Coronavirüsle mücadele kapsamında ilk andan beri vatandaşın yanında olan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun başlattıkları bağış kampanyası İçişleri Bakanlığı tarafından bloke edilmişti.

Başkan Yavaş, bunun ardından yerinde durmadı. Çözümler üreterek vatandaşına desteğe devam etti.

Sözcü'den Saygı Öztürk'e konuşan Yavaş şöyle anlattı;

Veresiye defterleri: “Belediye olarak ne yapabiliriz?” derken, durumu iyi olanların, bakkala olan borcunu ödeyemeyen vatandaşların hesaplarını kapatmalarını öngördük. Ekipler oluşturuldu. Bu konuda duyurular yapıldı.

Bu kampanya da büyük ilgi gördü. Bulunduğum sitede aramızda para toplayıp Ulubey, Solfasol mahallerine gidip bakkal bakkal dolaşıp veresiye defterini kapattık.

Yardımlara devam: Melih Gökçek ve Mustafa Tuna'nın başkanlığı döneminde kim belediyeden yardım alıyorsa, bugün de alıyor. Yani, önceki belediye yönetiminden yardım alanın yardımını kesmek aklımın ucundan bile geçmez.

Bizden önce 163 bin 900 kişiye yardım yapılıyormuş. Vefat, il değişikliği gibi nedenlerle önceki dönemden yardım alanların sayısı 160 bin 900'e indi. 292 bin 648 kişi daha yardım başvurusunda bulundu. Bunlarla ilgili sosyal güvenlik araştırması yapıldı ve ancak 136 bin kişinin yardım almaya hak kazanabileceği belirlendi.

Yardım başvurusunda bulunanlardan 72 bin 118'inin iş yerinin kapandığı anlaşıldı. 10 bin 115 vatandaşımız da yardım dağıtımında gönüllü olarak çalışmaya hazır olduğunu bildirdi.

Asfalt-Beton yetmez: Belediyenin bazı ihalelerini kıstık. Asfalt dökmesek, beton sermezsek de olur. Asfalt, beton yenmez. Belediye başkanının başarısı asfaltla, betonla değil, insanımızı yemeksiz bırakmamakla ölçülür. Önceliğimiz vatandaşımızı aç-açık bırakmamak. İnsanımız akşam yatağına aç girmemeli.

Odalara soruldu: İnsana ‘iş yerini kapat' dediğin zaman, bu insanın evine nasıl ekmek götüreceğini de düşünmelisiniz. Meslek odalarına yazı gönderip kimlerin iş yerinin kapatıldığını sordum.

Bunlar arasında taksiciler, dolmuşçular, terziler, kuaförler, müzisyenler, simitçiler, büfeciler, tornacılar, diş teknisyenleri, marangozlar, seyyar satıcılar, pazarcılar, temizlik hizmetlerinde çalışan kadınlarımız da var. 19 bin 321 esnafa mesaj atmışız. Bunlardan 3 bin 275'i yardım için form doldurmuş.

İş verildi: Meslek gruplarına biz ulaşamazsak kim ulaşacak? İş yerleri kapanan 100 kişiye maske ürettirmek için iş verdik. İşsiz kalan nakliyecilerimizin az da olsa ekmek parası kazanmalarına destek oluyoruz. Onları da birilerinin düşünmesi lazım. Belediye olarak derdi olan herkesin yanındayız. Bunu halkla birlikte yapıyoruz. İyilik rüzgarı herkesi saracak.

Yüzde 70 azaldı: Belediye gelirleri düştü. Net yüzde 70. Ulaşımda, yolcu sayımız yarıya indi. Su gelirlerimiz başta olmak üzere kira, ilan, reklam alacaklarımızı erteledik. Bu zor günleri hep birlikte dayanışmayla aşacağız.

Maskesini indirdiği an arkadaşları uyarıyor

Mansur Yavaş, maske takıyor, bundan çok da sıkılmıyor. Zaman zaman maskeyi indiriyor, çalışma arkadaşları “Başkanım maskeyi takın” diye uyarıyor.

Şu dönem mümkün olduğunca randevu vermiyor. Teknolojiyi kullanarak, bütün gelişmeleri izliyor. Genelde saat 17.30 civarında belediyeden ayrılıyor. Elektrikleri söndürmeyi de ihmal etmiyor.

Kamuoyu, 65 yaş üstü için sokağa çıkma yasağını her ne kadar Mansur Yavaş'ın fikri olarak bilse de durum söylendiği gibi değil. Başkan Yavaş, 65 yaşından büyükler için de program yapılıp sokağa çıkmalarına fırsat verilmesini öneriyor.

“Yaşlılarımız hareketsizlik nedeniyle sağlık sorunları yaşayabilir. Bu konuda mutlaka önlem alınmalı” yorumunda bulunuyor.

Alo ben Mansur Yavaş

Başkan Mansur Yavaş, belediyeye erken saatlerde geliyor. Mavi Masa'ya gelen mesajları tek tek okuyor, vatandaşları arıyor. “Ben Mansur Yavaş” diye kendini tanıtınca vatandaş haliyle önce inanamıyor…

Sorunun bir çözümü varsa Yavaş hemen talimat veriyor. “Bir iftar da benden” kampanyası da bir vatandaşın önerisi üzerine başlamış. Başkan “Neden olmasın?” deyip kolları sıvamış. Kampanya, daha üçüncü gününde hedefine ulaştı.