MEB, Ensar Vakfı'nın ortaokullardaki seminerine izin verdi
Milli Eğitim Bakanlığı’nın, Danıştay İdari Dava Daireler Kurulu’nca alınan, “Eğitim, devletin sorumluluğundadır ve devredilemez” kararını çiğneyen yeni bir etkinliğe daha izin verdiği ortaya çıktı. Çocuk istismarı haberleriyle gündeme gelen Ensar Vakfı’nın, ortaokul öğrencilerine yönelik “Ahlaklı Olmanın Faziletleri” konulu seminer düzenlemesine izin verildi.
Vakfın, değerler eğitimi kapsamında İzmir’deki üç okulda düzenlediği etkinlikte eğitimci olduğu iddia edilen Musa Kaçar konuşmacı olarak yer aldı.
Harem selamlık
BirGün'den Mustafa Mert Bildircin haberine göre, seminerlerin bir bölümü okulların konferans salonlarında gerçekleştirilirken bir bölümü ise okulların mescitlerinde düzenlendi. Kız ve erkek öğrencilerin ayrı alındığı seminerde konuşan Kaçar, “Ahlaki yozlaşmadan korunmak için dinimizin emir ve yasaklarına uymalıyız” dedi.
Kendi hukuklarını işletiyorlar
CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, vakıf ile imzalanan, “Çeşitli Eğitim, Seminer ve Sosyal Etkinlikler Düzenlenmesine Dair İşbirliği” protokolünün Danıştay kararı ile hukuka aykırı bulunduğunu anımsatarak “Kamuoyunda, ‘Skandal, istismar, taciz’ olayları ile anılan vakıf, devletin okullarında, ‘Ahlaklı olmanın faziletlerini’ anlatıyor” diye konuştu. MEB’in hesap vermezliğin rahatlığı ile hareket ettiğini söyleyen Bakan, “Şimdilik kendi hukuklarını işletiyorlar” ifadesini kullandı.
CHP’li Bakan, bakanlığın milyonlarca öğrenci ve veliye Ensar ile işbirliğini açıklamak zorunda olduğunu anlatarak, şunları kaydetti:
“Her konuşmasında çocuklarımızın geleceğinden bahseden Ziya Selçuk, devletin devredemeyeceği görevini, toplumun hafızasına ‘taciz’ ve ‘istismar’ kelimeleriyle kodlanan, internet aramalarında karşınıza binlerce taciz, tecavüz ve istismar haberlerinin çıktığı vakfa nasıl devrediyor? Ziya Selçuk, kendi çocuklarına ‘ahlaklı olmanın faziletlerini’ Ensar aracılığıyla mı öğretmeyi tercih eder?
Kamusal özellik kaldırılıyor
Eğitim Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan da etkinliği eleştirerek, “MEB’in, sorumluluğunda olan kamusal eğitim görevini bu kurumlara devretmesi kabul edilemez” dedi. Aydoğan, okullarda yapılan kulüp çalışmalarında görev alacak danışman öğretmenlerin vakıf ve dernekler tarafından belirlenmesinden, sempozyum, konferans gibi çalışmalara kadar birçok konunun vakıflara teslim edildiğini belirterek şöyle devam etti:
“Eğitimin kamusal özelliği her geçen gün ortadan kaldırılmaktadır. Eğitim alanı toplumun tamamının üzerinde ortaklaştığı bir kamu hizmeti olmak yerine vakıf ve dernek adı altında çalışma sürdüren yapıların eğitimi içeriklendirdiği ve yapılandırdığı bir alana dönüştürülmektedir. Eğitim Sen’in protokollere karşı kazandığı davalara rağmen protokollerin sürdürülmesi, hukukun yok sayılmasıdır.”