'Kürtaj damgalama ve fişleme aracı olarak kullanılamaz'
İstanbul Tabip Odası (İTO), İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün kentteki tüm hastanelerde "polikistik over sendromu" olan ve kürtaj yaptıran 30 ile 40 yaş aralığındaki kadınların listesini istemesi üzerine bir açıklama yayımladı.
İTO, "Kürtaj bir sağlık hizmetidir. Damgalama ve fişleme aracı olarak kullanılamaz!" başlıklı açıklamasında, cinsel sağlık hakkının doğrudan hükümetin sağlık politikaları ile sınırlandırıldığı söylendi.
'KÜRTAJ KRİMİNALİZE EDİLİYOR'
"Kadınların sağlık hakkını doğrudan engelleyen uygulamalardan olan gebelikten korunma yöntemlerine erişememe, ayrıca kürtajın gayri yasal yollarla engellenmesine bir yenisi daha eklenmiş, kürtajı kriminalize etme, fişleme boyutuna getirilmiştir" denilen açıklamada, kadınların kişisel verilerine ulaşma talebinin hem etik dışı hem de suç olduğu belirtildi.
İstanbul Tabip Odası'nın Kadın Komisyonu imzalı açıklamada şöyle denildi:
Türk Ceza Kanunu'na göre de hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydeden kimseye bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir (TCK Madde 135).
Sağlık Bakanlığı kişilerin izni olmaksızın İçişleri Bakanlığı için verileri isterken; hekimleri meslek etiği kurallarını çiğnemeye zorlamakta, hasta hakları, cinsel haklar ve kadınların sağlık hakkını ihlal etmektedir.
AİHM de "sağlık verilerinin gizliliğine saygı" konusunu, Sözleşme'ye Taraf Devletlerin yasal sistemlerinde temel bir ilke olarak kabul etmektedir.
Devletin hukuk devleti olabilmesinin yolu, bireyin güvenliğini sağlamaktan geçer. Hukuka aykırı bu talebe, kadın bedenini denetleyen tüm mekanizmalara olduğu gibi karşıyız!
Ücretsiz ve güvenli kürtaja erişim hakkının ortadan kaldırılması gibi, bir sağlık hizmeti olan kürtaja ait verilerin izinsiz kullanılması, kadınların "fişlenme"si kabul edilemez.