İmamoğlu: Bir önceki İSKİ yönetiminin projesini iptal ettik

İmamoğlu: Bir önceki İSKİ yönetiminin projesini iptal ettik
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, bir önceki İSKİ yönetiminin toplam maliyeti 1.5 milyar lirayı aşan Atık Su Arıtma Tesisi projesini iptal ettiklerini duyurdu.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, bugün 'temel atmama töreni' düzenledi.

İmamoğlu, "Bir önceki İSKİ yönetiminin Silahtarağa’da yapmayı planladığı, toplam maliyeti 1.5 milyar lirayı aşan Atık Su Arıtma Tesisi projesini iptal ettik. Plansız, gereksiz ve çevreye zarar verecek bu projenin iptali için bugün “Temel Atmama” töreni düzenledik. Tüm hat yeşil alan olacak" dedi.İmamoğlu, 'temel atmama' töreninde yaptığı konuşmada özetle şunları söyledi:

"Eski yönetim çok önemli proje diyerek önümüze koydu"

“31 Mart ve 23 Haziran seçim süreçleri sonrasında İSKİ’den bazı brifingler aldım. İSKİ yöneticileri, bu projeyi, özel bir alan ayırarak ‘çok önemli bir proje’ olarak tanıtmıştı. Biz de temel prensip olarak, büyük çaplı projelerin, ihale süreçlerini bir süreliğine dondurma kararı almıştık. O dönemde, Genel Sekreterimiz ve danışmanlarımızla yaptığımız ziyaretlerde bir süreliğine, ‘Durun bakalım’ deme tedbirini ve kararlılığını göstermiştik. Haliç’in kıyısı sayılabilecek alanda, yaklaşık 136 bin metrekarelik bir alandan bahsediyoruz. Bu 136 bin metrekarelik alanın 75 bin metrekaresi, bildiğiniz yetişmiş 25-30-35 yıllık ağaçların olduğu kıymetli bir yeşil alan aynı zamanda. Arkadaşlarımın bu sürece şüpheyle yaklaşımı ve de daha sonrasında İSKİ’de yeni atadığımız arkadaşlarımızın bunu araştırmaya dönük ihtiyaç duymaları neticesinde çok önemli ve değerli tespitler yaptık.

Kararlı bir duruşla, bu projenin ihtiyaç olup olmadığına, nasıl bir tekniğin tercih edildiğine varıncaya kadar analiz yaptılar. Bu konuda İTÜ’den de bilimsel bir ekip projeyi incelemeye aldı. Yine o raporu da kendi içlerinde analiz ederek, gözleyerek burada yapılmak istenen proje için birkaç tespitte bulundular. Eyüpsultan sınırları içinde, Kağıthane'nin yakınında bulunan, önemli iki ilçenin ve çevresinin atık suyunun buraya yönlendirilmesiyle, yapılması planlanan arıtma tesisine, ihtiyaç olmadığı sonucuna varıldı.”

"Yenikapı ve Baltalimanı yeterli"

“İstanbul’un ‘master’ planında Haliç'in korunması prensibi ile ‘Haliç'e veya Haliç'e ulaşan dere ve kanallara yapılacak atık su deşarjı arıtılmış dahi olsa Haliç'e verilmemelidir, engellenmelidir’ diye net olarak bir tarif var. Yapılması planlanan tesiste arıtılması hedeflenen atık sular Yenikapı ve Baltalimanı Atık Su Tesisleri’ne iletilmekte. Toplanan bu sistem oralara aktarılmakta. Şu anda Yenikapı ve Baltalimanı biyolojik arıtma tesislerinin kapasitesi, 2,5 milyonluk artış dahi olsa bu bölgede, yeterli. Böyle bir artış zaten ön görülmüyor. Bahsettiğimiz bu koca alan, tümüyle heba olup gidiyor. Aynı zamanda bütün arıtma tesislerinde olan bir sorun var. Çok üst teknoloji ile de çözseniz minimuma da düşürseniz bir koku sorunu var. Yani burada böyle bir yatırım zaten yanlış, tercih edilen alanda yaratacağı travma çok önemli ve derin bir travma. Burada 1,5 katrilyonluk kamusal zararı arkadaşlarım engellemiş oldular. Gayri iktisadi yatırımlar bir firmayı, bir kişiyi, bir kurumu ve hatta bir toplumu batırır. Çok sıkıntıya sokar.”

"Literatüre ilk defa giriyor"

“Adına ‘temel atmama’ töreni dedim. Doğru. Literatüre ilk defa giriyor. Bizim bunu gözümüze soka soka zihnimizden çıkarmayacak şekilde her konuyla alakalı tereddütsüz bir şekilde sorgulamalı, soruşturmalı araştırmalı ve ona göre yatırımlara karar vermeliyiz. Konu bir tek bu değil. Çok sayıda konumuz var. Biz 6 ayın sonunda İstanbul halkımızla bu ve bunun gibi konuları paylaşacağız.

Kamuda yaratılan bir boşluk, kamunun denetimsizliği, kamunun faydalı yatırımların yerine kafasına göre savruk, tümüyle bir takım siyasi kavramlar üzerinden ya da başka dilimin yetmediği başka kavramlar üzerinden yatırımları yapmak kamu kaynaklarını harcaması ile beraber yaratılan travmayı ya da tasarruf yaparak kente kazandırdığımız bütçeyi 6 ayın sonunda İstanbul’a açıklayacağız.”

"16 milyon insanımızın kaynaklarını koruyacağız"

“Vatandaşlarımızı çağırmadık; ama şu anda –yanlış anlamayın, sizden öyle bir talebim yok- bu ağaçların yaprakları beni çılgınca alkışlıyor haberiniz olsun. Ben hissediyorum onu. 16 milyon insanımızın kaynaklarını koruyacağız. 16 milyon insanımızın ortaya koyduğu demokrasi inancıyla ortaya koyduğu yönetim anlayışının karşılığı olarak, halka tabi olduğumuzu, halka ait olan kaynakları doğru kullanma konusunda taahhüdümüzün her zaman takipçisi olacağımızın bir örneğini burada vurguladık.”

"Keyifle gezilemeyen bir alan"

“Bulunduğumuz yerin coğrafyasını da söyleyeyim. Buradaki parkımız iyi durumda değil. Spor tesisleri de iyi durumda değil. Eyüpsultan halkının şikayetlerini alıyorum. Az önce de İGDAŞ Genel Müdürümüz yakın çevreyi gezdiğinde, buradaki farklı şikayetleri de bizzat kendisi bana aktardı. Burada şuna temas etmek istiyorum; belki de bu yatırım hazırlıkları konuşmalar ki altınız çizelim, buraya tercih edilen tespit edilen 7 firma tam fiyat vermek üzereyken, biz bu süreci durdurduk. Fiyat teklifleri alınmak üzereyken biz durdurduk. Dolayısıyla uzun süredir buraya planlanan yatırımdan dolayı da bu park ve çevresi ihmal edildi. Spor tesisleri iyi durumda değil. Buradaki birçok tesis, yakın çevre iyi durumda değil. Haliç boyunca, Sirkeci’ye kadar uzanacak olan tramvay hattımız da inşaat halinde olunca, tümüyle aslında burası son yıllarda metruk durumuyla insanları rahatsız etmekte. Başıboş araçlar, ne yazık ki toplumun kadınıyla, çocuğuyla, ailesiyle beraber çok keyifli gezemeyeceği bir alana dönüşmüştür.”

"Vatandaşın ihtiyacına göre harcayacağız"

“Şimdi bu müjdeyi şöyle ekleyelim: Bir miktar durdurulmuş, durmuş ve tramvayda yavaş ilerleyen işleri hızlandırma yönünde arkadaşlarıma talimat verdim. Önümüzdeki sene, bu aylarda tramvayın buradaki hattının tümüyle bitmiş ve işleme alınmış olacağını ben Eyüpsultan’a, Kağıthane’ye ve Haliç kıyısındaki bütün vatandaşlarıma müjdelemek istiyorum. Birincisi bu. İkincisi; burada metruk hale dönüşmüş, Allah’tan ki güzel yetişmiş ağaçlarımız var, bu parkı nitelikli, kimlikli, tüm güvenlik tedbirleri alınmış, yakın çevreye moral veren, spor yapma imkanının en üst seviyede olduğu, ailelerin çocuklarıyla beraber, kadınlarla, erkeklerle, gençlerle beraber nefes alabildikleri ve ihtiyaca dönük birkaç fonksiyonu da hızlıca içine ilave ederek, bu 136 bin metrekareyi ve yakın çevresini çok nitelikli bir hale getirerek, yine tramvayın açılacağı tarihe yetiştirilmesi konusunda arkadaşlarıma talimat verdim. Yani 1,5 milyarı kurtarınca bonkör bonkör harcıyorum farkındaysanız. Bonkörlük değil bu; vatandaşın ihtiyacına göre harcamaktan bahsediyorum.

"Bütçe kullanımı partiler üstü"

“Şu anda grup başkanvekilimiz Meclis’te çok yoğunlar. Meclis’te bütçe konuşuluyor, bütçe tartışılıyor. Biz aslında, bütçe disiplinlerinin partisinin olmadığını, bütçe kullanımının, yönetiminin bir akla, bir felsefeye ihtiyacı olduğunu, tümüyle partiler üstü, kamusal çıkarları koruyan, siyasi beklentilere göre yatırımların yönlendirilmeyeceğinin bir örneğini vermeye çalıştık. Bence bu “temel atmama” töreni, literatüre girmiştir. Bundan sonra umuyorum hiç ihtiyaç duymayacağımız bir tören yapalım istiyorum. Bir daha böyle bir tören olmasın. İstanbul’un geleceğinin teminat altında olduğunu, seçimin iradesinin sonrasında milletçe yetkili kıldıkları biz, kadrolar olarak bu konuda hassasiyetle davranacağımızın bir kez daha sözünü veriyoruz. İstanbul’un her kuruşunun emin ellerde olduğunun da altını çizerek, hepinize teşekkür ediyorum. Seneye büyük açılışları burada yağmak üzere; sağ olun, var olun.”

"Temel atmayarak elde edilecek faydalar"

Silahtarağa Arıtma Tesisi’nin iptal edilmesiyle elde edilecek faydalar şöyle sıralandı:

>> 1 milyar 525 milyon TL’lik maddi yük bertaraf edilecek.

>> İnşaat alanı içerisindeki Eyüpsultan Belediyesi’ne ait spor tesisi, düğün salonu, İGDAŞ Genel Müdürlüğü’ne ait binanın yıkılmasının önüne geçilecek.

>> Bölgenin atık suyu, halihazırda işleyen Silahtarağa Terfi Merkezi, Yenikapı ve Baltalimanı Atık Su Arıtma Tesisleri’nde arıtılmaktadır. Söz konusu tesislere daha fazla atık su gelse dahi, arıtabilecek kapasiteye sahiptirler.

>> Ayrıca Haliç’e atık su girişi zaten söz konusu olmadığından, bu kapasitede bir tesisin inşasına gerek görülmemektedir.