Hurdacının çöp diye attığı parça 10 yıldır aranıyordu: Sarayın saatçi dedesi yaşasa gözyaşlarını tutamazdı

Hurdacının çöp diye attığı parça 10 yıldır aranıyordu: Sarayın saatçi dedesi yaşasa gözyaşlarını tutamazdı
Recep Gürgen, 14 yaşındayken İstanbul Sirkeci'de dayısının yanında saat tamirine başladı. Dedelerinin Sultan Abdülhamid döneminde saray saatçisi olması, Gürgen'in kaderini belirledi. Mayer'in yanında çıraklık ve kalfalık yapan Gürgen, Karaköy'de açtığı atölyesinde hala sayısız saate hayat veriyor.

Topkapı ve Dolmabahçe saraylarındaki saatlerin bakımını yapan Gürgen, son olarak Antalya'nın tarihi saat kulesini de çalıştırdı. Gürgen, eski saatlerin tamiratını özenle yapıyor ve saray saatçiliğinin son temsilcilerinden biri olarak biliniyor.

Gürgen, birçok çırak yetiştirmiş ve mesleğin ölmeyeceğini savunuyor. Ona göre bu tür meslekler aile mesleğidir ve yetenek gerektirir. Gürgen'in ailesinden de 5-6 kişi saatlerle ilgileniyor.

depodan-tarihi-eser-cikti-3.webp

Gürgen, tarihi ve nadir bulunan saatleri tamir edemeyenlerin sayısının arttığını ve bu durumun saatlere zarar verdiğini söylüyor. Kendisini öncelikle saatçi olarak tanıtan Gürgen, saraya gittiğini ve Alman ekolünden yetiştiğini söylüyor.

10 YIL SONRA DEPODA BULUNDU

Gürgen, Bolu Gerede'deki Saat Kulesi'nin mekanizmasının kaybolduğunu ve 10 yıl sonra depoda paslanmış şekilde bulunduğunu anlatıyor. Gürgen, mekanizmayı kurtaracağına ve saatin tekrar çalışır hale geleceğine inanıyor.

depodan-tarihi-eser-cikti-1.jpg

Belediye yetkilileri de Gerede Saat Kulesi'nin ahşap ve taş kısımlarını iyileştirmeye çalıştıklarını ve saatin mekanizmasının da 1-2 ay içerisinde takılarak çalışır hale getirileceğini söylüyor.

Recep Gürgen'in hikayesi, saatlere olan tutkusu ve bu mesleğe olan bağlılığı ile bir usta hikayesidir. Gürgen, saatleri sadece tamir etmekle kalmıyor, onlara hayat veriyor ve geçmişin izlerini geleceğe taşıyor.