"Osmanlı'ya geri dönüş mü?" başlığıyla yayımlanan yazı, Erdoğan-Putin görüşmesindeki sonuçsuz kalan ateşkes çağrısını ve Türkiye'nin Trablus'ta konumlanan Sarraj Hükûmetini desteklemek için Libya'ya asker göndermeye başladığını belirterek başlıyor.

Economist, Erdoğan'ın Türk askerlerinin Libya'ya muharip güç olarak değil, eğitim ve koordinasyonu sağlamak için gideceğini ileri sürdüğü sözlerine de yer veriyor.

İnşaat şirketlerinin faaliyetleri

Yazıda, Türkiye'nin Libya'daki bağlantılarını ve faaliyetlerini göz önünde bulundurarak, Sarraj Hükûmetinin kaybetmesi hâlinde Türkiye'ye Libya kapılarının kapanacağını ancak kazanması durumunda ise kapıların sonuna kadar açılacağı belirtiliyor. Kaddafi'nin 2011'de devrilmesinin ardından duran Türk inşaat şirketlerinin 20 milyar dolar kapasitesine ulaşan işlerinin Sarraj'ın kazanması durumunda yeniden başlayacağının altının çizildiği yazıda, bu senaryoda Türkiye'nin Libya'da kurumların ve ordunun yeniden inşasına öncülük edeceği de ifade ediliyor.

Başarısızlığın maliyeti

Doğu Akdeniz Mutabakatının da hatırlatıldığı yazıda, tüm bu bağlantılar ışığında Libya'daki olası bir başarısızlığın Türkiye'ye maliyetinin çok büyük olacağı ifade ediliyor. Economist başarısızlık durumunda oluşacak senaryo hakkında, "General Hafter kazanırsa, çok büyük ihtimal deniz anlaşmasını yırtıp atacak ve Türk şirketlerinin Libya'da iş yapmasını yasaklayacak" değerlendirmesinde bulunuyor.

İşin askeri kısmına da değinilen yazıda, Türkiye'nin Libya'ya büyük bir askeri çıkarma yapmasının dengeleri değiştirebileceğinden ancak 1500 kilometrelik uçuş mesafesinde savaş jetlerinin büyük bir fark yaratmayacağından, Türkiye'nin ilk savaş uçağı gemisinin ise henüz savaşa hazır olmadığından bahsediliyor.

"Türkiye'nin askeri hamlesi, BAE ve Mısır'ı provoke edebilir"

Economist, siyasi engeller hakkında ise şu ifadeleri kullanıyor:

"Birçok Türk de, Erdoğan gibi, eski bir Osmanlı toprağı olan Libya'da ülkelerinin daha büyük bir rol oynamasını ister. Ama çok azı Türk askerlerinin hayatını riske atmak istiyor. İstanbul Ekonomi Araştırma şirketinin yaptığı kamuoyu yoklamasına göre halkın yüzde 34'ü Libya'ya asker gönderilmesini desteklerken, yüzde 58'i buna karşı."

"Türkiye'nin askeri hamlesi, Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır'ı da provoke edebilir. Bu ülkeler Hafter güçlerine silah ve hava desteği veriyor. İki taraftan birinin gerilimi tırmandırması uzun, kanlı bir bölgesel savaşa neden olabilir. Türkiye ayrıca, Hafter yanında savaşan paralı askerleri bulunan Rusya ile de başa çıkmak zorunda. Türkiye zaten yanıbaşında, Suriye'de yürüttüğü vekalet savaşını Rusya'ya karşı kaybetti. Başka bir savaş daha vermek zorunda kalmak istemez."

"Türkiye için en iyi sonuç, barış görüşmeleriyle neticelenecek bir çıkmaza girilmesi olabilir. Türkiye Hafter'in koalisyonunun çözünmesini umut ediyor."

Rusya kilit rol oynuyor

Öte yandan Hafter'in Rusya'ya altyapı ve enerji anlaşmaları sözü vererek Rusya'yı yanına çekmeye çalıştığının belirtildiği yazıda, Türkiye'nin de Sarraj'ı Rusya'ya benzer tekliflerde bulunmaya ikna ederek Rusya'yı taraf değiştirmeye ya da geri çekilmeye teşvik edebileceği belirtiliyor.

Libyalı uzman Emadeddin Badi ise, "Türkiye'nin Libya'daki oyununun işe yarayıp yaramayacağını, Ruslarla nasıl başa çıktığına bağlı olacak" diyor.