine bir şey söylemedim ama burada yüzüne söyleyeyim. “Senin hiçbir şeyden anladığın yok”
O il jandarmada kimse bir şeyden anlamıyor”
GÖZÜNDEKİ MORLUK VE KOLUNDAKİ ISIRIĞA YANIT VERDİ
Enes Güran olay günü gözünde morluk olmadığını, kolundaki ısırığın ise 3. gün kendisinin ısırması ile oluştuğunu kaydetti:
Nezarethanede her şeyi hatırladım. Ve bildiklerimi anlattım. Gözümdeki morluğa geleyim. Olay günü benim gözüm mor değil. Benim gözüm mor olsa ben hastaneye, kameraların olduğu yere gitmezdim. Kolumdaki ısırığa geleyim. Ben ısırdım. Üçüncü gün kolumu ısırdım. Hakkımı helal etmiyorum jandarmaya. Çoluk çocuktan çıksın. Gerekirse kafamı gövdemden koparın ama bacımla suçlamayın. Ömrümün sonuna kadar cezaevinde kalayım. Benim vicdanım rahattır
SALİM VE NEVZAT'IN ARDINDAN ENES GÜRAN SANIK KÜRSÜSÜNDE
Narin cinayeti davasını takip eden gazeteci İhsan Yalçın duruşma salonundan bildiriyor.
Mahkeme Başkanı: Evet Enes gel. Aile yakınlarına söylüyorum geçen seferki taşkınlık yok tamam mı? Sessizce dinleyin.
Enes Güran: Narin’i ben öldürmedim. Kabul etmiyorum. Evdeyim diye ağırlaştırılmış müebbet alacağım diye bir şey yok. Olay günü evdeyim ben.
DURUŞMAYA KISA BİR ARA VERİLDİ. ENES GÜRAN'IN SAVUNMASI İLE DEVAM EDECEK
Avukat Adnan Ataş:
Sayın Başkan, Nevzat Bahtiyar’ın cinayet suçundan tahliyesini talep ediyoruz. Zira kendisi, zaten diğer suçunu kabul etmiş durumdadır. Diyerek Sözlerini bu şekilde tamamladı. Şimdi, kusa bir ara verildi. 46 dakikalık aradan sonra Enes Güran’ın ifadesine geçilecek.
MAHKEME BAŞKANI: SON CÜMLEYİ BİZ KURACAĞIZ
Sayın Başkan, her ne olduysa ahırda ve Arif Güran’ın evinde oldu. Narin, katilini adeta avucunda sakladı ve bize göstermek için ipuçları bıraktı.
O yüzden farklı saç boyutları bulundu. Bu saçların tamamı Narin’e ait olamaz; kısa ve uzun saç örnekleri var. Halı meselesine gelince, Sayın Nahit Eren dün bu konuyu çok güzel açıkladı. Evde hiç mi DNA bulunmaz? Bu, olayın çözümü açısından ciddi bir eksikliktir.
Salim’in, “salatalık” dese, Nevzat Bahtiyar’ın eline tuz alıp koşacağı söyleniyor. Yani Salim ile Nevzat arasındaki arkadaşlık ve ilişki bu kadar yakındır. Ancak olay günü, ne yazık ki Salim, Nevzat’ı bu işin içine dahil etmiştir. (Avukat Adnan Ataş son cümlelerim diyerek sözünü bitirmeye çalışırken) Mahkeme Başkanı: “Son cümleyi biz kuracağız,” diyerek esprili bir yanıt verdi.
"KARAR VERİRKEN KAFANIZDA CANLANDIRMA YAPIN"
"Nevzat Bahtiyar’ın avukatı Adnan Ataş: Karar verirken kafanızda bir canlandırma yapmanızı istiyorum. Cinayet mahalli ahırsa benim müvekkilim patikada. Cinayet mahalli evin içerisi ise benim müvekkilim yine patikada. Ölüm gerçekleştikten sonra 'eylem birliği' olmaz."
"ENES'İN YÜZÜNDEKİ MORLUKLAR BOĞUŞMAYI İŞARET EDİYOR"
Nevzat Bahtiyar'ın avukatı Adnan Aktaş, Enes Güran'ın yüzündeki morlukların mısır koçanları ile olmasının mümkün olmadığını, bir boğuşma sonucunda morlukların olduğunu işaret ettiğini söyledi:
Sayın Başkan, şimdi çingene kırmızı araç meselesine gelelim. O ses kaydında, arka tarafta yapılan bir görüşmeden bahsediliyor. Görüşmede, çevreden edinilen bilgiler jandarmaya aktarılıyor. Ancak burada şunu belirtmek gerekir: Saat 22.30’a ait bu ses kaydı, jandarmanın ilk arandığı zaman dilimine ait değildir.
Jandarma ilk olarak saat 20.18’de aranmıştır. Bu aramada, Salim Gürhan jandarmayı aramış ve doğrudan “iki çingene ve bir kırmızı araç”tan bahsetmiştir. Yani bu bilgi, ilk andan itibaren jandarmaya sunulmuştur. Jandarmanın Yönlendirilmesi konusuna gelecek olacak.
Bu noktada Arif Güran, kendi ailesinin jandarmayı yönlendirdiğini ifade etmektedir. Bu, yalnızca jandarmanın dikkatini çeken bir husus değil, aynı zamanda Arif Güran’ın da dikkatini çeken bir meseledir. Peki, tüm bu deliller, tüm bu çelişkiler ve yönlendirmeler Nevzat için mi yapılıyor?
Ayrıca Enes’in yüzündeki morlukların “mısır koçanı” ile oluşması mümkün değildir. Bu durum, açıkça bir boğuşmayı işaret ediyor. Narin’in de bir boğuşma sırasında öldüğü düşünülmektedir.
Olayın geçtiği yer ise yokuşun üst kısmında bulunmaktadır. Sayın Başkan, tüm bu detaylar birlikte değerlendirildiğinde, olayın gerçek yüzünün aydınlatılması adına daha dikkatli ve titiz bir inceleme yapılması gerektiğini düşünüyoruz.
"NEVZAT BAHTİYAR NEDEN SOĞUKKANLI DURUYOR"
Nevzat Bahtiyar’ın Avukatı Adnan Ataş:
"Sayın Başkan, bu dosyada Enes’ten bahsediyorsak, bunu bir tutanağa dayandırmıyoruz. Ancak diğer sanık avukatları, Nevzat Bahtiyar’a pedofili iftirası attılar. Bu iddiayı kesinlikle kabul etmiyoruz.
Olay yeriyle ilgili olarak, bizim müvekkilimizin tek bir beyanı dahi yoktur. Müvekkilim, ailesinin güvenliğini hissettiği anda tüm beyanlarını aynı şekilde vermiştir. Narin Güran’ın odada yerde olduğunu ve ağzına köpük geldiğini söylemiştir.
Ancak olay yerini hiçbir zaman tarif etmemiştir. Salim Güran da, Enes Güran da Narin kaybolduğunda Arif Güran’ı aramıyorlar. Evet, Nevzat’ın ifade değiştirmesinden bahsedildi. Ama ifade değiştirmesi bu kadar önemli bir durumsa, Güran ailesinin de tamamı ifade değiştirdi.
Bu durumda, tüm bu plan yalnızca Nevzat’ı korumak için mi yapıldı? Bir başka hususa daha değinmek istiyorum. Nevzat için “soğukkanlı” ifadeleri kullanılıyor. Ancak o ailesini düşünüyordu. Bu yüzden ailesinin buraya gelmesini bile uygun görmedik.
Çünkü duruşma salonunda bile Güran ailesinden müvekkilime baskı yapılmaktadır. Sanıklar sürekli hakaret etmektedir. Nevzat kendini yalnız ve çaresiz hissetmiştir. Bu baskılar nedeniyle içine kapanmıştır. Müvekkilimin durumunun bu çerçevede değerlendirilmesini talep ediyoruz."
"PEDOFİLİ VE SAPIKLIK HİÇBİR DAYANAĞI OLMAYAN ÇİRKİN BİR İDDİA"
Nevzat Bahtiyar’ın avukatı Adnan Ataş:
Biz şunu gördük; soruşturma sürecinde Güran ailesi, baba dahil hiç kimse müvekkili şüpheli olarak göstermedi. Bugün müvekkille ilgili hoş olmayan, iğrenç bir iddia dile getirildi; Pedofili ve sapıklık.
Hiçbir dayanağı olmayan bir iddia. Biz bir iddiadan bahsediyorsak, ilgili tutanaklara göre hareket ediyoruz. Hiçbir dayanağı olmayan bu iddiayı kabul etmiyor, iğrenç bir iddia olarak düşünüyoruz.
NEVZAT'IN İKİNCİ AVUKATI SAVUNMAYA BAŞLADI
Nevzat Bahtiyar'ın savunmasının sona ermesinin ardından Ali Eryılmaz isimli avukatının da savunması sona erdi. Bahtiyar'ın savunması ikinci avukatı Adnan Ataş tarafından yapılmaya başlandı:
"Bir istismardan bahsedildi. Güran ailesinden yaklaşık 39 tanık dinlendi, 25’i aileden. Baba dahil kimse Nevzat’ı şüpheli olarak göstermedi. 8 Eylül’den önceki tarihteki 50 bin TL’lik alacak-verecek meselesi de inandırıcı bulunmadı.
Müvekkilimle ilgili hiçbir dayanağı olmayan bir iddia ortaya atıldı. Enes Güran ile ilgili bir jandarma tutanağı var, annesi 'Erkek çocuklarım evdeyken kızımı Maşallah’a bırakıyorum,' diyor. Dolayısıyla bu iddiayı hiçbir şekilde kabul etmiyoruz, iğrenç bir iddia olarak görüyoruz."
NEVZAT'IN TAHLİYESİ TALEP EDİLDİ
Avukat Ali Eryılmaz:
"Narin’in ölüm saati 15.16’dır. 15.16’da Narin bu dünyaya gözlerini yumdu. Nevzat Bahtiyar’ın cinayete iştirak ettiğine ilişkin somut bir delil yoktur. Bu nedenle müvekkilimin tahliyesine karar verilmesini talep ediyorum."
"JANDARMA KAPIYI ÇALDIĞINDA NEVZAT BAHTİYAR KAPIYI AÇTI"
"Sayın Başkan, baz raporunu kabul etmiyorum. HTS raporu delil olarak kabul edilebilir. Hatta çok güzel hazırlanmış.
Ancak baz raporunu kesinlikle kabul etmiyorum. Hediye ile ilgili çok güzel şeyler anlatacaktım. Hatta bu suçların iştirakçılık boyutuna gelecektim. Yani sadece 4 kişi değiller, aslında 5 kişiler diyecektim.
Ancak Sayın Nahit Hocam dün çok güzel anlattı. Bu yüzden Hediye ile ilgili artık savunma yapmayacağım. Şimdi jandarmanın Nevzat’ın tespit edilmesine gelelim. Kameraya takılan kırmızı aracın sahibini araştırıyorlar.
Araştırmalar sonucunda, aracın sahibi Nevzat’ın oğlu çıkıyor. Bunun üzerine jandarma, oğlunu almak için eve gidiyor. Ancak eve vardıklarında gelişen olay şu şekilde oluyor: Nevzat Bahtiyar, “Aradığınız kişi oğlum değil, benim,” diyor. “Kendisi yatağın altında, yorganın üstünde, falan değil. Kendisi kapıya çıktı, o aradığınız kişi benim,” diye ekliyor.
NEVZAT'IN AVUKATI SALİM'İN NEDEN NEVZAT'I SEÇTİĞİNİ ANLATTI
Nevzat Bahtiyar'ın avukatı, aile içerisinde cinayetin işlendiğini aktarmasının ardından tüm ailenin Enes Güran'ı kurtarmaya çalıştığını ifade etti:
Sayın Başkan, burada adeta Er Ryan’ı Kurtarmak filmindeki gibi bir “Enes’i kurtarma” operasyonu görüyoruz. Aile bu amaç doğrultusunda hareket ediyor. Ancak kimse Narin’i düşünmüyor. Bir sürü insan var. Peki, bir sürü insan varken neden Nevzat? Neden Salim?
Ben de savunmalardan bazı örnekler vereceğim. O gün düğün olduğu için köyden herkes gitmiş. Sözde köyde kimse kalmamış. Eğer köyde kimse kalmadıysa, Salim’in en yakın, en iyi arkadaşı kim? Salim’in dostu, Nevzat. Aralarından su sızmıyor. Beraber oturup içki içiyorlar.
Dahası, olaydan 9 dakika önce telefonla konuşuyorlar. Salim’in o an neyi fark etti. “Nevzat evindeydi ve ben onu kontrol edebilirim. Ben ne dersem yapar,” diyor. Salim’in abisi nerde yok, kardeşleri yok, çocukları yok. Nevzat’tan daha iyi bir “kukla” bulabilirler mi? Evet, Nevzat ifadelerini değiştirdi. Ancak bu ifadelerin içerisinde sabit olan birkaç unsur var.
Nevzat her zaman, “Cesedi Salim verdi,” dedi. Her zaman, “Salim bana, ‘Şundan dolayı öldürdüm,’ dedi,” diye belirtti. Yani, öldüren kişinin sebebini ve cesedi kimden aldığını açıkça ifade etti. Nevzat’ın ifadelerinin farklılık göstermesi, davanın esasına ilişkin önemli bir değişiklik yaratmıyor.
Çünkü davanın kilit noktasını yine Nevzat’ın bu ifadeleri oluşturuyor. Sayın Savcı da zaten Nevzat’ın ifadelerine dikkat çekmiştir. Ancak görüyoruz ki, bazı kişiler bu ifadeler üzerinde yeterince durmamış.
Bazı unsurlar, Nevzat’ın ifadeleri kadar çelişkili olsa bile bu mahkemede dikkate alınmaya değer niteliktedir. Diğer sanıkların ifadelerine baktığınızda da onların defalarca ifade değiştirdiğini görüyorsunuz.
Ama hangi ifadeyi esas aldılar? Zaten bu ifadelerin çoğu gerçekleri yansıtmıyor. Sonuç olarak, Nevzat’ın ifadeleri, mahkemenin aydınlatılmasında en önemli delillerden biri olmalıdır.
"CİNAYET AİLE İÇERİSİNDE İŞLENDİ"
"Nevzat Bahtiyar’ın avukatı Ali Eryılmaz: Nevzat'ı kurtarmak için mi bu kadar çabaya giriyorlar? Kendi ifadelerine göre Nevzat bunların kapısında köpek olamaz. Bu suçu işleyenler bunlar, her şey ortada. Ailenin içerisinde işlenen bir cinayet olduğu çok açık."
"YANILTMALAR OLMASA NARİN 3 GÜNDE BULUNURDU"
Nevzat Bahtiyar’ın avukatı Ali Eryılmaz:
"Enes'i kurtarmak için ellerinden gelen her şeyi yaptılar. 3 bin 600 insan 19 gün boyunca Narin'i aradı. Türkiye Cumhuriyeti devletinin en büyük kurtarma operasyonu yapıldı ama bulunamadı, imkansız bir şey bulunamaması. Neden bulunamadı?
Sahte ihbarlar, yangınlar, terlik bulma, tanık yanıltma, jandarma yanıltma vs. davranışları olmasa Narin ilk 3 gün içerisinde bulunurdu. Bunlar, Narin’in bulunmasını da istemediler. 'Bulamadan çekip giderler biz bu işten kurtuluruz' diye düşündüler."
DURUŞMADA GERGİNLİK: ANNE ARAYA GİRDİ. AVUKAT 'KESME' DEDİ
Nevzat Bahtiyar’ın avukatı Ali Eryılmaz, esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmasını yaparken, Anne Yüksel Güran araya girmek istedi. Av. Ali Eryılmaz, “Kesme” diyerek tepki gösterdi. Mahkeme Başkanı, duruşma düzeni için uyarısını yaptı.
"HADLERİNİ BİLSİNLER"
"Cinayetin sebebine ilişkin net bir husus yok. Ama belgelere bakılınca üç dört ihtimal çıkıyor ve kamuoyu da doğal olarak bunu tartışıyor. Şu davada mükevvilim kadar konuşup davaya katkı sunsalardı toplumda böyle tartışmalar olmayacaktı. Kendi kabahatlerini başkalarının üzerine yıkmasınlar, hadlerini bilsinler."
"MÜVEKKİLİME KATİL DENMESİNİ ETİK BULMUYORUM"
Nevzat Bahtiyar’ın avukatı Ali Eryılmaz:
Gerek ben gerekse meslektaşım ve müvekkilim Nevzat, hiçbir zaman aile içerisinde bulunan 3 kişi hakkında herhangi bir ithamda bulunmadık. 'Katil şudur' demedik.
Etik olarak da hukuki olarak da uygun görmedik. Diğer vekillerin müvekkilime katil demesini etik bulmuyoruz. Bu süreçte aile içerisinde herhangi bir kişinin namusu ve haysiyeti üzerinden bir savunma mekanizması geliştirmedik.
Ne konuştuysak belgelerden konuştuk. İstihbarati bilgileri verdik.
NEVZAT BAHTİYAR SAVUNMASINI BİTİRDİ. AVUKATI KÜRSÜDE
Nevzat bahtiyar sanık kürsüsünde Narin'in cansız bedenini taşıma suçunu kabul ettiğini ve taşıma cezası neyse çekmeye razı olduğunu söyledi. Bahtiyar savunmasını burada bitirdi. Bahtiyar'ın avukatı Ali Eryılmaz savunmaya başladı.
"SUÇUMU KABUL EDİYORUM"
Nevzat Bahtiyar:
Ailemin güvenliği sağlanana kadar sustum. Salim, araba konusunda yalan söylüyor. Adam arabayı satamadı. Ben de Salim’e, “Paran varsa kendine al,” dedim. O da gidip anlaşarak arabayı aldı. Kardeşi bilmesin diye arabayı benim üstüme yazdırdı. Sonra ev meselesi çıktı.
Bana, “Kaça yapacaksın?” diye sordu. Akşam arayıp, “270 bin lira olur ama senin için 150 bin lira olur,” dedim. O da, “Biri 140 bin lira, biri de başka bir fiyat verdi,” dedi. “İşçilik, içme suyu gibi masraflar da onlara ait olacak,” dedi.
Şimdi kalkmış, “200 bin lira fiyat verdi,” diyerek yalan söylüyor. Ben sana ne söylediysem onu anlat. Sen beni çağırdın, Narin’i teslim ettim.
Ben bunu inkar etmiyorum. Ben sadece taşıdım, suçumu kabul ediyorum. Ama onların da suçlarını kabul etmesi lazım. Ancak etmiyorlar, her şeyi benim üzerime atıyorlar. Benim tüm suçu üstlenmemi istiyorlar, ama bunu kabul edemem.
Benim söyleyecek başka bir şeyim olmayabilir. Onlara bir şey söyleyecek ya da iftira atacak durumda değilim. Hakikat neyse o ortaya çıksın.
NEVZAT'TAN SALİM'E: NARİN'İ SEN BANA TESLİM ETTİN
Nevzat Bahtiyar:
"Sen beni çağırdın, Narin'i bana sen teslim ettin. Gelmiş inkar ediyorsun. Ben inkar ediyor muyum sayın başkanım? Ben Narin'i öldürmedim, sadece taşıdım. Onlar suçunu kabul etmiyorlar, benim üzerime atıyorlar. Kesinlikle kabul etmiyorum."
"CEZAEVİNDE SİGARA BİLE İÇMEDİM"
"Cezaevinde 3 ay sigara içmedim, televizyonum yoktu. Saçımı bile kesmedim. Ailem geldi hesabıma para yatırdılar sonra traşa gittim, sigara aldım, çerez merez aldım. Sorabilirsiniz sayın başkanım.
Espri olsun diye ben söyledim herkes güldü öyle değil mi sayın başkanım? (Patlıcan alayım ona sözleri için) Devletten büyük olsak burada olmazdım, beni yakalamazlardı.
Sen konuştuğun kelimeyi bilmiyorsun. (Onur Akdağ'a) Kimin gücü devlete yetiyor sayın başkanım? Benim gibi zavallı bir insan nasıl devletin üstünde olabilir?"
NEVZAT BAHTİYAR: BEN VAHŞİ VE PAPAĞAN DEĞİLİM
Nevzat Bahtiyar sanık kürsüsünde. Salim Güran'ın avukatının kendisi hakkında kullandığı ifadelere yanıt vererek savunmasına başladı.
"Ben sadece cesedi taşıdım, sadece bu suçu işledim. Başka da bir şey yapmadım. Salim, tüm suçu benim üzerime yıkmaya çalışıyor. Salim’in avukatı bana “vahşi papağan” dedi.
Ben o kelimeyi kullanmak istememiştim. Ben papağan değilim. Eğer öyle olsaydım, ormanda yaşardım. Ben ahırın içinde cesedi vahşice atmışım, öyle mi? Peki, neden öyle yapayım? Arka tarafta bir yer var, biri beni görebilirdi.
Ailem güvende olmadığı için yalan söyledim, korktum. Ailem cezaevine gelince rahatladım. Güvence altına alındığımda, “Her şeyi söylemeye hazırım,” dedim.
Ben papağan değilim. Ailem yanıma gelene kadar saçımı bile kestirmedim. Cezaevinde ne televizyon var, ne de radyo. Ben bu bilgileri nereden bilebilirim? “Patlıcan” dedim, herkes güldü. Ben bunu espri olsun diye söyledim."
DURUŞMA VERİLEN ARANIN ARDINDAN YENİDEN BAŞLADI. NEVZAT'IN SORGUSU BAŞLADI
Sabah saat 09.00'da başlayan duruşmada Salim Güran'ın sorgusu sona erdi. Cinayetin kilit ismi Nevzat Bahtiyar sanık kürsüsüne çıktı.
Narin cinayetinde büyük görüntü patladı. Amca Salim Güran dere yatağında
Salim Güran'ın avukatı, Narin'in arandığı gece Salim Güran'ın 22.41'de 23 saniyelik bir telefon görüşmesi yaptığını, görüşmenin ses kaydında Salim'i yürüdüğünün anlaşıldığını iddia etti.
Salim Güran'ın çiftlik kamerasına 22.48 ile 22.55 arasında yansıyan araç görüntülerine kadar geçen 6 dakikalık sürede Salim'in nerede olduğunu aktarmayan avukat müvekkilinin orada olmadığını savundu.
Salim Güran-Arif Güran görüşmesi 23.01'de gerçekleşirken aracın çiftlik kamerasından çıkış saatindeki 6 dakikalık boşluk dikkat çekti.
Sürelerdeki benzerlik Salim Güran'ın 6 dakikalık sürede nereye hareket ettiğini sorgulattı.
DURUŞMAYA SAAT 14.00'A KADAR ARA VERİLDİ
Gazeteci Ardıl Batmaz, duruşmaya saat 14.00'a kadar ara verildiğini açıkladı.
SALİM'İN AVUKATINDAN BAZ RAPORU AÇIKLAMASI
Salim Güran’ın avukatı Onur Akdağ'ın baz raporuna ilişkin savunmasından: "Köyde interneti bırakın telefon bile birçok noktada çekmiyor. Konum bilgileri en az 200-300 metre şaşma ile gösteriliyor."
"ULUSAL KRİMİNALİN TESPİTLERİ ASILSIZ"
Salim Güran’ın avukatı Onur Akdağ, Ulusal Krimminal'in tespitlerinin asılsız olduğunu ifade etti: Ulusal Kriminal, Narin’in kıyafet unsuruyla patikaya çıktığını ve bunun takip edilebildiğini söylüyor.
Peki, Narin’i tespit ettiğini iddia eden bilirkişiler, neden Nevzat’ın tepeye çıktığını ya da Salim’in tepeden seslendiğini tespit edemiyor? Bu durumda, cüssece Narin’den 2 kat büyük Nevzat’ı nasıl tespit edemiyorsunuz?
Doğru, onlar da haklı. Zira Nevzat, Narin’in kocaman yüreğinin tırnağı bile etmiyor, o yüzden görememişler. Ulusal Kriminal’e göre Narin, 1 dakika içinde patikayı çıkmış.
Ben iddia ediyorum, bir yetişkin bile depar atsa 2 dakikada çıkar o dik yokuşu. Bu yöndeki tespitler tamamen asılsız
"SALİM O GECE DERE KENARINDA"
Avukat Onur Akdağ:
Sayın Başkan, Salim’in cesedi kontrol amacıyla o gece kendi aracıyla Eğertutmaz Deresi’ne gittiği yönündeki iddialar, mütalaada yer bulmamıştır.
Aracın markası, rengi ve modeli kamerada net bir şekilde tespit edilememiştir. Ayrıca, daraltılmış baz kaydı ile Salim’in kesin olarak orada olduğu da ispatlanmamıştır. Çiftlik kameralarındaki görüntüler, hepimizin dikkatine sunulmuştur.
Salim’in içinde olduğu iddia edilen araç, ilk kez saat 22:33’te kamerada görülüyor. Araç, 22:48 ile 22:55 arasında kontağı kapatmadan bekliyor ve saat 22:56’da geldiği istikamette görüntüden kayboluyor.
Çok şükür ki Salim’in telefonunda ses kaydedicisi mevcut. O gece saat 22:41’de 23 saniyelik bir telefon görüşmesi kaydedilmiş.
Çiftlik kamerasında gördüğümüz araç o esnada ağacın arkasında anlamsız manevralar yapıyor. Araç durmuyor, kimse de içine binmiyor. Ancak ses kaydını dinlediğimizde Salim’in yürüdüğünü ve yanında insanların olduğunu duyuyoruz.
Salim, Kürtçe konuşarak, 300 kişiyle arama yaptıklarını ve çocukları bulamadıklarını anlatıyor. Bu konuşma, olay yerindeki durumu net bir şekilde ortaya koymaktadır. Ayrıca, saat 22:32’de Kurtuluş Güran ile ve saat 23:01’de Arif Güran ile yaptığı telefon görüşmeleri de kayıt altına alınmıştır.
Bu kayıtlar, Salim’in köy çevresinde olduğunu çok açık bir şekilde göstermektedir. Buyurun, şimdi bu ses kayıtlarını inceleyelim. (Ses kayıtları dinleniliyor)
SALİM'İN AVUKATINDAN KIRMIZI ÇİNGENE ARACI AÇIKLAMASI
Sayın Başkan, şimdi biraz da kırmızı renkli çingene araç meselesine geçelim. Bu konuda, iki çingene ile kırmızı bir aracın görüldüğüne dair iddialar ve Salim’in ses kaydından bahsediliyor.
Savcılık makamı, muhtarın bu ifadesiyle aramaların yanlış yönlendirildiğini ve dikkatlerin başka yerlere çekilmeye çalışıldığını iddia ediyor. Şimdi dilerseniz, birlikte bu ses kaydını dinleyelim. ( ses kaydı dinlendi )
Bu kayıtta net bir şekilde görülüyor ki Salim, köy halkından ne duyuyorsa onu anlatıyor. Bir nevi köyde dolaşan bilgileri yansıtarak aktarıyor. Hatta yanındakine sorular yöneltiyor, çünkü duyduğu bilgiyi ondan öğrenmiş.
Salih’in ifadeleri kendi gözlemlerine değil, başkalarından duyduklarına dayanıyor. Bu ses kaydını dikkatlice incelediğimizde, Salih’in herhangi bir yönlendirme ya da kasıtlı bir çaba içinde olmadığını görebiliriz.
Onun amacı yalnızca duyduklarını paylaşmaktır. Bu nedenle, bu kaydın suç teşkil eden ya da şüphe uyandıran bir unsur olarak değerlendirilmesi adil değildir.
NEVZAT İLE SALİM'İN İNTERNET KULLANIMLARI KARŞILAŞTIRILDI
Salim Güran'ın avukatı Onur Akdağ, Salim Güran ile Nevzat Bahtiyar'ın internet kullanımlarını karşılaştırdı:
Sayın Başkan, cinayetten sonra ilerleyen saatlerde Nevzat’ın internet kullanımı rekor seviyelere ulaşıyor. Dün ise Salim’in 15:00 ile 15:40 arasındaki internet kullanımı, diğer saatlere göre çok az olduğu iddia edilerek eleştirildi. Ancak gerçek bambaşka.
Biz burada yalnızca Salim’in internet geçmişinden değil, Salim ve Nevzat’ın internet kullanımının karşılaştırılmasından da bahsediyoruz. Dün yalnızca Salim’in internet kullanımına odaklanılarak bir resim çizilmeye çalışıldı. Şimdi verileri birlikte inceleyelim: Salim’in internet kullanımı:
SALİM GÜRAN'IN İNTERNET KULLANIMI
•15:14’ten 15:45’e kadar yoğun bir internet kullanımı görülüyor.
•15:25:08’de Salim’in rekor düzeyde bir internet kullanımı kaydediliyor.
•15:26’da yine ciddi bir internet kullanımı var.
•15:27:43’te aşırı yoğun bir kullanım tespit ediliyor.
•15:28:54’ten 15:33:43’e kadar tekrar yoğun bir internet kullanımı mevcut.
•15:33:43’te veri akışı devam ediyor.
•15:36 ve 15:41 arasında da Salim’in interneti yoğun bir şekilde kullandığı kaydediliyor. Nevzat’ın internet kullanımı:
NEVZAT BAHTİYAR'IN İNTERNET KULLANIMI
•15:10:24’te internet kullanımı başlıyor. Ancak bu noktadan itibaren 15:15:30’a kadar internet kullanımı neredeyse yok. Arka plandaki uygulamalar bile kapanmış görünüyor. Çünkü cinayeti işliyor.
•15:15 ile 15:20 arasında az da olsa veri akışı mevcut, ancak kayda değer bir kullanım değil. •15:26:09’da internet kullanımı neredeyse tamamen duruyor ve 16:01’e kadar herhangi bir yoğun veri akışı gözlemlenmiyor. Çünkü Narini dereye koyuyor.
•16:01’de kısa süreli bir yoğunluk yaşanıyor, ardından internet kullanımı tekrar kesiliyor.
•Nevzat, 17:06 ile 17:49 arasında ise rekor düzeyde, adeta uçak hızında bir internet kullanımı sergiliyor. Şimdi, Nevzat’ın 17:06 ile 17:49 arasındaki yoğun internet kullanımı, olayın ardından gerçekleşen bazı kritik adımları saklamak ya da bilgi edinmek amacıyla yapılmış olabilir mi?
Sonuç olarak, Salim ve Nevzat’ın internet kullanımları arasında ciddi farklar bulunuyor. Bu veriler, olayın aydınlatılması açısından büyük önem taşımaktadır. Dolayısıyla, yalnızca Salim’in internet verileri üzerinden bir değerlendirme yapmak, gerçeği yansıtmayan bir yaklaşımdır.
"NEVZAT OLAY SAATİNDE İNTERNETE GİRMİYOR ÇÜNKÜ CİNAYET İŞLEMEKLE MEŞGUL"
Davayı yerinde takip eden gazetecilerden Ardıl Batmaz, Salim'in avukatı Onur Akdağ'ın savunmasında Nevzat'ın cinayet saatinde internete girmediğini çünkü cinayet işlemekle meşgul olduğunu belirtti:
"Nevzat olay saatlerinde internete girmiyor çünkü eli dolu, cinayet işlemekle meşgul, Narin'in bedenini dereye götürmekle meşgul. Sonraki saatlerde internet kullanımında rekorlar kırıyor."
"SALİM'İ DOSYADAN ÇIKARTIRSAK DAVA ÇÖZER"
Avukat Onur Akdağ:
Sayın Başkan, adımsayara gelelim. Salim’in 15:20 ile 15:22 arasında bir hareketlilik başlıyor. Minimum giriş-çıkış mesafesi 120 adım. 15:22’de eve giriş yapıyor. 15:22 ile 15:32 arasında ise Arif’in evinin içinde ve diğer odalarda hareket etmeye devam ediyor.
Senaryoya göre, evde 50 adım daha atıyor mu? Hayır, sadece 50 adım değil. Salih, 15:36 sıralarında tekrar ahırın arka kapısına geçiyor. Evden çıkışı ile ahırın arkasına girişi arasında 70 adım mesafe var.
Gidiş-dönüş toplamda 140 adım oluyor. Çünkü aynı zaman diliminde Salih’in tekrar Arif’in evinde olduğu görülüyor. 15:41’de evden çıkarak ahırın arka kısmına geçiyor ve 60 adım daha atıyor. 15:42’de ise Arif’in evi ile kendi evi arasındaki yolda olduğu iddia ediliyor.
Burada 80 adım daha kaydediliyor. 15:43’te yine Arif’in evinin önünde görülüyor ve minimum 20 adım daha atmış oluyor. Baz raporuna göre, Salih’in 15:22’de tekrar Arif’in evinin içinde olduğu tespit edilmiş. Burada 10 adım daha ekleniyor.
Sayın Başkan, burada çok büyük bir çelişki var. Adım sayar meselesi konuşulmaya başlandığında herkes, “Zaten kimse Salih’i suçlamıyor ki,” demeye başlıyor. Ama mesele şu: Salim olaydan nasıl haberdar olmuş? Ben Enes’in avukatı değilim, ancak şunu biliyorum: Salim, eğer olayın organizatörü değilse ve cinayetle ilgisi yoksa, bu dosyada tüm suç Nevzat’ın üzerine yıkılacaktır.
Şimdi şu soruları sormak gerekiyor: 1.Narin’i kim öldürdü? 2.Nevzat’ı kim çağırdı? 3.Nevzat’ı kim tehdit etti veya ikna etti? Bazı kişiler, “Adım sayar uygulaması verileri saat saat silinebiliyor,” diyor.
Ancak bilimsel araştırmalarımız gösteriyor ki, adım sayar uygulamalarında saatlik veri silmek mümkün değildir. Salim’in kullandığı telefondaki uygulama yabancı bir uygulamadır. Bu uygulamada yalnızca belirli bir tarihe ait veriler silinebiliyor, ancak saatlik verileri silmek mümkün değil.
Bu nedenle, adım sayar uygulamasının bir hata içerip içermediği veya verilerin manipüle edilip edilmediği detaylı olarak incelenmelidir. Ancak şu anki bulgularımıza göre, bu verilerde bir hata veya manipülasyon yapılması imkânsız görünmektedir.
Bu durumda, Salih’in adım sayar verileriyle ilgili çelişkiler üzerine daha detaylı bir inceleme yapılması gerektiğini savunuyoruz.
"ÜNLÜ OLMAK İSTESEYDİK CANLI YAYINLARA ÇIKAR YÜZÜMÜZÜ GÖSTERİRDİK"
Narin cinayeti davasını takip eden gazeteci Rojda Altıntaş'ın aktardıklarına göre Salim Güran'un avukatı Onur Akdağ, "Ünlü olmak isteseydik canlı yayınlara çıkar yüzümüzü gösterirdik" ifadelerini kullandı:
"Salim Güran’ın avukatı Onur Akdağ konuşuyor: “Sayın Nahit Eren, şahsımızı sosyal medyada delilleri tartışmakla suçladı. Maden sen delil tartışırsın, ben de tüm savunmamı senin üzerine kurarım, çabasına girdi.
Kendisi bizden yaşça çok büyüktür, kendisine hürmetimiz var. Ancak Nahit Bey şunu unutuyor, Bu davayı alevlendiren, çığırından çıkaran tamamen sosyal medya ve sosyal medyadaki korkunç algılardır. Kolluğun soruşturmada sorduğu neredeyse bütün sorular sosyal medyada atılan iftiralardır. Örneğin benzinlikçi, örneğin direksiyonda kusmuk bulunmuş yalanları…
Biz hiçbir şeyden korkmadan, yılmadan, bir şöhret , ün arzusu gütmeden, adımızı koyarak sosyal medyadaki yanlış algıları düzeltmek adına Twitter'a girdik. Biz savunduklarımızla, ortaya koyduğumuz delillerimizle en azından vicdan sahibi insanlara “ya Nevzat da olabilirmiş, bak görüyor musun bizi yanıltmışlar” dedirtebildik?
Ünlü olmak isteseydik, bazılarının yaptığı gibi canlı yayınlara çıkar yüzümüzü gösterirdik. Herkesin savunduğunu savunmak çok kolay. Biz herkese rağmen, onca hakaret, tehdit ve telkinlere rağmen bu yola girdik.
Eğer bu parayla ölçülebilir bir şeyse kusura bakmayın biz yediğimizi, içtiğimizi, aldığımızı unuttuk. Biz Arif’in acısını kendi acımız bilerek tüm gayretimizle ortaya bir şeyler koyduk. Nahit bey savunmalarının yarısından fazlasında bizden ve şahsımın bulduğu delillerden bahsediyor, bunları çürütmeye gayret ediyor.
Tekrar söylüyorum. ben bundan Onur duydum, gurur duydum. Lakin biz bu aşamadan sonra kendisinden bahsetmeyeceğiz. Çünkü kendisinin dosyaya maddi hakikatin ortaya çıkması için bir katkısının olduğunu düşünmüyoruz. Yani bizim Nahit Eren savunmaları üzerinden bir beyanda bulunmamız anlamsız. Zira kendisi dosyada ekstra bir maddi delil ortaya koyabilmiş değil”
"BU KADAR TUTUKLU ENES'İ Mİ KORUYOR"
Avukat Onur Akdağ:
Sayın Başkan, Sizce, bir baba kendi kızına zarar verecek ve bunu gizleyecek, ardından kimseye haber vermeyecek mi? dönüp demez mi: “Ulan, bari kızımı bir mezara atsaydın! Kızım hayvan mıydı, bu devlet bana gözünden mi bakıyor?”
Bu kadar tutuklu kadın, erkek, çoluk çocuk sırf Enes için mi kendini feda etti? İşkenceye rağmen itiraf etmiyorlar. Ne için? Enes için mi, Salim için mi? Eğer Nevzat oğlunun aracını o gün kullanmak için almışsa, Salim bunu nereden bilebilir?
"ALLAH AŞKINA BU SENARYOLARIN MANTIKLI OLUP OLMADIĞINI SORGULAYACAK BİR AKIL YOK MU?"
Bu soru da oldukça ilginç. Kendisine sorduk. Şimdi aranızda, Allah aşkına, bu senaryoların mantıklı olup olmadığını sorgulayacak bir akıl yok mu? Bu senaryoları ben uydurmuyorum, yanlış anlamayın. Bunlar, bazı aklı evvel, ilkesiz, şuursuzların 7/24 topluma empoze ettiği şeyler. Kimse şunu sormuyor:
“Manevraları sürdüren Salim, neden tam da o gün fatura ödemesi yaptı?” Demez mi? Salim kardeşim, “Ne yapalım, ne edelim, böyle bir olay olmuş,” demez mi?
Şimdi her iki senaryomuzun da ortak noktasına, yani en komik kısmına gelelim. Salim, bu kadar olay başına gelmişken, mobil bankacılık üzerinden iki tane fatura ödüyor: biri saat 15:19’da, diğeri 15:28’de.
11 Eylül tarihli ön raporda bu bilginin dosyada yer almasına rağmen, biz yine de 15 Aralık’ta bu bilgiyi mahkemeye sunuyoruz. Biz, Diyarbakır Barosu’nun bir üyesi olmaktan onur ve şeref duyuyoruz. Bunun altını çizerek belirtmek isterim.
Saygıdeğer eski Baro Başkanı Naif Eren’in savunmalarında bizden sık sık bahsetmesi hem gururlandırdı hem de düşündürdü. Ancak Nait Eren, sosyal medyada şahsımı delilleri tartışmakla suçladı.
"BU DAVA TAMAMEN SOSYAL MEDYA VE KORKUNÇ BİR HALK ALGISI ÜZERİNDEN ALEVLENDİRDİĞİNİ GÖRÜYORUZ"
Madem sen delilleri tartışıyorsun, ben de tüm savunmalarımı senin üzerinden kurgularım düşüncesine girdim. Bu dava tamamen sosyal medya ve korkunç bir halk algısı üzerinden alevlendirdiğini görüyoruz. Bu soruşturmadaki birçok soru, sosyal medyada yayılan iddialara dayanıyor. Örneğin benzinlikçi, örneğin direksiyonda kusmuk var gibi yalan beyanlar…
“SAHTE PAYLAŞIM, NEVZAT YA DA AİLESİ TARAFINDAN YAPILMIŞTIR”
Avukat Onur Akdağ:
12 Eylül tarihli Van Kriminal raporunda, sağ arka kapının iç kısmındaki kıl örneklerinin, daha önce Narin’in elbisesi ve battaniyelerinden alınan leke örneklerinden elde edilen DNA profilleriyle uyumlu olduğu tespit edilmiştir.
Birden fazla DNA’nın farklı yerlerde bulunması ne anlama gelir, biliyor musunuz? Bu, Narin’in canlıyken araç içinde gezdirilmiş olabileceği, farklı zamanlarda araca farklı yerlerden bindiği ya da Narin’e temas eden yakınlarının o araca binmiş olabileceği anlamına gelir.
Yani, Narin’in canlıyken araç içinde bulunduğu oldukça net ve açık bir olgudur. Bunun yanında, sürüntü DNA’sı yıllar sonra dahi tespit edilebilmektedir. Peki, bu DNA o araca ne zaman bulaştı? Olay günü mü, on gün önce mi, yoksa beş yıl önce mi?
"HER İHTİMAL MÜMKÜNDÜR"
Her ihtimal mümkündür. Ayrıca, Salim’in aracını o gün ve sonrasında hiç yıkamadığı, tozuyla ve toprağıyla bıraktığı da raporlarla sabittir. Bir diğer önemli husus ise Nevzat’ın ilk ifadesidir. Nevzat, ilk ifadesinde Narin’in cansız bedenini Salim’in alt yola getirdiğini iddia ederken, 21 Eylül tarihli ifadesinde cesedi kendisinin battaniyeye sardığını, ancak daha sonra battaniyeye almak için Salim’in aracıyla alt yola geldiğini söylemiştir.
Ancak bu iddia, mevcut baz raporlarıyla tamamen çürütülmektedir. Baz raporlarına göre, Salim ve Nevzat’ın baz sinyalleri alt yolda kesişmemektedir. Bu da Nevzat’ın ifadelerini geçersiz kılmaktadır. Nevzat’ın ifadelerinin aksine, Salim’in Narin’in cansız bedenini araca koymadığı baz raporları ve kamera kayıtlarıyla açıkça ortaya konmuştur. Bu arada, battaniye konusu ilk kez sosyal medya üzerinden paylaşılmıştır.
Örneğin, Murat Çınar Çatalcı’ya ait bir hesap tarafından Salim Güran hakkında asılsız iddialar ortaya atılmıştır. Hem de arabalarla ilgili kayıtlar bulunmaktadır, deniliyor. Bir diğer dikkat çekici detay ise muhtarın, Narin’in erkek kardeşi Enes ile görüşmesi ve olayın hemen ardından Narin’in boğulma iddiasını gündeme getirmesidir.
Telefon kayıtlarına ve kamera görüntülerine göre, Narin ya baygın ya da boğulmuş bir şekilde ön koltukta koyu kahverengi bir battaniyeye sarılı olarak yatmaktadır. Bu noktada çok ilginç bir durum söz konusudur. Daha ortada hiçbir şey yokken, Enes, Salim, Yüksel ve battaniyeden bahsedilmektedir.
Bu iddiaların tam da Salim’in tutuklandığı güne denk getirilmesi oldukça düşündürücüdür. Bu sosyal medya mesajlarını kim atıyor? Nevzat ya da ailesi değil mi? Bütün bu çelişkiler, dava sürecinin ne kadar şaibeli bir şekilde yürütüldüğünü göstermektedir.
"NEVZAT İNTİKAM ALMAK İÇİN BU CİNAYETİ İŞLEMİŞ OLABİLİR"
Narin cinayeti davasını yerinde takip eden gazeteci Emrullah Erdinç, Salim Güran'ın avukatının ifadelerini aktarmaya devam ediyor. Salim'in avukatı Onur Akdağ, Nevzat Bahtiyar'ın Narin'i aileden intikam almak için öldürmüş olabileceğini açıkladı:
Sayın Başkan, Nevzat sürekli hikaye değiştiriyor. Bu durumu değerlendirirken olayda bir ihtimalden bahsetmek istiyoruz. Bakın, yalnızca bir ihtimal diyoruz. Adli tıp raporunda, bir cinsel saldırı olduğuna dair net bir bulgu olmadığı ifade ediliyor.
Ancak bu, cinsel bir motivasyonun tamamen yok olduğu anlamına gelmez. Nevzat’ın karanlık zihniyetini kimse tam olarak anlayamaz. Hem intikam almak hem de dürtülerini tatmin etmek için bu cinayeti işlemiş olabileceğini düşünüyoruz.
Sonraki davranışları da ne yazık ki bu ihtimali destekliyor. Adli tıp raporunda, Narin’in vücudunda cinsel bir saldırıya ilişkin doğrudan bir bulguya rastlanmadığı belirtiliyor. Ancak pedofili eğilimlerini anlamak için yapılan çalışmalardan da faydalanmak gerekir.
Bu bağlamda, yabancı bir makaleden alınan bir bölümü mahkemenin dikkatine sunmak istiyoruz. Bu makalede, pedofilinin genellikle prepubertal çocuklara (13 yaş altı) yönelik cinsel fanteziler ve dürtüler geliştirdiği belirtiliyor.
Pedofiller, bu dürtüler nedeniyle ciddi içsel çatışmalar yaşar ve genellikle toplumda izolasyon, yalnızlık, düşük özgüven ve duygusal olgunlaşmamışlık gibi sorunlarla karşı karşıya kalır. Bu bilgiler, Nevzat’ın zihniyetini ve davranışlarını anlamamıza ışık tutabilir.
Ayrıca, Narin’e ait siyah renkli bir tişörtten ve araçtan alınan DNA örneklerinin karşılaştırılmasıyla ilgili raporlarda bazı eksiklikler bulunmaktadır.
Van Kriminal Laboratuvarı tarafından yapılan analizlere göre, 47 KM 388 plakalı aracın sol ön koltuğundan alınan sürüntü örneklerinde Narin’e ait DNA bulgularına rastlandığı belirtiliyor. Ancak, bu DNA örneğinin niteliği konusunda net bir açıklama yapılmamıştır.
Bu örneklerin ter, idrar, kan, tükürük veya ölüme bağlı sıvılar olup olmadığı açıkça belirtilmelidir. Bu nedenle, mevcut bulguların daha detaylı bir şekilde incelenmesi ve ek bir rapor hazırlanması için talepte bulunuyoruz.
Mahkemeden, bu cinayetin aydınlatılmasına yardımcı olacak tüm eksik noktaların tamamlanmasını talep ediyoruz."
"NEVZAT TÜM AİLEYİ HİPNOTİZE EDİYOR"
Salim Güran’ın avukatı Onur Akdağ:
“Şimdi deniyor ki, ‘Madem Nevzat yaptı, neden ilk Nevzat demediniz?’ Nevzat, çocuk kaybolduktan sonra rol yapıyor. Arif’in gözüne baka baka kendisini teselli ediyor, ‘Allah büyüktür, üzülmeyin, bulunur’ diyor, sigara ikram ediyor, birlikte namaz kılıyorlar, sırtlarını sıvazlıyor. Tüm aileyi resmen hipnotize ediyor. Doğal olarak kimse şüphelenmiyor. Ama yine de Arif ve Salim, ‘İlk Nevzat olabilir’ diyor. Fakat kolluk dikkate almıyor, ifadelere geçirmiyor.”
"SALİM 3 AY BOYUNCA NEVZAT'I ARAMADI"
Salim Güran’ın avukatı Onur Akdağ:
“Nevzat’ın ve Salim’in iletişimin tespiti bilgilerine göre Salim, Nevzat'ı en son 21 Mayıs tarihinde arıyor. O tarihten sonra Salim bir daha Nevzat'ı aramıyor. Arada sırada Nevzat kendisini arıyor. Aralarında toplam 47 telefon görüşmesi mevcut.
Daha önce de belirttiğimiz gibi Arif ile Nevzat arasındaki para meselesinden sonra Salim Nevzat ile bir daha iletişim kurmuyor, kendisiyle görüşmüyor , selam dahi vermiyor. Olay tarihinden geriye doğru gittiğimizde tam 3 ay boyunca Salim Nevzat'ı aramıyor”
"NEVZAT TÜRKİYE'Yİ PARMAĞINDA OYNATMAYA DEVAM EDİYOR"
Salim Güran’ın avukatı Onur Akdağ:
“Herkes bir ata oynadı. Benim atım kazansın istiyor. Bu iş din değil, iman değil, takım da tutmuyoruz, at yarışı da oynamadık. Narin’in ölümü ne kadar korkunçsa haksız yere Narin’in öldürülmesi ile itham edilmek o kadar korkunç değil mi?
Bunu neden anlamak istemiyorlar? Nevzat’a karşı bu tarafgirlik niye? Nevzat şimdi diyor ki tek başıma bir köyün hakkından geldim. Hem namuslarına iftira attım, hem kızlarını katlettim, belki de istismar ettim hem de günahımı boyunlarına bıraktım.
Yani yedim, içtim hesabı size kitledim. Ve bütün bir toplum bu katile alkış tutuyor. 10 duruşma da olsa 10 ayrı kurgu ile karşımızda olacak.
Aman haaa, bak sakın haa sakın Nevzat demeyin bize, Nevzat’ın boynuna bırakmayın diyerek Devlete ve kurumlarına parmak sallayanların o parmakları ne zaman kırılacak ? Nevzat Tüm Türkiye’yi parmağında oynattı, oynatmaya da devam ediyor”
"DOSYADA BİRÇOK İNSANIN FARKLI MENFAATLERİ VAR"
Salim Güran’ın avukatı Onur Akdağ:
“Maalesef birçok insanın bu dosyada farklı menfaatleri var. Kimisi gündemde kalmak ister, kimisi gündeme oturmak ister, kimisi Narin’in adından para kazanır, kiminin aileyle husumeti vardır elindeki fırsatı değerlendirir, kimi aile kavramının kendisinden, Kürtlerden nefret eder bunu fırsat olarak görür.
Ya bir gazeteci nasıl olur da Nevzat’ı ölümüne savunur? Nevzat’ı eleştirenleri hedefine alır? Ne oldu tarafsız gazeteciliğe?”
"NEVZAT NE DEDİYSE SORUŞTURMA ONA GÖRE YAPILDI
Salim Güran’ın avukatı Onur Akdağ:
“Günün sonunda kamera sayesinde yakalanan Nevzat’ın hikayesi soruşturmanın merkezine alındı. Nevzat ne dediyse ona göre soruşturma yürütüldü, baz çalışması da ona göre yapıldı. Halbuki ortada suçu kesinleşen bir tek kişi var o da Nevzat.
Bu nedenle de Nevzat’ın ifadesi doğrultusunda köyde başta Güran ailesi olmak üzere kim var kim yok kolundan tutukları gibi içeri atıldılar”
"JANDARMA'NIN ÇOK BÜYÜK KABAHATİ OLDU"
Avukat Onur Akdağ, narin cinayetinin aydınlatılmasında ve faillerinin bulunmasında Jandarma ekiplerinin çok büyük kabahati olduğunu dile getirdi:
"Burada Jandarma’nın çok büyük kabahati oldu. 19 gün boyunca çocuk bulunamadı. Bakılması gereken yerlere bakılmadı, yapılması gerekenler yapılmadı ve Nevzat ilk başta tespit edilemedi.
Fail tespit edilemeyince de olur olmaz tutanaklar ihdas ettiler. Fail bulunamayınca fail üretmeye kalktılar. Çok net söylüyorum, Jandarma mesela ilk Ahmet isimli kişiyi tutuklasaydı, Nevzat ifadesini ona göre kurgulama zamanına da sahipti.
Salim’den sonra tam 9 günü vardı. Bir de Jandarma Komutanı’nın 3. gün verdiği talihsiz müjdeli haberini unutmayalım. O arada Narin 3 gündür derenin altındaydı. Kolluk, cinayeti çözemeyince agresifleşti. Agresifleşince de hatalar yaptı.
Hatanın da ötesinde kasıtlı olarak yani ailenin işkence iddiaları, yalan yanlış tutanakları, yok bunun bununla ilişkisi varmış da bunun yengesiyle ilişkisine yönelik bilgi varmış falan.
Neticede, Jandarma 40 yılın başında eline bir cinayet soruşturması geçince bocaladı, eline yüzüne bulaştırdı ve hırsına yenildi.
Bu iş polislere verilseydi böyle olmazdı. Jandarma her ifade ile başka bir hikayenin peşine düştü. Kim ne dediyse, çocuğun en son görülme saati ona göre değişti.
Saatler değişti, zamanlar değişti, failler değişti, her bir hikayenin peşinden koştu. İş çözülemez hale geldi.”
SALİM'İN AVUKATI NARİN'İN ÖLÜM SAATİNİ AÇIKLADI!
Salim Güran'ın avukatı Narin'in Nevzat'ın ellerinde saat 15.13'te can verdiğini öne sürdü:
“Şimdi burada ısrarla gözden kaçırıldı. Bu cinayetin ne zaman işlenmiş olabileceğine dair yaklaşık bir zaman bilgisi vardı elimizde. Narin, 15.11’de son kez okul kamerasında görüldü.
O yol üzerinde zaten öldürüldü. Kızın içinde ölü halde durduğu araba ise 15.40’ta dereye indi. Yani arada 29 dakika var. Size Narin’in ölüm dakikasını söyleyeyim mi?
Narin, 15.13’te Nevzat’ın ellerinde can veriyor. Geriye 27 dakikalık bir zaman dilimi kalıyor. 5-6 dakikada dereye gidiş süresi... En fazla 21 dakika. 21 dakika içerisinde çocuğun patikaya çıktığını düşüneceksek, 2 dakika daha çıkaralım.
En fazla 19 dakikalık bir zaman diliminden bahsediyoruz. 19 dakika içerisinde karmaşık bir olay örgüsüyle, çok sayıda faille bu cinayetin işlenmesini kim bana akıl ve mantıkla izah edebilir?
Dolayısıyla sanık sayısının olabildiğince az, olay örgüsünün de mümkün olduğunca basit olması gerekiyor. Yani karmaşık olmaması gerekiyor.”
SALİM'İN AVUKATI SAVUNMAYA BAŞLADI
Gazeteci Rojda Altıntaş Salim Güran'ın avukatının savunmaya başladığını kaydetti:
“21 Ağustos’ta Narin kayboldu, Salim DNA yüzünden 30 Ağustos’ta gözaltına allındı. Nevzat ise 8 Eylül’de gözaltına alındı. Nevzat ilk anda tespit edilebilseydi, yani Salim’den önce yakalansaydı hiçbir kurgusu olmayacaktı. Nevzat’a çalışma, tasarlama ve suçu birinin boynuna bırakma fırsatı verildi. Nevzat iki buçuk hafta sonra gözaltına alındı. O da kendisi itirafçı olmuş değil, kendisi de teslim olmuş değil. Aksine oğlunun evinde yatağın altında bir korkak gibi saklanırken yakalandı”
Yakalanmasının sebebi günler sonra Jandarma’nın olay yerini gören Çiftlik kamerasına bakmayı akıl etmiş olmasıdır. Çiftlik kamerasına tam 19 gün sonra bakıldı. Daran 2 ‘ye 19 gün sonra bakıldı. Dönen kameralar silindi. İhmaller zinciri saymakla bitmez. Çiftlik kamerasını incelediklerinde kırmızı arabanın dereye indiğini fark ettiler ve ancak öyle Nevzat yakalandı” “Gözaltına aldıklarında Nevzat bize iki ayrı hikaye anlattı. Daha sonra bu hikayeleri giderek çoğaldı. Birinde dedi ki Anca Salim arabasının ön koltuğunda, --bakın bagajda değil, arka koltukta değil, herkes görecek şekilde ön koltukta-- cesedi taşıyordu. Bunu neden böyle söylüyor. Çünkü soruşturma makamı gizlilik kararı verdiği dosyadan, aleni olarak çarşaf çarşaf kendi eli ile DNA raporları dahil tüm belgeleri aleme servis ediyordu”
SALİM'İN AVUKATI 2 SAATLİK SAVUNMA SÜRESİ İSTEDİ
Gazeteci İhsan Yalçın, Salim'in savunmasının sona ermesinin ardından sıra Salim Güran'ın avukatının müvekkilini savunmasına geldiğini açıkladı. Avukat Onur Akdağ, 2 saatlik süre isteyip kimsenin sözünü kesmemesini istedi:
2 saatlik bir süre talep ediyorum. Kimsenin de sözümü kesmesini istemiyorum. İlk savunmam Nevzat’ı çok rahatsız etmişti. Odun gibi duran Nevzat biranda tepki vermişti. Rahatsız etmeye devam edeceğim. Nevzat her yeni delilde ifade değiştiriyor. Biri şu adama demeyecek mi ‘yeter artık sus yalanlarından bıktık’ diye.
SALİM GÜRAN'IN SAVUNMASI SONA ERDİ. BERAATİNİ İSTEDİ
Amca Salim Güran'ın savunması sona erdi. Suçlamaları kabul etmeyen Salim Güran beraatini talep etti.
SALİM GÜRAN'DAN DNA AÇIKLAMASI
Salim Güran aracınca çıkan Narin'in DNA'sı hakkında açıklama yaptı. DNA'nın ne zamana ait olduğunun belli olmadığını kaydeden Salim Güran kolluk kuvvetlerine geniş çaplı soruşturma başlatılmasını istedi:
O DNA’nın iki ay öncesine mi ait olduğu belli değil. Ama ben o DNA yüzünden cezaevindeyim. Şimdi baz kaydı çıktı. Ben iki yerde birden olabilir miyim? Bu mümkün değil. Ben köydeyim, ama baz kaydı beni dere kenarında gösteriyor.
Gitmediğim bir yerde nasıl baz kaydı çıkar? Ortada bir ölüm var, bu kadar kötü niyet neden? Ben o bölgeye gitmedim. Şimdi bütün aile nerede? Cezaevinde. Biz, Narin’i bulmak için çabalarken şimdi tüm ailemiz cezaevinde.
Baba, oğul cezaevinde. Ama Nevzat Bahtiyar ve onun aile bireyleri nerede? Dışarıda. Hem kızımızı, hem de ailemizi yok etti. Buradan hakime ve devlet yetkililerine sesleniyorum: Lütfen bu kolluk kuvvetlerine geniş çaplı bir soruşturma başlatılsın.
Biz vatan haini değiliz. Biz, bir dönem DEM’in yemek aracını köyden kovduk. Açlıktan ölsem bile o yemeği yemem; onlar şov peşinde. Narin’den küçük bir kızım daha var. Vallahi benim yengem çocukları için ölüyor.
Kızımızı öldürdünüz, namusumuza laf atıyorsunuz, ailemizi yok etmeye çalışıyorsunuz. Bu haksızlık. Nevzat’ın avukatı, eşiyle fotoğraf çektirmiş. Allah’tan kork! Kardeşimi görünce içim parçalanıyor. Namusumuzla oynamayın. Suçlamaları kabul etmiyorum. Beraatimi talep ediyorum.
"NEVZAT TÜM TÜRKİYE'Yİ PARMAĞINDA OYNATIYOR"
Allah peygamber aşkına. Nevzat hem kızımızı hem aileyi yok etti. Türkiye’yi parmağında oynatıyor. Bu kolluk kuvvetlerine soruşturma açılsın. Bu kötü niyet niye?
SALİM'İN ARACINDAKİ NARİN'İN DNA'SI
Amca Salim Güran aracında bulunan Narin'in DNA'sına ilişkin:
"Bu DNA belki bir ay, belki iki, belki üç ay önceye aittir. Niye bana bu kötülüğü yaptılar? Biz de insanız, hayvan değiliz. Ömrü hayatımda cezaevi görmemişim."
SALİM GÜRAN: CAM İNİYORSA BENİ İDAM EDİN
Amca Salim Güran savunmasında tutuklu sanıklardan nevzat Bahtiyar'ın ifadesinde çelişkiler olduğunu öne sürerek:
"'Arabanın camını indirdi' diyor. Cam da bozuk kapı da bozuk. Cam iniyorsa beni idam edin" dedi.
SALİM GÜRAN: PSİKOLOJİKMAN ÇÖKTÜM
Amca Salim Güran tutuklanmasının ardından psikolojik çöküntüye uğradığını söyledi:
Kalktılar beni tutukladılar. Ömrü hayatımda cezaevi görmemişim. Psikolojikman çöktüm. Nevzat Bahtiyar’ın itirafçı olduğunu öğrendim televizyondan. Narin’in cesedi bulundu. Dedim bırakın yeğenimin mezarına gideyim. Bağırıyorum, çağırıyorum bırakmadılar.
SALİM GÜRAN: YENGEMLE BERABER ÜFÜRÜKÇÜYE GİTTİK
Amca Salim Güran Narin cinayetinde dikkat çeken üfürükçü detayını anlattı. Yengesi ile beraber üfürükçüye giden Salim Güran, üfürükçünün yönlendirmesi ile gittikleri yerin metruk bir bina olduğunu söyledi.
Üfürükçü meselesine gelelim. Bir tane üfürükçü var ona gidelim dediler. Dedim devlet gelmiş buraya o bulacak. Sonrasında yengemle birlikte üfürükçüye gittik. Üfürükçü Narin’in Çarıklı da olduğunu söyledi. Şok olduk. Narin’in yanında iki kişi olduğunu makarna yediğini söyledi. Telefonla oynuyor dedi. Heyecanlandım. O arada yengemi köye bıraktım. Jandarmayla birlikte üfürükçünün dediği yere gittik. Metruk bina. Kapıyı kırdık orada bir şey bulamadık.
SALİM GÜRAN KOLLUK KUVVETLERİNİ SUÇLADI
Amca Salim Güran savunmasında suçu kolluk kuvvetlerine atarak Narin'in kaybolduğu gün kameralara bakılması halinde katilin bulunabileceğini söyledi:
"Kolluk kuvvetleri hep aileyi suçladı. Kolluk kuvveti eksikti. Saat konusunda yanılanlar olmuş, tamam. Ama sen Narin'in patikada kaybolduğu gün neden kameralara bakmadın? Baksaydın zaten katili bulurdun."
"BU VAHŞİDEN NEDEN ŞÜPHELENMİYORSUNUZ?"
Davayı takip eden gazetecilerden Emrullah Erdinç, Salim Güran'ın Nevzat'a yönelik arama çalışmaları sırasında Nevzat Bahtiyar'a yönelik "Neden bundan şüphelenmiyorsunuz?" ifadesini kullandığını aktardı:
Mahkeme Başkanı: Son savunmanı alalım Salim, savcının talebine ne diyeceksin?
Salim Güran: Her sabah olduğu gibi tarlaya gittim. Mehmet Selim ve oğlu Ramazan ile birlikte. Ardından Bağlar tarafındaki sağlık ocağına gittim. Hükümet Konağı’nın karşısında bulunan bankadan 4 bin lira para çektim ve çocuklara verdim.
Daha sonra iki oğlumla çay ocağında oturdum. Ardından aynı istikametten köye döndüm. Petrolden benzin aldım ve eve geldim. Hava sıcaktı, klimanın önünde eşim ve iki oğlumla oturdum, yemek yedik ve dinlendim.
Daha sonra yukarı tarlaya gittim, işlerime baktım. O sırada elektrikçiler geldi ve Mehmet Şerif’in arızasına bakmak için geldiklerini söylediler. Onların arabasıyla birlikte gittik. Pamukların kurtlandığını gördüm. Elektrikçiler ücret konusunu söyledi, ben de amcamın oğlu ile konuşmalarını istedim.
Ramazan aradı, tarla işleriyle uğraşıyordu, yanına gittim. Orada bir süre oturduk. Narin’in kaybolduğu saatlerde kızım beni arayıp durumu söyledi. Mehmet Selim gelmişti, onunla birlikte olay yerine gittik. Kalabalığı görünce herkesin ağladığını fark ettim.
Komutanı aradım ve “Abimin kızı kayıp, ekip gönderin” dedim. Ancak komutan izinde olduğunu söyledi. Bunun üzerine Sabri’ye söyledim, “Okulun kamerasına bakalım, jandarma gelecek” dedim. Samet Hoca duydu. Sabri anahtarı getirdi, jandarmadan bir arkadaş geldi.
Kamerayı inceledik, amcamın çocuklarının Narin ile yürüdüğünü ve patikadan yukarı çıktıklarını gördük. O bölgeye gittik, koyunların olduğu yere baktık, ama bir iz bulamadık.
Gün doğmadan önce Barış kardeşimin evine gittik. Barış’ın eşi Yasemin bağırarak, “Sabahleyin bu vahşiyi gördüm!” dedi. (Nevzat Bahtiyar’ı işaret ediyor.) Bunun üzerine, “Neden bundan şüphelenmiyorsunuz?” dedim.
SALİM'DEN NEVZAT'A: O DA KÖPEK GİBİ ARIYORDU!
Salim Güran ifadesinde tutuklu sanıklardan Nevzat'ı eli ile göstererek: "O da köpek gibi arıyordu" dedi.
Gazeteci Ardıl Batmaz açıklamasında, "Narin kaybolduktan sonra katıldığı arama çalışmalarını anlattı, araç alım satımına ilişkin yaşanan anlaşmazlıktan bahsetti." ifadelerini kullandı.
SALİM GÜRAN: NARİN'İ ARAMAK İÇİN SUYA ATLADIM
Tutuklu sanık Salim Güran Narin'i arama çalışmalarında suya atladığını, eline gelen yumuşak şeyin naylon olduğunu gördüğünde "Yarabbi şükürler olasın Narin değil." dediğini iddia etti:
"Narin’i aramak için su kanalına geçtik. Kanala girmişse bir yerde ortaya çıkacak diye düşündük. Narin’i aramak için suya atladım. Yumuşak bir şey denk geldi. Elimi attık baktım naylon parçası. Dedim yarabbi şükürler olasın Narin değil. Şüphelendiğimiz yerlere baktıktan sonra köye geldik."
SALİM GÜRAN SANIK KÜRSÜSÜNDE
Tutuklu sanıklardan Amca Salim Güran ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası savunmasını yapmaya başladı:
"Polis noktasında, köye yetişmeden petrolden yakıt aldım ve Çarıklı istikametinden köye geldim. Evde istirahat ettikten sonra yukarı tarlaya gittim. Orada işlerime baktım, işlerimi çok iyi takip ederim. Elektrikçiler geldi, 'amcaoğlunun trafosunda arıza var' dediler. Çağırdım, yemek yedik. Beni de çağırdılar. Ben de onların arabasına binip trafoya gittim. Pamukların arasından yürürken kurtlanmış olduğunu fark ettim. Mehmet Şerif amcam ile bu mesele üzerine konuştuk.
Başçavuşu aradım, kardeşimin kızı kayıp, ekip gönderin dedim. İzinde olduğunu ama ekibi hemen göndereceğini söyledi. Okulun anahtarını aldım, ekip geldi kameraya baktı... Amcamın kızı ile birlikte geliyorlar ve sonra kayboluyor, sanki yer yarıldı da yerin dibine girdi... Başıboş köpekler mi bir şey yaptı diye düşündük. Evin etrafını, tarlaları gezmeye başladık bir şey görmedik.."
NEVZAT BAHTİYAR İLE ÖZEL GÖRÜŞME
Batmaz'ın aktardığına göre Av. Ali Eryılmaz, sanıklardan Nevzat Bahtiyar ile özel görüşme gerçekleştirecek.
"TAŞKINLIK ÇIKARSA ÇIKARTIRIZ"
Mahkeme başkanı öğleden sonra sanık ailelerinden 15 kişiyi duruşma salonuna alacağını ifade etti.
DURUŞMA SALİM GÜRAN'IN SAVUNMASI İLE BAŞLAYACAK
Narin cinayeti davasında duruşma Salim Güran'ın savunması ile başlayacak.
MAHKEME HEYETİ BEKLENİYOR
Narin davası dün kaldığı yerden devam edecek. Davayı takip eden gazetecilerden Ardıl Batmaz, davayı takip edenlerin duruşmadaki yerlerini aldıklarını ancak heyetin henüz salona gelmediğini, Güran ailesinin de henüz salona giriş yapmadığını aktardı.
TUTUKLU SANIKLAR ADLİYEDE
Narin davasında tutuklu 4 sanık, sabah saatlerinde Diyarbakır Adliyesi'ne getirildi. Sanıkların cezaevinden sevki sırasında emniyet güçleri yoğun güvenlik önlemleri aldı.
Duruşmada, tanıklar ve müşteki avukatlarının beyanları alınmasının ardından Mahkeme Başkanı, duruşmaya bugün saat 09:00'da devam edileceğini bildirdi.
NARİN DAVASINDA SONUÇ BEKLENİYOR
Türkiye'nin vicdanını sızlatan davada Narin'in babası Arif Güran ve tutuklu sanık annesi Yüksel Güran, itirafçı Nevzat Bahtiyar'ı suçlarken Mahkeme Başkanı, Güran ailesinin senaryo kurduklarını söyledi.
Diyarbakır Barosu çelişkileri dizdi: Enes'in cinayete doğrudan katıldığını düşünüyoruz
Sonradan ortaya çıkan aile toplantısı görüntüleri ile amca Erhan Güran'ı köşeye sıkıştıran Mahkeme Başkanı, "Gözünün içine bakarak sordum, aile toplantısı yapıldı mı diye, 'Hayır' dediniz. Siz böyle yaparsanız bu senaryoları duyarsınız. Siz bizden bir şey gizliyorsunuz" sözleriyle ailenin cinayetin içinde olduğuna işaret etti.
Savcılık mütalaasını açıklarken tutuklu sanıklar hakkında eylemin niteliği ve yargılama sürecindeki tutumları dikkate alınarak ceza indirimi uygulanmamasına karar verilmesini talep ederek katillerin kim olduğuna dair görüşünü açıkça ortaya koydu.
Tüm yaşananların ardından ikinci duruşmanın ikinci gününde tüm Türkiye davanın sonuçlanmasını bekliyor.