Eski danışmanın gözünden Külliye'nin iç yüzü: Okuduklarınıza inanamayacaksınız

Eski danışmanın gözünden Külliye'nin iç yüzü: Okuduklarınıza inanamayacaksınız
Türkiye siyasetinin bol çalkantılı gündemi arasında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde işlerin nasıl yürüdüğü pek bilinmiyor. Erdoğan'ın eski danışmanı Beştepe'nin içinde neler yaşandığını anlattı.

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 7 yıl boyunca başdanışmanlığını yapan eski Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu üyesi İlnur Çevik, görevde bulunduğu sırada yaşadıklarını T24'ten Nursun Erel'e anlattı.

Sarayda hastane iddiaları, bol danışmanlı yurt dışı gezileri, toplantılarda geçen diyaloglarla Çevik'in anlattıkları şaşkınlık yarattı.

"OTEL ODALARINDA OTURUYORUZ"

İlnur Çevik, Erdoğan'ın ülke dışı gezilerinde programın nasıl olduğuna ilişkin soruya dikkat çekecek bir yanıt verdi:

"Bizi yanaştırmıyorlardı. Bir çok dış geziye gittik ama aynı uçağa binmedik. Cumhurbaşkanı ayrı bir uçakla bakanlarıyla gidiyor, biz ayrı gidiyorduk başdanışmanlar olarak, Oralara gidiyoruz ama ne için gidiyoruz? Ne yapacağımızı filan da bilmiyoruz. Otel odalarında oturuyoruz. Önceden temaslar yapılıp bize randevu alınsa mesela, orada görüşmeler yapabilseydik. Bu hiç olmadı. Turistik gezi bile olamadı çünkü elçiliğin bize verecek arabası yoktu."

"BAŞDANIŞMANLAR KOLAYCA GÖREMİYORDU"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ulaşmanın da çok zor olduğuna değinen Çevik, başdanışman olmasına karşın Erdoğan ile çok sınırlı görüşmeler gerçekleştirdiğini "Sürekli raporlar yazıyordum ama eline geçiyor muydu? Bilmiyorum, çünkü başdanışmanlar kendisini kolayca göremiyordu" diye anlattı.

"SENİN İŞİN YOK MU BİNALİ?"

Çevik, Erdoğan ile güneydoğudaki gelişmelere ilişkin bir görüşme gerçekleştirmek için dönemin Başbakanı Binali Yıldırım ile nasıl çaba sarf ettiklerini ise şöyle aktardı:

"Cumhurbaşkanı'nı kolay kolay göremediğimiz için, randevu da alamıyoruz, bir önüne atlamadığımız kalmıştı, bir gün, MGK’ya gidişi öncesinde, önüne çıktık, yakaladık, 'Efendim şöyle bir konu var' diye… Binali Bey, 'Bakın İlnur güzel söylüyor' dedi, Cumhurbaşkanı ona döndü, 'Senin başka işin yok mu Binali?' dedi, Binali Bey sustu, bana döndü, 'Yahu sen bu işlerle niye uğraşıyorsun? Ne biliyorsan onu yap' dedi."

KÜLLİYEDE HASTANE

"Külliye’nin bodrum katında özel hastane iddialarına da yanıt veren Çevik, şöyle konuştu:

"Bir ameliyathane var ama o fikir Turgut Özal’ın ani ölümünden sonra gelişti. Aslında 7 bin kişinin çalıştığı yerde hastane olmaz mı? Külliye’nin de kendi hastanesi var poliklinik gibi. Başı ağrıyan, grip olan gider."

TOPLANTIDA İLGİNÇ DİYALOG

"Beni de Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu'na almışlar. O gün kurulda Cumhurbaşkanı herkese teker teker, 'Kaç çocuğun var?' diye sordu, ben 'Beş kızım var' dedim, sıra Gülnur Aybet’e gelince, 'Ben evli değilim' dedi, Cumhurbaşkanı döndü bizlere, 'Bunu evlendirin' dedi. O gün kendisini ilk ve son kez görmüş olduk, bir daha toplantıya katılmadı, toplantıları İbrahim Kalın yönetiyordu."

BIYIK TAKINTISI

"Hep Mustafa Kemal hep Mustafa Kemal. Atatürk demesi zor olmasa gerek ama ancak zor zamanlarda kullanıyor o sözü. Bıyık takıntısı da var, onun gibi.

Külliyede bıyıksız adam yok. Benim dışımda yoktu. Ben de kemoterapi geçirmiştim, o yüzden çıkmıyordu bıyığım. Benim kaç defa önümde oldu, 'Bıyık bırakılacak' dedi (Cumhurbaşkanı) hatta Mevlüt Çavuşoğlu bile bıyık bırakmak zorunda kaldı. Hasan Doğan da bıyık bıraktı."

Kaynak:Halk TV Haber Merkezi