Köylüler Siyanür Korkusuyla Süt ve Peynirlerini Satamıyor

Erzincan İliç'te Anagold Madencilik’in işlettiği maden ocağında meydana gelen facianın üzerinden 7 gün geçti. Göçük altındaki 9 işçinin çıkarılması için bekleyiş sürerken; bölgede "siyanür sızıntısı" iddiaları madenin yakınındaki köylüleri tedirgin etmeye devam ediyor.

Anagold Madencilik'in Erzincan’ın İliç ilçesindeki Çalık Çöpler Altın Madeni’nde 13 Şubat saat 14.28'de madende kimyasal madde karışımlı liç yığınının kaymasıyla beraber 9 işçi göçük altında kaldı. Olayın üzerinden 7 gün geçti. Ailelerin toprak altında kalan yakınlarının çıkarılması için bekleyişi sürüyor.

Maden sahasına 9 km uzaklıktaki Bağıştaş köyü de madenden olumsuz etkilendi. Geçimini hayvancılıkla sağlayan köylüler, "siyanür tehlikesi" nedeniyle süt ve peynirlerini satamadıklarından yakınıyor. "Siyanür tehlikesi" iddiasıyla içme suyunu kullanamayan Bahçecik köyü de Bağıştaş köyünün mezrası, iki köy karşı karşıya. Bahçecik ve Bağıştaş köyleri meraları ortak kullanıyor. Maden şirketinin meraları madene açmasının ardından Bağıştaş'taki hayvancılık da etkileniyor.

ilic.jpg

"BU PATLAMADAN SONRA BENDEN SÜT İSTEYEN YOK"

Bir köylü, "Mera mı kaldı, her yeri çepeçevre sardılar. Dağı taşı gördün. Madenden gelirimiz, torpilimiz yok. Millet parayı düşünüyor. "Para gelsin ne olursa olsun" diyor. Orada 9 kişi yatıyor ne oldu? Para... para..." diye konuşurken Bağıştaş'ın mezrası olan Bahçecik köyünde yaşayan Kemal Yıldırım (60) ise, içme sularındaki siyanür tehlikesine karşı yetkililere ulaştıklarını belirterek, şunları söyledi:

"Şirketin insan kaynaklarıyla konuştum. "Bugün sizin depodan tahlil alınacak. Gerekirse İliç Belediyesi ile görüşülüp sizin depoya su pompalayacağız" dediler. Suyumuzun yöreden geldiğini bize söylediler. Ben geçimimi büyükbaş hayvancılıktan sağlıyorum. Merayı gördünüz, bizim hayvanlarımız orada otluyordu. Gittik çevirdik durdurduk. Jandarma geldi muhtarla beni aldı gitti. Ben de muhtardan sonra birinci azayım burada. Bize dediler ki, "Bir daha engellerseniz tutuklarız" Dava açmadık sadece gittik durdurduk "burada çalışma" yapamazsınız diye. Orada tapulu arazilerimiz var. Kadastro geldikten sonra orayıÇöpler köyünün içine geçirmişler. Özel kadastro getirmişler. Ondan sonra sahayı genişlettiler yani. Ben süt satarak geçinen bir insanım. Bu patlamadan sonra benden süt isteyen yok. Memuru, jandarması herkes benden süt alırdışu anda yok. Burası vatanımız, göçecek yerimiz yok. Benim de oğlum Çiftay'da (taşeron maden şirketi) çalışıyor.

Köylüler Siyanür Korkusuyla Süt ve Peynirlerini Satamıyor

Kaynak:ANKA