İBB tarafından düzenlenen Kanal İstanbul Çalıştayı başladı

İBB tarafından düzenlenen Kanal İstanbul Çalıştayı başladı
İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen Kanal İstanbul Çalıştayı başladı.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun açılış konuşmasını yapacağı çalıştaya çok sayıda bilim insanı katılıyor.

Çalıştaya, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de katılıyor.

Çalıştayın açılış konuşmasını yapan İmar ve Şehircilik Daire Başkanı Gürkan Akgün, Kanal İstanbul projesinin ilan edildiği 2011 yılından bu yana yaşananlar ve proje üzerindeki tartışmaları özetleyerek konuşmasına başladı.

Gürkan Akgün, şunları söyledi:

*Güngören, Esenler Bağcılar belediyeleri 30 cm yükselecek. Bugün İstanbul'da içtiğimiz üç bardaktan birini karşılayan su kaynaklarının yok olma riski doğacak.

*Bugün projenin çevresel boyutları iki oturumda tartışılacak. Kültürel mirastan bahsedeceksek, Kanal İstanbul çok önemli bir arkeolojik ve sit alanlarını içeriyor.

ÇED raporunun değerlendirme toplantısı oldu. Burada da bu kültürel mirastan bahsediliyor ancak sunumu yapan arkadaşlar çözüm öreni olarak iyi uygulama örneği olarak Hasankeyf gibi bunları taşıyabiliriz dediler. Bunlar raporda da yazıyor.

*Peki biz biraz da onaylanmış ve askıda bulunan Kanal İstanbul’un çevresini oluşturan bu çevre düzeni planına odaklanalım. Bu plan bize neyi anlatıyor.

*Gördüğünüz sarı alanlar imara açılmış yerler, 84 metrekarelik bir alan. Bağcılar’ın üç buçuk katını imara açmış durumdayız.

Ekrem İmamoğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle:

-Kanal İstanbul çok büyük ve riskli bir ameliyat. Hayati sistemlerinin zarar göreceği bir İstanbul'dan bahsediyoruz. 'Bu ameliyat yapılacaktır' diyemezler. Neden mecburmuşuz? Anlatmak zorundalar.

-Hepimiz bu şuurzsuz sürecin risklerini bilmek zorundayız.

-İstanbul'un bağrına batırılacak bıçak olan Kanal İstanbul'a karşı bizim tavrımız siyasi değil hayatidir.

-Projenin ekonomiye çok katkı sağlayacağını söylüyorlar. Nasıl bi katkısı olacak? Açıklayamıyorlar. Daha projenin nasıl bir finansmanla yapılacağı bile belli değil.

-Sadece rantı döndüren bir proje. İstihdam yaratamazsınız. Raporlar ortada. Geleceğimiz nokta ortada. İşsizlik ve yoksulluğun düzeyini birlikte hissediyoruz. Kanal İstanbul projesini zaman zaman gündeme getirenler projeyi bir oldu bittiye getiriyorlar. 

-O kadar önemli ve hayati sorunlarımız var ki! İstanbul, Kanal İstanbul'a mecbur değildir. İstanbul küçük çocuklarına eğitim sunmaya, yemek sunmaya, gençlerine iş bulmaya mecburdur. İşsizlerin, dar gelirlilerin hayatlarını kolaylaştırmaya mecburdur. Biz bunlar için çalışıyoruz. Bizim yolumuz bu.

-Biz her alanda hükümetle uyum alanda çalışmaya hazırız. Tek şartımız var. Bu ülkede hiç kimse 'ben bilirim, ben yaparım' demesin. Kimse halka sesini yükseltmesin. 

-Halkımızın bilgilenmesi için belediye olarak insiyatif aldık. Önce su sempozyumu sonra da bu çalıştayı planladık. Sorumluluğumuzdan asla geri kalmayacağız.

-Lütfen bugün çocuklarınızın torunlarınızın karşısına geçin gözlerine bakın. Sizce onların bu kanala ihtiyacı var mı? Onların geleceği için yapılacak önemli şey bu mu? Biz yabancıyız, onlara emanet edeğiz bu şehri. Bu hayati bir meseledir. Kanal İstanbul'u anlamaya çalışmanın hiçbir yeri siyasi değildir. 

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in satır başları:

*Bugün niçin birden bire önümüze getirildi anlamak mümkün değil. Herhangi bir bilim insanıyla tartışılmış mı? Hayır. 9 yıl boyunca uyutulmuş da niye bugün ortaya konmuş? Hayır. Türkiye’ye büyük kazançlar sağlayacak mı? Hayır. İstanbulluyu ferahlatacak mı? Hayır. Ecdat ecdat diyenler açısından Fatih Sultan Mehmet’in emaneti açısından bırakılan vasiyete uygun mu? Hayır.

*Bunlar İstanbullu 31 Mart’ta Ekrem Başkanı seçtiniz beyefendinin sinirini bozdunuz. 23 Haziran’da bütün İstanbullu yeniden seçti iki kere sinirini bozdunuz. Bu bir İstanbulluya ders verme eylemidir.

*20 milyar Doların üstünde bir para harcanacağı söyleniyor Kanal İstanbul’un. Bununla GAP tamamlanabilir, Konya Ovası sulanabilir.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle:

Türkiye açısından büyük sorunlar doğuracak bir olayı tartışıyoruz. Bir kişinin dayatması üzerine tartışıyoruz. Ailelerin öncelikleri vardır. Bir toplumun öncelikleri vardır. Bir devletin öncelikleri vardır. Bunlar planlamayla olur. Planı kim yapar o toplumun insanları, mühendisleri, ekonomistleri ayni liyakat erbabı olan kişiler bir toplumun önceliklerini belirlerler. Peki bu projenin önceliklerini kim belirliyor? Hayır ben bunu yapacağım diyenler belirliyor. Kusura bakma yapamazsın. 

21. yüzyılın türkiyesinde kişi başı aylık geliri 673 liranın altında 8 milyon 642 bin kişi. 2019un ilk 9 ayında elektrik borcunu ödeyemediği için elektriği kesilen aile 3 milyon 365 bin 784 hane ve burada oturan insanlar... 

Yüzbinlerce kişi düşünün çöplerden geçinen. 17 yıldır tek başına bir ülkeyi yöneten iktidardan bahsediyoruz. İstedikleri gibi yönetenler istedikleri gibi bütçe yapanlar... bu tabloyu türkiyeyi oturup düşünmesi lazım. Bu tabloyu türkiyenin önüne koyan siyasi iktidarı türkiyenin oturup düşünmesi lazım.