Madımak Katliamı'nda hayatını kaybedenler Sivas'ta anılıyor: Unutma unutturma
Sivas'ta Madımak Oteli'nde 29 yıl önce yaşanan katliam unutulmadı. Çok sayıda siyasi parti, sivil toplum kuruluşu, yurttaş katliamda hayatını kaybedenleri anmak ve katliamı lanetlemek için Sivas'a geldi.
Katliamın yaşandığı otelin önüne gitmek için toplanan yurttaşlar hayatını kaybedenlerin fotoğraflarını taşıyarak yürüyüşe geçti. Seyrantepe Mahallesi üzerinde toplanan yaklaşık 5 bin kişilik grup Mevlana Caddesi güzergahını kullanarak kent meydanı üzerinden eski Madımak Oteli, şimdiki Bilim ve Kültür Merkezi önüne geldi.
Kortejin en önünde ise hayatını kaybedenlerin yakınları yer aldı.
Kitle yürüyüş sırasında "Sivas'ı unutma unutturma", "Sivas'ı yakanlar AKP'yi kuranlar", "Unutmadık, unutmayacağız, unutturmayacağız" sloganları attı. Katliamda hayatını kaybedenlerin adları de teker teker okunarak anıldı.
Burada siyasi parti temsilcileri ile olayda hayatını kaybedenlerin yakınları bina önüne karanfil bıraktı. Etkinliği düzenleyen gruplar adına konuşmalar yapılırken, binanın müzeye dönüştürülmesi talebi tekrarlandı.
Beraberinde bir grup milletvekili ile birlikte anma etkinliğine katılan CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba açıklamalarda bulundu. Olayın 29'uncu yılının geride kaldığını belirten Ağbaba "O gün maalesef Sivas'ta karanlık güçler Türkiye Cumhuriyeti'ne laik ve demokratik Türkiye Cumhuriyet’ini yıkmayı amaçlayan bir saldırı gerçekleştirdi. 1923’lerden beri emek verilen bir Cumhuriyet yok edilmeye çalışıldı. Hep birlikte biliyoruz ki; Sivas’ta Madımak Oteli’nde sadece hedef yakılan insanlar değildi. Atılan sloganlardan da biliyoruz ki; burada Cumhuriyete, laikliğe ve demokrasiye karşı bir başkaldırı vardı.
'Katliamın arkasındaki güçler hala hesap vermedi'
Maalesef bu katliamın arkasındaki güçler hala hesap verebilmiş değil. Hala katiller adil yargılanabilmiş değil. Hala hem ailelerin hem de Türkiye’de laikliğe, demokrasiye, Cumhuriyete inanan yürekler yanamaya devam ediyor. Maalesef Türkiye bir katliamlar tarihi. Mutlaka bunların arkasındaki güçler bulunmalı. Ayrıca bu katliamın arkasındaki güçlerle mutlaka hesaplaşılmalı. Hesaplaşılmadığı sürece kimsenin yüreği soğumayacak.
'Her iki katliamda kurban olan herkesi saygıyla anıyoruz'
Bugün Sivas katliamının 29'uncu yıl dönümü, 3 gün sonra 5 Temmuz Başbağlar katliamının yıl dönümü. Biz her iki katliamda da kurban olan herkesi rahmet ve saygıyla anıyoruz. Hem Başbağlar’da hem Sivas’ta insanlarımızı katleden canileri de şiddetle kınadığımızı belirtmek istiyoruz. Sadece Türkiye’de değil, bütün insanlık tarihinin en acı katliamlarından birisiydi.
Bir gün boyunca insanlar yakıldı ve maalesef bu olayı tertipleyenler izlendi. Bu katliamlarla hesaplaşılmadığı sürece Türkiye'de gerçek demokrasi gelmez. Hep birlikte demokrasiyi kuracağımız günler yakındır. Hep birlikte bu katillerle Türkiye’deki diğer katliamın arkasındaki güçlerle hesaplaşacağımız günler yakındır. Hep birlikte bizi diğer Orta Doğu ülkelerinden farklı kılan laikliğimizi, demokrasimizi, Cumhuriyet’imizi savunmaya devam edeceğiz" dedi.
'Kimsenin kişisel ve siyasal fikri bu mücadelenin önüne geçemez'
Katliamda hayatını kaybedenler arasında yer alan halk ozanı Hasret Gültekin’in eşi Yeter Gültekin ise, "Canlarımızı anmaya geldik. Buranın müze yapılması ve istediğimiz biçimde burada katledilen canlarımız hakkında bilgi verilen sanat eserlerinin sergilendiği hangi yol için mücadele ettikleri, nasıl bir eşitlikçi dünyaya inandıklarının anlatıldığı bir müzeye dönüştürülene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Bireysel fikir ayrılıkları olabilir. Bizim toplumumuzda bunlar yaşanıyor. Her alanda yaşanıyor. Ama kimsenin 29 yıldır bireysel bir eylem koymadığı gibi bugün de böyle bir eylem olmayacak. Kurumlarımızın adları bellidir. Kurumumuzun adı Pir Sultan Abdal Genel Merkezi'dir. Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu’dur. Hacı Bektaş Vakfı’dır. Unuttuklarım olabilir. Bu kurumlarımızla örgütlü toplumumuzla, ailelerin Madımak müze olacak öncelikli hukuk mücadelesiyle bugünlere gelindi. Kimsenin kişisel ve siyasal fikri bu mücadelenin önüne geçemez" diye konuştu.
Ne olmuştu?
2 Temmuz 1993’te Pir Sultan Abdal Şenlikleri için Sivas’ta bulunan çoğunluğu Alevi ve sol görüşlü 51 kişilik grup Madımak Oteli'ne yerleşti. Dört gün sürecek şenliklerde söyleşiler düzenleyecek, kitaplarını imzalatacak ve şarkılar söyleyecek olan grup sadece ilk gün etkinliklerini gerçekleştirebildi.
Şenliğin ikinci günü olan ve Cuma gününe denk gelen 2 Temmuz’da namaz çıkışı toplanan bir grup etkinliğin yapıldığı alana yürümeye başladı. "Sivas laiklere mezar olacak" sloganlarıyla yapılan yürüyüş sırasında ‘Halk Ozanları’ heykeli yıkıldı ve yerde sürüklendi.
Sayıları giderek artan gruba herhangi bir müdahale olmazken akşam saatlerine doğru kalabalık 15 bin kişiyi buldu. Binlerce kişi otelin önünde sloganlar eşliğinde binayı taşladı ve camlar kırıldı. Birkaç saat içinde otel önündeki araçlar ateşe verildi ve son olarak otelden de alevler yükselmeye başladı.
Yangını söndürmek için zamanında müdahale etmeyen itfaiye de geldiğinde büyümüş olan alevleri kontrol altına almakta yetersiz kaldı. Dönemin siyasileri olayın münferit olduğu yönünde açıklamalar yapsa da uzun yıllar katliamın Özel Harp Dairesi tarafından planlandığı yönünde iddialar dile getirildi.
Saldırıda 33 aydın ve sanatçı ile 2 otel görevlisi yakılarak katledildi.