"Ekim ayında erken seçim olabilir"

halktv.com.tr Haber Merkezi

Gazeteci Mehmet Tezkan, Halk TV’de Şule Aydın ile Haber Masası’nda Ankara’nın gündemini yorumladı.

Tezkan’ın değerlendirmeleri şöyle:

Ekonomi ne durumda?

"Vatandaşlar İŞKUR önünde bekliyor, görüyorsunuz. Rakamlar Bakan Albayrak’ın açıklamalarıyla uyuşmuyor.

Erken seçim olur mu?

Aslında iki türlü düşünüyorum. Karar verenlerden değilim ben de. Çünkü hızlı bir seçim istediği zaman mevcut ekonomi durumu korona'ya bağlayarak seçim isteyebilir Ekim ayında. Bu bir tercihtir. Ama bu ekonomide çok sert tedbirler almasını gerektirebilir.

İkincisi bunu göze almayabilirler, 2023’e kadar bekleyelim, ekonomi düzelsin diyebilirler. İktidar her şeye ideolojik bakıyor. Salgından sonra IMF’in politikası değişti. IMF size para verebilirim diyor ama bizimkiler kabul etmiyor. Çünkü IMF para veririm ama harcadığın parayı da kontrol ederim diyor.

Siyaset her şeye karışıyor. Şu an üç kamu bankası da Varlık Fonu’na bağlı, Varlık Fonu’nun yönetim kurulu başkanı kim, Cumhurbaşkanı.

İktidarın hangisini tercih edeceği danışmanlarının vereceği karar bağlı. Erken seçime dar bir kadro karar verecek.

"Davutoğlu ve Babacan Erdoğan'ın gizli korkusu"

Cumhurbaşkanı kendi içinden doğan partilerle doğrudan savaşmıyor, Bahçeli’yi öne atıp onu savaştırıyor. FETÖ’cü diye itham ediyor. Ama FETÖ’cülükle itham ettikten sonra Babacan ve Davutoğlu’nun eleştirileri sertleşti. Bu iki isim de o dönemin ciğerini biliyor. Tomografisini çekiyorlar. Cumhurbaşkanı onlarla bu yüzden çok uğraşmak istemiyor. Bence AKP tarafının Babacan ve Davutoğlu’na ilişkin bir korkusu var. Erdoğan’ın içinde gizli Babacan Davutoğlu korkusu var.

Vekil transferi tartışmaları

Kılıçdaroğlu burada bir demokrasi örneği gösterdi. Bahçeli istediği kadar konuşsun, ne yaparlarsa yapsınlar demokrasilerde bunun önüne geçmek, yasalarla yasaklarla mümkün değil. Korkunun ecele faydası yok diyelim.

Başka defterler açılır mı?

Bir FETÖ suçlaması üzerinden Davutoğlu kartı ortaya çıkardı. Bu Dişli MİT’in FETÖ’cü olduğuna dair bir suçlama vardı. Ne oldu diye sordu. Gözler Hulusi Akar’a çevrildi, kim korudu? Bazı defterlerin açılması lazım.

"Babacan ve Davutoğlu'ndan hesap sorulmalıdır"

Dosyalara hakimler. Uzun yıllardır bu iktidarın içinde oldular. Ama toplumda bir rüzgar estirmediler. Düne kadar sustular bir heyecan yaratmadılar. 2013 Gezi olaylarında mesela sessiz kaldılar. O dönemim içindeydiler. Bu sorulmayacak mı, sorulacak. Biraz hesap sorulacak gibi duruyor. Ve sorulsun da..."