Koronavirüs tedavisi sonrası ruh sağlığı hizmeti şart
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı ve Yaşlılık Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (YAŞAM) Müdürü Prof. Dr. Emine Özmete ile Araştırma Görevlisi Melike Pak tarafından "Kovid Hastalarının Psikolojik ve Sosyal Deneyimleri" başlıklı araştırma gerçekleştirildi.
Koronavirüs geçirip iyileşen 26 kişiyle derinlemesine görüşmelerin yapıldığı araştırmada, ortalama yaşı 33 olan katılımcıların 17'sini kadınlar, 9'unu erkekler oluşturdu.
Koronavirüse yakalananlar psikolojik destek ve motivasyona ihtiyaç duydular
Araştırmada koronavirüse yakalanan katılımcılar, tedavi süreçlerinde sağlık hizmetlerinden, sağlık personelinin ilgisinden, özellikle sürekli bilgilendirme ve kontrol edilmelerinden memnun olduklarını anlattı.
Araştırma sonuçlarına göre, ihtiyaçlarını aile, akraba, komşularının desteğiyle karşılayan katılımcılar, iyileşme süreçlerinde güçlü ve iradeli bir tavır sergiledi. Hastaların özellikle öz bakım ve ortak eşya kullanımı noktasında dikkatli oldukları ve hijyen kurallarına uydukları belirlendi.
Koronavirüs hastalarının tedavi süreçlerinde en çok ihtiyaç duydukları ise psikolojik destek ve motivasyon oldu. Hastalık sürecinde katılımcıların yemek, alışveriş gibi ihtiyaçlarının karşılanmasına da çok ihtiyaç duydukları, ayrıca hastayken rahat nefes alamadıkları için kaygılandıkları ve daha rahat nefes almak için bir an önce iyileşmek istedikleri görüldü.
Hastalık boyunca damgalanma ve dışlanmayla mücadele ettiler
Katılımcılar, hastalık teşhisiyle birlikte en çok şok, kaygı ve korku hissettiklerini, sonrasında izolasyon, sevdikleriyle görüşememe gibi zorluklar yaşadıklarını, kas ağrıları, nefes almada zorluk gibi hastalık semptomlarından kaynaklanan sıkıntılarla mücadele ettiklerini dile getirdi.
Bu kişiler, ölüm düşüncesine yaklaşma deneyimini yaşadıklarını, sevdiklerini geride bırakma ihtimali nedeniyle kaygılandıklarını, çevrelerindeki insanların ve ilişkilerin değerini daha çok anladıklarını bildirdi.
Hastalığı geçiren kişilerin yaşadığı ağırlıklı sorunlar, damgalanma, dışlanma, izolasyon ve ekonomik problemler olarak belirlendi.
Araştırmada, koronavirüs semptomlarının değişkenliği ve iyileşme sürecinin uzunluğunun hastalığı atlatan katılımcılarda belirsizlik algısını ve duyulan kaygıyı arttırdığı sonucuna varıldı.
Bazı katılımcılar bu süreçte yalnızlık hissine kapıldıklarını ifade ederken, bu noktada aile bireylerinin desteği ve sosyal dayanıklılık düzeyi koruyucu faktörler olarak ön plana çıktı. Hastalar zaman zaman yakınlarını üzdükleri ve endişelendirdikleri için suçluluk duygusuna kapıldıklarını söyledi. Ekonomik durumu iyi olmayan hastalarda kaygı düzeyi ve yalnızlık hissinin daha yüksek olduğu saptandı.
Koronavirüsü yenen kişilerin hastalık sürecinden güçlenerek çıktıkları da araştırmada değerlendirildi. Katılımcılar, davranışlarında ve yaşamlarında daha dikkatli, kontrollü ve özenli davranmaları gerektiğini, hayatın anlamını kavradıklarını ve dolu dolu bir yaşamı benimsediklerini aktardı.