Kılıçdaroğlu'ndan 'Gezi' çıkışı: Gençlerin baskı rejimine karşı eylemidir

Kılıçdaroğlu'ndan 'Gezi' çıkışı: Gençlerin baskı rejimine karşı eylemidir
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuşuyor. Kılıçdaroğlu, Gezi'nin karar duruşmasının yaşandığı bu dakikalarda davaya dair önemli açıklamalarda bulunuyor.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

Bu ülkeye baharı halkın oylarıyla getireceğiz. Ben bu milletin ferasetine güveniyorum. Belki kararlılıkla aynı noktada gider ama bir noktada da 'yeter artık' der, oyumun rengini değiştireceğim, halkın çıkarlarını savunan, kararlı bir partiyi iktidara taşıyacağım diyecektir. Ve biz bunu yapacağız. Milli güreşçimiz Süleyman Karadeniz şampiyon oldu, bayrağımızı göndere çekti, kendisine yürekten teşekkür ediyorum.

Bugün önemli bir dava görüşülüyor. 16. duruşması bugün. Gezi olayları aslında bu ülkenin genç, yetenekli, hayatı sorgulayan gençlerin bir baskı rejimine karşı eylemidir. Biz düne kadar ya gençler acaba bu ülkenin sorunlarıyla ilgileniyorlar mı diye düşünürken bir baktık ki bizden daha çok sorguluyorlar. Gezi eylemini bir baskının ortaya çıkardığı bir aydınlanma hareketi olarak görmemiz gerekiyor.

Bir üst mahkemenin verdiği kararı bir alt mahkeme uygulamıyor. Bu günü nereden alıyor? Dönüp şu soruyu kendimize soramaz mıyız; bu ülkede adalet var mı? O zaman bu yargı hiyerarşisine ne gerek var? Kaldırın bunları. Saraydan birini oturtun kararı versin, mesele bitsin. AİHM'nin kararlarını uygulanmasını ön gören bizim Anayasamız. Aşağıdaki mahkeme diyor ki ben takmayacağım. Bunlar yanlış. Bunlardan zarar gören Türkiye ve Türkiye'nin itibarı. Siz bu saatten sonra Türkiye'nin hakları var diye dünyaya anlatamazsınız. Türkiye'nin imajını zedeliyorsunuz.

Bir insan düşüncesini açıkladı diye suç mu işler Allah aşkına! Her görüşten gençlerimiz vardı. Ortak bir eylemdi bu. Hak üzerine inşa edilmiş bir eylemdi. İstanbul'u bir beton ormanına döndürenler kim? Gezi'de bu işe yanlış yapıyorsunuz diyen gençlerimiz miydi? Kavgasız bir ortamda yaşamak istiyor bu insanlar. Bu talepler yargılanamaz. Bir Anayasamız var. 34. maddesi diyor ki herkes önceden izin almadan silahsız gösteri düzenleme hakkına sahiptir diyor. Ama Anayasa saray tarafından geçerli değil. Hepimiz bu davanın adalet içinde sonuçlanmasını bekliyoruz, her şeye rağmen.