Mahkeme, olmayan genelgeye dayanarak cezayı onadı

Mahkeme, olmayan genelgeye dayanarak cezayı onadı
‘Müzik ve Salgın Yönetim Rehberi’ne muhalefet gerekçesiyle ceza alan mekanlar, kapanmayla karşı karşıya. İçişleri Bakanlığı, kendi genelgesini kaldırdı fakat mahkeme kaldırılan genelgeyi hukuki metin kabul ederek verilen cezayı onadı. Avukat Baran Kaya, “Hukuk adına fecaat” dedi.

Türkiye’de ilk koronavirüs vakasının 11 Mart 2020 tarihinde tespit edilmesinden sonra İçişleri Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı tarafından çeşitli önlemler alındı. Bu önlemler kapsamında sokağa çıkma yasakları ve kısıtlamaları, kafe, restoran ve barların uzun süre kapanmaları başta olmak üzere bir dizi uygulama gerçekleştirildi. Halen devam eden ve en çok tepki çeken yasaklardan biri ise 'müzik yasağı' oldu.

Müzik yasağı ‘ihlali’ kapatma gerekçesi sayıldı

Müzik yasağı 30 Mayıs 2020 tarihinde yayımlanan 8556 sayılı genelge ile lokanta, restoran, dernek lokalleri ve çay bahçeleri gibi mekanlara getirildi. Yasağın canlı müzik mi yoksa bilgisayarlarda açılan müziği mi kapsadığı kafaları karıştırırken birçok mekana ceza kesildi. Onlarca mekanın ise faaliyeti durduruldu.

Gazete Duvar'dan Ferhat Yaşar'ın haberine göre, Beyoğlu Belediyesi’ne bağlı zabıtalar 9 Ocak 2022 tarihinde gece saat 02.30 sıralarında Taksim’de yaptığı denetimde, Dalmaz Kafe’de müzik çalındığı gerekçesiyle işletmeyle ilgili tutanak tuttu. Bunun üzerine Beyoğlu Kaymakamlığı, saat 00.00’dan sonra müzik çaldığı için Dalmaz Kafe’ye üç gün süreli faaliyetten men cezası verdi. Karar, uygulanması için Beyoğlu Belediyesi zabıta ekipleri tarafından 23 Şubat 2022'de Dalmaz Kafe’ye tebliğ edildi.

Mahkeme, ‘dur’ dedi

Bunun üzerine Dalmaz Kafe sahibi İsa Kaya, avukatı Baran Kaya ile birlikte faaliyetinin men kararını karşı, yürütmenin ‘ivedilikle’ durdurulması için İstanbul Nöbetçi İdare Mahkemesi’ne başvurdu. Kararını 25 Şubat 2022 tarihinde açıklayan İstanbul 13'üncü İdare Mahkemesi, yürütmenin durdurulmasına karar verdi.

Ancak Beyoğlu Belediyesi, mahkemeye sunduğu dilekçesinde, işletmenin İçişleri Bakanlığı'nın 30 Temmuz 2020 tarihli 12682 sayılı Genelgesinin 12’inci Maddesine, 1593 Sayılı Hıfzıssıhha Kanunun 282’inci Maddesindeki düzenlemeye ve Sağlık Bakanlığı'nın Salgın Yönetimi Çalışma Rehberi'ne muhalefet ettiğini belirterek karara itiraz etti. İtirazı değerlendiren İstanbul 13’üncü İdare Mahkemesi, 7 Temmuz'da belediyeyi bu kez haklı bulup, verdiği yürütmeyi durdurma kararını kaldırdı.

Karara yine itiraz edildi

Bunun üzerine avukat Baran Kaya, istinaf yoluna giderek İstanbul 4’üncü İdare Mahkemesi'ne başvurdu. Ancak istinaf mahkemesi de Beyoğlu Belediyesi'ni haklı buldu ve Dalmaz Kafe’nin perşembe, cuma ve cumartesi günleri boyunca faaliyetten men cezasını onadı. Böylece kafe, 10, 11 ve 12 Ağustos 2022 tarihlerinde kapandı. Kaya, mahkemenin bu kararına itiraz ederek dosyayı bir üst mahkemeye taşıdı.

Mahkeme, salgın rehberini 'hukuki’ saydı: Fecaat bir durum

Kararı değerlendiren avukat Baran Kaya, mahkemenin Sağlık Bakanlığı'nın Covid-19 döneminde uygulanan Salgın Yönetim Rehberi'ni hukuki bir metin saymasıyla ilgili "fecaat bir karar" dedi.

Mahkemenin rehberi hukuki bir metin olarak kabul etmesini kendilerinin de sonradan fark ettiğini belirten Kaya, “İçişleri Bakanlığı Genelgesi ve Hıfzıssıhha kuralları gerekçesiyle uygulanıyor. Ama hem ceza ihbar tutanaklarında hem de mahkemenin gerekçelerinde biz başka bir şeyin farkına vardık. Henüz tartışılmadı. Hukuki açıdan çok ciddi bir mesele var. Belediyeler, bu kapatma, faaliyeti durdurma, men cezalarını uygularken gerekçe olarak Sağlık Bakanlığı'nın Covid-19 döneminde uygulanan çalışma rehberine dayanıyor. O çalışma rehberine de yaklaşık bir senedir ulaşılamıyor. Sağlık Bakanlığı sitesine girdiğinizde, ‘Güncellenmektedir’ uyarısıyla karşılaşıyorsunuz ve okuyamıyorsunuz. Böyle hayali bir çalışma rehberini hukuki gerekçe sayarak müzik yasağını uyguluyorlar. Bu hukuken fecaat. Böyle bir norm yok. Bizim idareler bir hamle yaparken bir mevzuata dayanarak yapar. Burada faaliyetten men cezası uygulayacaksa bunu da bir hukuki dayanağa dayanarak yapmalı. Ama çalışma rehberi diye bir norm yok. Böyle bir hukuki gerekçe olamaz. Bu bir broşür. Hukuken değersiz bir metin” ifadelerini kullandı.

‘Çok tehlikeli’

Mahkeme kararını ‘tehlikeli’ bulan Kaya, “Burada feci olan durum, hukuken hiçbir değeri olmayan metinlerin bir hukuki gerekçe haline gelmesi. Bu çok tehlikeli bir şey. Bir yere koyabileceğim bir metin değil. Eğer bir düzenleme olarak görülüyorsa, benim buna karşı iptal davası açmam lazım. Yani çalışma metni için iptal davası açmamız gerekiyor. Bu da bir saçmalık. Biz şimdi esas hakkındaki kararı bekleyeceğiz. Ama büyük ihtimalle mahkeme, çalışma rehberini gerekçe göstererek kapamayı hukuka uygun bulacak. Şu anda İstanbul’daki mahkemelerin Sağlık Bakanlığı'nın çalışma rehberini bir hukuki norm olarak kabul etmesi gibi bir saçmalık var. Ben bunu anlamlandırmakta güçlük çekiyorum. Politik yansımalar olduğu için mahkemelerin bu şekilde karar verdiğini düşünüyoruz. Bundan sonra kanunların, yönetmenliklerin yanına bir de bir bakanın sözlerini de ekleyin. Ya da evde hazırladığı bir broşürü kanun gibi düşünün. Ne idüğü belirsiz metinlerle idari yaptırımlar uygulanabilecek. Şu anda Türkiye’de müzik yasağının kendisi Sağlık Bakanlığı'nın bir tane rehberine dayanıyor. Şu an hem idarelerin hem de mahkemenin bize söylediği şey bu” dedi.

‘Bize müşteri gibi bakılıyor’

Dalmaz Kafe’nin sahibi İsa Kaya, Beyoğlu’na 'müşterilerden oluşan bir bölge' olarak bakıldığını söyledi. Kaya, “Zaten eğlence vergisi diye bir vergi önümüze konuldu. Çok eskiden eğlence vergisi yıllıktı. Ama 2000’den sonra bu aylığa dönüştü. Şu anda her ay 700-800 lira veriliyor. Bir etkinlik düzenlemek isterseniz bunun ödemesini yapıyorsunuz. Çevre, temizlik, işgaliye vergisini veriyoruz. Müzik ruhsatı diye bir ruhsat çıktı. Zaten eğlence ruhsatı alıyorsun içinde müzik de var. Ama ayrıyeten müzik ruhsatı alıyorsun. Alkol ruhsatı, iş yeri açma ruhsatı alıyorsun. Bu da 10 ile 15 bin lira arasında değişen bir rakam. Tüm bunlar zaten esnafın kazancını düşüren bir durum. Covid ile beraber kiralar yükseldi. Uzun bir süre kapalı kaldık. Elektrik kira kadar geliyor. Eskiden devletteyken elektrik geciktiği zaman ceza yoktu ama şimdi geciktiği zaman yüzde 40 kaçak kullanma cezası ödeniyor. Tüm bunlarla beraber müzik yasağına muhalefet gibi birçok ceza türedi" diye konuştu.

‘Kimi arkadaşlar on gün kapattı’

İşletmesine verilen cezayı eğlence hayatına müdahale olarak değerlendiren mekan sahibi Kaya, “Şimdi ben 3 gün kapalıyım. En yoğun olduğum saatler ve günlerde. Gidip görüşmek istiyorsun. Diyorsun ki, "Bu cezayı kabul ediyoruz. Doğru veya yanlış. En azından bunu tekrar parayı dönüştürün.' Çünkü dolaplar sebze dolu. Gıda var. Bunlar bozulacak. Sektörün çalışanları günlük yevmiye alıyor. Onların o parayı alma şansı yok. Biri öğrenci. Haftanın 4 günü çalışıyor. İki dakika önce buradaydı. Okul harçlığı lazım. Tüm bu detaylar düşünülmüyor. Umurlarında değil. Direk ekonomik ceza mantığıyla, işinizi bırakın gidin mantığıyla bakıyorlar. Büyük mağduriyetler yaşıyoruz. Bu birinci kapamamız ama kimi arkadaşlar on gün kapattı. Müzik ihlali, çevreyi rahatsız etme olarak anlaşılıyor. Eğer ben komşumu ve çevremi müziğin desibeliyle rahatsız edersem, bu cezaya katılırım. Bu bir kirliliktir. Cezayı hak eder. Ama hikâye bu değil. Biz zaten pub'ız. Bizde müzik ön planda değil. Bizde hizmet ön planda. İnsanlar sohbet ettiği için onlar birbirini duyacak şekilde müzik çalınır. Tutanak tutulduğu zaman, tutanağı tutan kişiyle birbirimizi duyuyorduk. Buradaki insanların sohbetlerine eşlik ediyoruz. Kimseyi rahatsız etmedik. Sadece canlı müzik olarak anlaşılıyor. Hayır müziğin her türlüsü yasak" ifadelerini kullandı.

Etiketler :