Hangi iş barışı?
İstanbul üçüncü havalimanı şantiyesi, binlerce işçinin can güvenliği ve insanca yaşama-çalışma talebiyle cuma günü gerçekleştirdiği direnişin ardından adeta kışlaya döndü. Sendikalardan aldığımız bilgiye göre şantiye; yüzlerce polis, sivil polis, jandarma, TOMA’lar, panzerler, askeri araçlar tarafından abluka altına alınmış durumda. İşçiler, jandarma gözetiminde servislere bindirilerek çalışma alanlarına götürülüyor, öte yandan çok sayıda işçinin işten atıldığı ya da işi bıraktığı, çok sayıda işçinin de işe alındığı belirtiliyor. CHP’li heyetin dün şantiyeye 10 kilometre yaklaşmasına izin verilmedi. Avukatlar ise dün itibariyle halen gözaltında olan işçilerle görüşmelerine izin verilmediği için suç duyurusunda bulundu.
Kapalı kutu gibi
İstanbul Valisi Vasip Şahin, önceki akşam yaptığı açıklamada, şantiyede iş barışının sağlandığını ve patronların işçilerin taleplerinin karşılanması için çalışma başlattığını iddia etmişti. BirGün’e konuşan sendika yetkililerinin anlattıkları ise Vali Şahin’in bu iddiasını yalanlıyor. Dev Yapı-İş Sendikası Genel Başkanı Özgür Karabulut, şantiyenin polis ve jandarma ablukası altında olduğunu, işçilerin yoğun psikolojik baskı altında zorla çalıştırıldığını belirtti:
“Şantiye askeri kışlaya dönmüş durumda, yoğun bir güvenlik yığınağı var. Her yerde polisler, jandarma, TOMA’lar, panzerler, askeri araçlar bulunuyor. Bu sabah CHP’li heyet ile işçilerle görüşmek istedik, ancak içeri sokulmadık, şantiyeye 10 kilometre yaklaşmamıza bile izin verilmedi. Adeta kapalı bir kutu gibi orası, soruyoruz, ne gizliyorlar? İş barışı dedikleri bu mu?”
Yüzlerce işçi geliyor, yüzlercesi gidiyor
BirGün'de yer alan haberde; işçilerden aldıkları bilgilere göre, şantiyeden çok sayıda işçinin ayrıldığını, çok sayıda işçinin ise yeni işe alındığını söyleyen Karabulut, “Bir taraftan yüzlerce işçi ellerinde bavul şantiyeye giriyor, diğer taraftan yüzlercesi çıkıyor. Artık bu kölelik koşullarına dayanamayıp iş bırakan çok sayıda işçi olduğu gibi işten atmalar da var. Direniş sonrasında gözaltına alınan, ardından serbest bırakılıp şantiyeye dönen bazı işçilere ‘Eşyalarını topla, git’ denildiğini öğrendik” ifadelerini kullandı.
İş verimi yarı yarıya düştü
Karabulut’un verdiği bilgilere göre, dün itibariyle halen 162 işçi gözaltında. Özellikle de jandarma karakolunda tutulan işçilerden hiçbir haber alamadıklarını söyleyen Karabulut, şantiyede direniş kırılsa da bazı işçilerin, yakınları ve arkadaşları gözaltında olduğu için işe çıkmadığını belirtiyor. Karabulut, “29 Ekim’e bu inşaatın yetişmeyeceği belliydi. İGA firması bunun faturasını işçiye kesmek istedi. Şimdi direnişi zorla bastırsalar da şunu net söyleyebiliriz: İş verimi yüzde 50 oranında düştü. Biz işçiler olarak bize ödettirilmek istenen bu faturayı ödemeyeceğiz. Bu esir kampından farksız şantiyede çalışma koşulları düzelene kadar mücadele devam edecek” diye konuştu.
İş cinayetlerine davetiye çıkarılıyor
İnşaat-İş Sendikası Yönetim Kurulu Üyesi Tezcan Acu da şantiyedeki polis ve jandarma ablukasına dikkat çekerek, işçilerin bu yoğun psikolojik baskı altında çalıştırılmasının yeni iş kazalarına ve iş cinayetlerine davetiye çıkardığını ifade etti. İşçilerin zorla çalıştırıldığını ve koşullarında iyileşme olmadığını söyleyen Acu, “Servislere polis ve jandarma nezaretinde biniyorlar. Yemekhanelerde, her yerde polis ve asker var” dedi.
‘Haber alamıyoruz’
Çok sayıda işçinin ve İnşaat-İş Sendikası’nın dört yöneticisinin halen gözaltında olduğuna da dikkat çeken Acu, “Gözaltındaki iki arkadaşımızdan haber alamıyoruz” dedi.
Avukatlardan suç duyurusu
Gözaltındaki havalimanı işçileriyle görüştürülmeyen avukatlar, jandarma yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulundu. Demokrasi İçin Hukukçular (DİH), Özgürlükçü Hukukçular Platformu (ÖHP) ve Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyesi avukatlar, suç duyurusu dilekçesinde, “Jandarma karakolları tarafından soruşturma savcısı ve soruşturma numarası, gözaltına alınanların neyle suçlandığı bildirilmediği gibi, cumartesi ve pazar günü onlarca saat karakol kapısında beklememize rağmen, gözaltındaki işçilerle görüştürülmedik. Serbest bırakılanlar da, jandarma koridoru içinde işyeri otobüslerine bindirilerek, görüşmemize izin verilmeden tekrar havalimanı inşaatına gönderildi. Gözaltına alınan kişi sayısı ve serbest bırakılan kişi sayısı ve isimleri de ısrarla bildirilmiyor” ifadelerini kullandı.