İzmir depreminin ardından deprem fırtınası uyarısı geldi

İzmir depreminin ardından deprem fırtınası uyarısı geldi
DAUM Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, ''Bu fay aslında büyük ölçekli bir fay. 6 buçuk büyüklüğüne kadar deprem üretme potansiyeline sahip.’’ diye konuştu.

İzmir’de dün yaşanan 3.8 büyüklüğündeki depremin ardından açıklamalarda bulunan Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkez (DAUM) Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, deprem fırtınasına karşı uyarılarda bulundu. 

DAUM Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir şöyle konuştu:

Bu depremin 40 kilometre uzunluğundaki Dağkızılca fayının etkisinde gerçekleştiğini görüyoruz. Bu fay aslında büyük ölçekli bir fay. 6 buçuk büyüklüğüne kadar deprem üretme potansiyeline sahip. Ama şu anda 3.8 büyüklüğünde bir depremle kendini gösterdi. O fayın kayma hızı, hareket mekanizması diğer faylara göre daha yavaş. Bu fayın çevresinde birçok fay var. Tuzla, İzmir,Seferihisar, Gülbahce fayı var. Bu küçük ölçekli depremler diğer faylara da sıçrayabilir. Onlar da benzer büyüklükte depremler üretebilir ama aslında olaya daha büyük ölçekte bakacak olursak son bir ayda Türkiye'deki depremleri inceleyebiliriz. Aslında Türkiye'de çok sayıda depremler oluyor. Şu an sizinle konuşurken de birçok yerde sarsıntı yaşanıyor. Tabi bunlar 2,3,4 büyüklüğündeki depremler

Deprem fırtınası nedir?

Bir deprem fırtınası, ufak bir bölgede, genellikle birkaç gün ile birkaç hafta arasındaki bir süre içinde meydana gelen çok sayıdaki depremden oluşur. Bir fırtına oluşturan deprem gurubunda hiçbir deprem, büyüklük bakımından, diğerlerine göre, belirgin olarak, ön plana çıkmaz. Deprem fırtınalarının bir ana deprem ile bir ilişkisi de yoktur. Deprem fırtınaların, çoğunlukla, küçük ve orta büyüklüklerdeki depremlerin meydana geldiği derinliklerde, kayaların içindeki kirik, çatlak gibi gözeneklerde yer alan akışkanların çevrelerine uyguladıkları basıncın artması sonucu meydana geldikleri gözlenmektedir.

Deprem fırtınaları, oluşacak bir ana depremin mutlak bir habercisi olarak kabul edilmemelidir. Nitekim Türkiye'nin birçok yöresinde bu tanıma uygun geçici deprem aktiviteleri gözlenmekte ve belirli bir süre sonra da bunlar kaybolmaktadır.

Bu aktiviteler yakin yerleşim alanlarında hissedildiği taktirde, bir öncü aktivite olup olmadığı konusunda şüphe ve söylentilerin ortaya atılmasına yol açmakta ve haklı olarak o yörede yaşayanları tedirgin etmektedir. Ancak herhangi bir deprem yoğunlaşmasının, bir öncü aktivite mi, yoksa bir süre sonra kaybolacak geçici bir deprem firtinasi mi olduğunu belirlemek çok zordur. Genel olarak bakıldığında jeo-termal bir alanda oluşan, baskın bir kırılma yönü ve türüne sahip olmayan, daha önceden belirlenmiş aktif bir fay zonu üzerinde olmadığı bilinen yoğunlaşmaların, geçici bir aktivite olma olasılığı daha yüksektir

Öncü deprem fırtınası nedir?

Deprem firtinalarindan tamamen farklı bir tür olan öncü ve artçı depremler ise, kendilerinden belirgin olarak daha büyük olan bir ana deprem ile zaman ve yer bakımından sıkı bir ilişkiye sahiptir.

Öncü deprem etkinliği, zaman zaman 'öncü deprem fırtınası' olarak da adlandırılır. Bu tür depremlerin oluşumunda da yüksek gözenek basıncının rol aldığına inanilmaktadır; ancak, oluşumları için düşünülen mekanizma olağan deprem fırtınalarınınkinden farklıdır.

DHA-Kandilli Rasathanesi

Etiketler :