Erdoğan bildiğimiz gibi: Kanal İstanbul'u isteseler de istemeseler de yapacağız
AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Saray'da düzenlenen TÜBİTAK ve TÜBA Bilim Ödülleri törenine katıldı.
Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
"Ülkemizin bilimsel araştırmalar bakımından öncüleri olan TÜBİTAK ve TÜBA'nın 2019 ödüllerini takdim edeceğimiz bilim insanlarını tebrik ediyorum. Türkiye bu tür başarılarla 2023 hedeflerine doğru emin adımlarla ilerleyecektir. Bu gayretler yeni nesillere emanet edeceğimiz 2053 ve 2071 vizyonlarına temel oluşturacaktır.
Bugün burada bilim insanlarımıza tevdi edeceğimiz ödüller bu yöndeki gayretlerin takdiridir. Geçen yıl kaybettiğimiz Prof. Dr. Fuat Sezgin adına oluşturduğumuz ödül vasıtasıyla bu değerli hocamızı bir kez daha yad etme olanağı bulduk. Bu sene 57 bilim insanımız ödüle layık görüldü. TÜBA Uluslararası Akademi Ödüllerini ABD ve Kanada'dan iki bilim insanı kazandı. Bu sene merhum Fuat Sezgin hocamız adına 5 ödül sahibini bulacak. Ödül alan tüm akademisyenlerimizin çok çarpıcı çalışmaları olduğunu görüyoruz.
TÜBİTAK 56 yıldır bilim ve teknoloji ışığında ülkemizin kalkınmasını destekleyecek adımlar atıyor. TÜBİTAK enstitüleri aracılığıyla dışa bağımlılığı azaltacak ürünler üretiyoruz. Geniş bir alanda atılımları ve yenilikleri TÜBİTAK vasıtasıyla destekliyoruz. Araştırmacılarımıza önemli imkanlar sunuyoruz. Üniversitelerimizin ve sanayimizin araştırma kapasitesini önemli ölçüde artırdık. Ar-Ge araştırmalarının milli gelirimizdeki payı yüzde 1'i aştı. Bu oranı çok daha artıracağız.
Bilim insanlarımızın ortaya koyacağı başarılar, yenilikler ve keşifler dönüşümü gerçekleştirmede öneme sahip. Bilgiyi ve teknolojiyi üretmeyen ülkelerin geleceğin dünyasında işi çok zor. Ürettiğimiz bilgiyle kendi hedeflerimize ulaşarak dünyada insanlığın hizmetine sunacağız. Uluslararası lider araştırmacılar programı ile yenilikçi bir mekanizma oluşturduk. 127 üst düzey araştırmacı bu programdan faydalanıyor. Gelen araştırmacıların kendi ekiplerini kurmalarını da destekliyoruz. 5'er doktora öğrencileri yetiştirecekler.
Geçtiğimiz cuma günü Gebze'de iki tarihi anı birlikte yaşadık. Bilişim Vadisi'nin resmi açılışını gerçekleştirdik. Savunma sanayisinde gösterdiğimiz başarı hikayesini sivil alanlara ulaştırmak için kolları sıvadık. Marmaray bağlantısını yaparak Bilişim Vadisi'nin cazibesini artırmaya çalışıyoruz. Geliştirilen otomobillerin ilk gösterimini de burada yaptık. Gerçekten gurur verici, ümit verici bir çalışmayı gördük. Aynı azim ve kararlılıkla belirlenen tarihte üretime de geçilecektir.
Bursa'daki fabrika TSK'ya ait, 4 milyon metrekarelik alanın 1 milyon metrekaresini şu anda TOGG'a tahsis ettik. Şimdi fabrikamızı yapacak, uluslararası sulara açılma imkanımız olacak. Projenin her adımını takip ediyoruz. Bursa otomobil sanayimizin yan sanayi olarak da Türkiye'de en güçlü olduğu yer. Türkiye'nin otomobili sanayimizi tasarımdan üretime geleceğe hazırlama çabamızın örneğidir. Milletimizin projeyi sahiplenmesi devrin otomobilinin önünü kesemeyecekler.
Yerli ve milli teknoloji hamlelerinin başına gelenlerin devrin otomobilinde tekrarlanmayacağının ispatıdır. Atılan her hayırlı adımın karşısında yer alan sığ bir anlayış bulunuyor. Biz de son 17 yılda ne yaptıysak, 'Yapamazsınız' diyenlere rağmen başardık. Hiçbir şey üretmediği halde varlığını sürdüren bu asalak zihniyete teslim olmadık. Bu hastalıklı zihniyetin en büyük panzehri hep daha büyük projeleri hayata geçirmemizdir. Türkiye'nin otomobili gibi adımların en büyük katkısı budur.
İsteseler de istemeseler de Kanal İstanbul'u yapacağız. Şu anda dünyada 50'yi aşkın bu şekilde kanal var. Bu kanallar sadece bir lüks olsun diye yapılmıyor. İhtiyaç için yapılıyor. Biz Kanal İstanbul'u yaparken iki tane modern akıllı şehiri inşa edeceğiz. İki yol var. Yap-İşlet-Devret'le veya milli bütçeyle yapacağız. Türkiye bunu yapmaya muktedirdir. Her ikisinde de elimizde imkanlar var."