Malatya'daki kayısı ağaçlarını zirai don vurdu: Geçen yıl da don oldu ancak zararımız karşılanmadı

Türkiye genelinde bir haftadır devam eden düşük hava sıcaklığı, birçok bölgede zirai don etkisi yarattı. Malatya’da, kayısı ağaçlarının çiçekleri soğuktan yandı. Çiftçi Recep Çakır, geçen yıl da zirai don yaşandığını ancak zararlarının karşılanmadığını söyledi.

Malatya’da 12-13 Nisan’da yaşanan zirai don nedeniyle Malatya’nın en önemli geçim kaynağı olan kayısı ağaçları zarar gördü. Doğanşehir, Yazıhan, Darende, Battalgazi, Kale, Doğanyol, Ören, Tohma çayı bölgelerinde ağaçlar soğuktan etkilendi. Köylüler ANKA Haber Ajansı'na konuştu.

'Geçen yıl da don olayı yaşandı ama destekleme sunulmadı'

Dedeyazı köyünden Recep Çakır üniversiteden mezun olduktan sonra iş bulamadığını çiftçiliğe geri döndüğünün belirterek, artan maliyetler karşısında kara kara düşünürken bir de kayısı ağaçlarının yandığını söyledi.

Çakır, geçen yıl da don olayının yaşandığını ama iktidarın bu konuda herhangi bir destekleme sunmadığını eleştirerek "Hatta bununla yetinmeyerek maliyetleri üç katına kadar çıkardılar" dedi. Çakır, ANKA Haber Ajansı’na şunları söyledi:

“Bizler köylüler olarak bu mağduriyetlerimizin giderilmesini istiyoruz. Malatya’nın afet bölgesi ilan edilmesini istiyoruz. Ürün bazlı destek sunulmasını istiyoruz. Yine üretici köylünün Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifi’ne borçlarının affedilmesini istiyoruz. Bizim 40 dönüm arazimizde 450 ağacımız var. Bu 450 ağaca devlet bu yıl Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS) üzerinden vermiş olduğu destek 1000 TL para. Bu paraya ben 2 torba gübre alamıyorum, 400 ağaca nasıl bakım yapayım? Kaç litre mazot alıp da ben tarlamı süreyim? Muhalefetin de bu konuda takipçi olması gerektiğini düşünüyoruz.”

'Köyde bütün gençlerimiz işsiz, kayısı da tutmadı'

Malatya Doğanşehir Dedeyazı köyünden Volkan Yıldırım, geçen yılda zirai don yaşandığını ancak devletten yardım alamadıklarından belirterek, “Bu sene de yardım yapılmasını temenni ediyoruz. Yazın mevsimlik işçiler geliyor ve onların borçlarını bile zor ödüyoruz. Gübre mazot çok pahalandı iki katına çıktı. Köyde bütün gençlerimiz işsiz ve bu kayısı da tutmadı (don vurdu) bitmiş durumdayız şu an. Bir an önce yetkililerin buna el atmasını istiyoruz” diye konuştu.

Malatya Ören köyünden Çiftçi Arif Öztürk, “Bir yıllık bakımımız bir saatte gitmiş oldu. Ağaçlarımıza bakamayacak durumdayız. Devletten yardım bekliyoruz. Eğer ki yardım alamazsak seneye de bu ağaçlardan randıman alamayacağız daha da perişan hale geleceğiz” dedi.

Ziraat mühendisi Cengiz: Yüzde 80 hasar var

22 yıldır ziraat mühendisi olarak görev yaptığını söyleyen Rıza Cengiz de şunları söyledi:

“Doğanşehir’den havaalanının arka tarafına kadar olan sahanın tamamını gezdim. Bölgede yaklaşık yüzde 80 bir yanma var. Burada üretici çok perişan durumda. Bir kilo kuru kayısıya harcanacak emek ve işçiliğin toplamı 25 TL’dir. Devletin desteği olmadan çiftçinin bunu karşılaması mümkün değil. Bir torba gübrenin 750 TL olduğu, bir litre mazotun 21 TL olduğu bir ülkede çiftçinin ürünü yandığı zaman bunu karşılaması mümkün değildir. Devletin acilen çiftçiye destek vermesi gerekmektedir.”

TÜM KÖY SEN: Üreticilere faizsiz kredi verilerek ağaçların bakımının yapılması gerekiyor

Tüm Üretici Köylüler Sendikası (Tüm Köy Sen) üyeleri de zirai dondan etkilenen bölgeleri ziyaret etti. Tüm Köy Sen Malatya Şube Başkanı Ali Gürel, Malatya’da kayısı ağaçlarının yüzde 70-80 arasında bir hasarı olduğunu belirterek şu açıklamayı yaptı:

“Merkez Bankası enflasyonun birinci nedeninin tarımsal girdilerin pahalı olmasından kaynaklandığı açıklamasını yaptı. Doğrudur, çünkü 750 liraya gübre 850 liraya ilaç alıyoruz. Kayısı bir yıllık bakım istiyor. Bundan dolayı birinci dereceden üretici köylünün bankalara tarım kredilere olan borçlarının faizsiz olarak ertelenmesi, ucuz mazot, ucuz gübre verilmezse bu ağaçların bakımının yapılması için üreticilere faizsiz kredi verilmesi ve bakımının yapılması gerekiyor. Biz Çiftçi Kayıt Sistemi’ne (ÇKS) göre destek ödemesi yapılmasını kabul etmiyoruz. Çünkü resmi verilere göre Malatya’da yüzde 17’si ÇKS’li.”