"Konuşursam kimsenin yüzüne bakamazlar" diyen Davutoğlu'nun Suruç davasında dinlenme talebi reddedildi

"Konuşursam kimsenin yüzüne bakamazlar" diyen Davutoğlu'nun Suruç davasında dinlenme talebi reddedildi
Suruç'ta 33 kişinin katledilmesiyle ilgili açılan davanın 12’nci duruşmasında, ‘Konuşursam kimsenin yüzüne bakamazlar’ diyen dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun dinlenmesi talep edildi.

Suruç’ta 20 Temmuz 2015 tarihinde Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu çağrısıyla bir araya gelen 33 kişinin katledilmesiyle ilgili açılan davanın 12’nci duruşması, Şanlıurfa 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.

Şanlıurfa T Tipi Kapalı Cezaevi Kampüsü’nde görülen duruşmada "Konuşursam kimsenin yüzüne bakamazlar" diyen dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun dinlenmesi talep edildi. Mahkeme talebi reddetti.

Duruşmaya tek sanık Yakup Şahin, bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı.

Tanık sıfatıyla dinlenmesi taleb edildi

Kimlik tespitiyle ardından başlayan duruşmada, o dönem Halfeti’de imamlık yapan ve patlamanın yaşandığı gün Suruç’ta yaralıların ve çevrenin fotoğraflarını çekerken yurttaşlar tarafından yakalanan Abdullah Ömer Aslan hakkında ara celsede suç duyurusunda bulunulduğu öğrenildi. Yıllar sonra dava dosyasına giren olay anına ait görüntülerin halen mahkemeye ulaşmaması dikkat çekti.

Aileler ve avukatları imam Abdullah Ömer Aslan hakkında tutuklama kararı verilmesini ve dönemin başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun tanık sıfatıyla dinlenmesini talep etti.

'Soruşturma düzgün yapılsaydı Ankara Katliamı olmazdı'

Avukat Gülhan Kaya, imam Abdullah Ömer Aslan'ın hakkında tutuklama kararı verilmemesiyle korunduğunu belirterek, soruşturmanın düzgün yürütülmesi durumunda 10 Ekim Ankara katliamının yaşanmayacağını, soruşturmayı yürüten savcıdan emniyet yetkililerine kadar herkesin katliamdan sorumlu olduğunu kaydetti. Kırmızı bültenle aranan İlhami Balı’nın Ankara Söğütözü’nde MİT yetkilileri ile görüştüğüne dair basına yansıyan haberlere dikkati çeken Kaya, “MİT ile İlhami Balı’nın görüşmeleri Meclis’te tartışılıyor ise bu mahkemede de tartışılması gerekiyor. Bu katliam bu topraklarda yaşandı ve biz bunun çözüme kavuşmasını istiyoruz” dedi.

Şanlıurfa Baro Başkanı Abdullah Öncel de Türkiye’nin IŞİD’lilerin Suriye’ye geçişine göz yumduğunu belirterek “Eğer bu geçişler engellenmiş olsaydı, bu patlamalar yaşanmayacaktı. Bu süreçte sorumluluğu olan herkesin dinlenmesi lazım ve ifade vermesi gerekiyor” dedi.

‘Davutoğlu sanık koltuğuna oturmalı’

Avukat Can Tombul ise Ahmet Davutoğlu’nun bu davada sanık koltuğuna oturtulması gerektiğini belirterek, İlhami Balı’nın Ankara’da devlet yetkilileri ile görüşme iddialarının araştırılmasını istedi.

Talepler reddedildi

Savunmalardan sonra verilen aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun mahkemede tanık sıfatıyla dinlenme talebi ve Abdullah Ömer Aslan’ın tutuklanma talebini reddetti. Mahkeme, eksik olan görüntülerin tekrar istemesine, Yakup Şahin, İlhami Balı ve Deniz Büyükçelebi’nin malvarlıklarının araştırılmasına karar vererek, duruşmayı 31 Ocak 2020 tarihine erteledi.